Suriye bir adım öne mi geçti?

Suriye kriz yönetiminde bir adım öne mi geçti?

Çünkü Türk savaş uçağını düşürmekle Başta ABD olmak üzere konuya taraf olan bütün aktörlerin senaryolarını bozacak çok kontra bir yumruk atmış oldu.

İsrail jetleri yıllardır benzer ihlaller yaptığı halde Suriye saldırısına muhatap olmamışken, bu ilk ihlalde Türk jeti niçin saldırıya uğramıştır. Suriyenin müdahele için fırsat kollayan düşmanlarına böyle acemice koz vermesi çok anlamsızdır.

Böyle bir hamle uçaksavar taretinin başında oturan 2 askerin toplam 4-5 saniye süren Türk jetinin Suriye kara suyunu ihlal sürecinde kendi başına karar verip tetiğe basabileceği bir olay değildir.

*

Türk jetinin bu ihlalinin üst makamlara iletilmesi, değerlendirilmesi ve Esad tarafından ya da onu da yöneten derin Suriye yönetimi tarafından "Ateş" emri verilmesi gereken çok ciddi bir durumdur.

Peki ne olmuştur da  uluslar arası sonuçları olacağı kesin olan böyle bir süreç 2 Uçaksavar görevlisi tarafında inisiyatif alınarak o kısa saniyeler içerisinde gerçekleşmiştir.

Şurası çok açık ve kesindir ki Suriye tarafı bu hamleye hazırlıklıdır ve adım atmak için Türk jeti adeta dört gözle beklenmektedir.

Peki Türk jetinin orda olma amacı nedir?

ABD'nin müdahale zemini hazırlama planı gereği Suriyeyi tahrik edip bir çılgınlığa sevk etmek  için provakatif bir atak mıdır?

Suriye bu kozu verir mi ki.. Esad rejimi dünkü çocuk değildir, bu tuzağa düşmez.

Öyleyse Türkiye bu hamleyi yaparken tuzağa mı düşürülmüştür.

İsrail'in bölgede Rumlarla Petrol arama faaliyeti yapması Türkiyeyi bölgede uçmak zorunda bırakacak bir tuzak mıydı? Yani Suriye bu durum yüzünden Kara sularına Türk jeti ihlali olacağını çok isabetli olarak öngörmüş ve kendi planlarını hazır mı etmişti?

Konuya sebep sonuç ilişkisi açısından yaklaşmak ve iyi etüd etmek gerekir.

Unutulmaması gereken gerçekler var.

1- Her rejim kendisini savunur ve ayakta kalmak ister.

2- ABD' nin Suriye politikası Kuzey Afrika ve Ortadoğu petrol havzalarını Petrol bitinceye kadar yönetmek ve Rusya ile Çin'i güneyden kuşatmak ana planının bir parçasıdır, bu amaçla son hamle İran olacaktır ve bunu herkes bilmektedir. ABD' nin vitrine koyduğu Demokrasi, insan hakları gibi söylemler mostralıktır.

3- Esad rejimi bir diktatörlüktür ama, yıkıldığında Suriye halkına demokrasi, refah ve mutluluk gelmeyecektir. Tam tersine, Libya ve Mısırda ki gibi daha vahim bir karmaşa ve  yıkım Suriye halkını inim inim inletecektir. Irak ne haldedir, ABD neye yol açmıştır iyi görülmelidir.

4- Türk jetinin düşürülmesi olayının zamanlaması çok ilginçtir. Çünkü önümüzdeki günlerde Suriye sahillerinde Rusya, Çin ve İran'ında katılacağı neredeyse yüzyılın en büyük ortak tatbikatı yapılacaktır. Rus uçak gemisi, nükleer denizaltılar ve çok uluslu Suriye yanlısı ürkütücü bir hava gücü bu bölgede konuşlu olacaktır.
Böyle bir tablo ABD'nin Türk jetinin düşürülmesini Nato'ya saldırı sayarak Suriyeye çok uluslu bir güçle müdahele etmesinin önünde çok caydırıcı bir engeldir. Esad bu hamle ile başta uçağını düşürdüğü Türkiye olmak üzere eli kolu bağlı Nato yüzünden ABD'ye de itibar kaybettirmiştir.

Yani ABD'nin adım adım yürüyen Suriye planında Suriye ipleri eline almış, ABD'yi açmaza düşürmüştür. Bütün planlar çöpe gitmiştir.

Korkmaya gerek yok, acil bir savaş kapıda değil.

Çünkü bütün planlar çöpe gitmiş durumda. ABD çok karmaşık yeni planlar yazmak zorunda bu da hatırı sayılır bir süreç gerektirir.

Kontrolsuz bir suriye müdahelesi ve çok ulsulu bir savaş, ABD'yi Suriyeyi ele geçireceğim derken, Irakı kaybetme ve İrana yıllarca müdahele edemeyecek bir sarfiyatın içine sokma sonucuile karşı karşıya bırakabilir.

1- Şimdi ayıkla pirincin taşını... 

2- Türkiye bölgede aktör olacağım dese de belli ki figürandır ve kendi iktidarını ABD desteği ile sürdürme gayretindeki AKP'nin  daha bu ülkeye çektireceği çok çile vardır.

3- Suriye'ye askeri müdahele hangi yeni planla olursa olsun lokal bir olay değildir. Bölgede ateş bacayı çok şiddetli sarar. 

Muzaffer Alper