Taksimfobik

28 kişi ezilme-boğulma…

5 kişi vurulma,  1 kişi de panzer altında kalarak yaşamını yitirmişti… 130 kişiye yakın da yaralı vardı.

Düşenlerin, vurulanların, ezilenlerin çoğu Kazancı Yokuşu’ndaydı…

Tabi bu verdiğimin bilanço o dönemin gazetelerinde farklılık gösterebilir. Çünkü kimse net şu kadar diyemiyor hala… Tıpkı faillerinin bulunamadığı gibi…

Dönemin DİSK başkanı Kemal Türker konuşuyordu. Görgü tanıklarına göre farklı açılardan çevre binalardan ateş açılmıştı. Herkes panikle kaçışıyor, birbirini eziyordu. Tüm bu hengâmede polis de panzerleri kalabalığın üzerine sürüyordu.

Tarih 1 Mayıs 1977, yer Taksim’di…

Ve Taksim’in 1 Mayıs tarihindeki önemi bir anlama bürünmesinin sebebi oldu bu olay… Sonraki yıllarda ülkemizde 1 Mayıs’ta taksimde gelgitler yaşandı. İhtilal döneminde resmi tatil ve bayram olmaktan çıktı. Sonra 2009’da tekrar resmi adının yanına konuldu ve 2010 da Taksim’de kutlanılmasına izin verildi.

Yani anlayacağınız 1 Mayıs’la Taksim’in aralarında düzenli bir ilişki yok. Gel gitler yaşanıyor. İlişkilerinde bir türlü istikrarı tutturamadılar.

Her yıl toplu iş sözleşmeleri gibi 1 Mayıs gelmeden görüşmeleri geliyor. Yerel yönetimden başbakana kadar herkes bir şeyler söylüyor. Sendikalar 1 Mayıs’ta Taksimdeyiz… Valilik Taksimi yedirmeyiz derdinde…   Günler öncesinden yerelden ulusal, görsel ve yazılı basına kadar herkesin ağzında Taksim ve 1 Mayıs…

Şimdi benim anlamadığım 2010 yılında izin verdiğiniz Taksim’de kutlamalara da bu yıl niye vermiyorsunuz.  Taksim’in direnişin simgesi haline gelmesi miydi? Gezi ruhundan mı korkuyorsunuz? Niye bu Taksim korkunuz, niye bu fobik durumunuz…

Bırakın Taksim’i yılda bir kez bayramını yaşasın…