Talih kuşu kime konacak bakalım ?

Geleneksel hale gelen her yılbaşındaki büyük ikramiye hayalleri bizi alır nerelerden nerelere götürür.. Her piyango alan kişi bana çıksa ümidiyle alır.. "Ya çıkarsa" der..

Bazı takıntı alışkanlıklar vardır, illa "Nimet Abla"dan olacak yada başka illerden piyango alınacak, son rakamları şu, şu olacak, bol paranın olduğu kasalarda saklanacak gibi...

Yılbaşı iyice yaklaşırken sohbetlerde bunun üzerine yapılır daha çok... İş ortamında, arkadaşlar arasında evde vs vs....

- Piyango aldın mı ?
- Aldım.. Sen?
- Ben de aldım?.. İnşallah bana çıkar.
- Çıkarsa ne yaparsın??
- Hayali bile güzel... Neler yapmam ki... (Hemen önce şu denir) İşten istifa ederim.. O parayla ömür boyu çalışmadan da yaşayabilirim... Sonra? Son model araba,ev ,yat, kat sıralanırda sıralanır... Hesapta olmayan akrabaların çıkacağından bahsedilir.... "Kimseye söylemem ki" denir...
- Ama bu illetin tadı da söylenmeden çıkarılmaz ki canım... Ne yapsan etsen de duyulur çevrende...
- "Yok yok ben saklarım" denir...

Şöyle ciddi olarak düşününce, nasıl hakim olur acaba insan kendine?..

Bir zaman ikramiye çıkan biri otabanın ortasında durup halay çekmişti... Ben de buna benzer bir taşkınlık yapmayayım falan diye düşünür...

Yok yok yapmam canım.. O kadar da değil...

Kimi işini değiştirir, kimi ülkeyi terkederim der... Kimi evimi arabamı yenilerim der, kimi karımı.....

Şekline sohbetler uzar gider.... Takiiii yılbaşı gecesi çekiliş olana kadar hayaller kurulur gider.. Ve şans kimine o an güler, kiminin hayalleri başka yılbaşına kalır...

İhtiyacı olan herkese çıkması umuduyla, herkese bol şanşlar...