Tam bağımsızlık nasıl bir şeydir?

Devletler belli toprak parçası sınırları üzerinde egemenlik geliştirdiler, söz konusu sınırların içini kontrol ederek düzenekler kurdular; evler, okullar, işyerleri, su kanalları, başka kanallar, tarlalar, fabrikalar bunların içine; sahipler, çalışanlar, çalıştıranlar, öğrenciler, hastalar, adamlar, kadınlar, erkekler yerleştirdiler. Kimsenin memnun olmadığı bin bir çeşit çatışmalarla dolu hayatlar. Bu hayatlar hukukla gugukla düzenlenip gidiyor evleniyor, boşanıyor, işe giriyor, atılıyor, kazanıyor, kazanamıyor, hem ulusal hem uluslararası pazarlarda alınıp satılıyor…

Seni bir güzel ulus-devlet yapmışlar üstünden egemenler iktidarlar geçiyor. Çıkıyorsun, tam bağımsızlık diye de sana bağırttırıyorlar. Başka devletlerin burjuvaları gibi içerde tek vücut olup, kendi silahlarını, tanklarını üretip aslanlar gibi ordular besleyip, vatana millete hayırlı olman gerekiyor.

Durup bir sormak gerekir burası kimin vatanı, bu tam bağımsızlık, kimin bağımsızlığı. İnsanın karnını doyurduğu yer onun memleketidir derler ya genel geçer, benim ruhum, benim zihnim nasıl doyar nerde doyar. Burada bir sorun yok mu, ciddi bir eksiklik.

Bu toprak parçasını niye koruyoruz; kime koruyoruz; nitelikli toplumsal bir ahlaka göre çalışıp, paylaşan herkesin tok ve mutlu olduğu, birbirimizin sorunlarına duyarlı olduğumuz, kararları birlikte aldığımız, değerli düzeneklerimiz mi var ya da her an herbirirmizi somut olarak özgürleşmesine aracılık eden toplumsal düzeneklerimiz, yok illa da tam bağımsız…

Bu tam bağımsızlık güç/iktidar barbarlıktan başka ne üretti.. En tam bağımsız ABD değil mi? Tüm dünyada kaç milyon insan ne için kaybedildi?

Tüm dünyanın burjuvaları hızla birleşiyor sınır tanımayan burjuvalar sınırlara ihtiyacı kalmayanlar. Ya emeğinden başka birşeyi olmayanlar, sınırlarda nöbet tutanlar; kimin sınırı bu.. İlla ki kazanmak ve kar cephesinden dünyaya hakim olmak; bir sınırı var mı bunun bir milliyeti.

Biraz önceki zamanlarda ulus devlet sahipleri derdi ki; sen benim iç işlerime karışmayacaksın, ben de seninkine. Yerli malı haftaları düzenler, Amerikan süt tozlarını içirirlerdi. Topluma yönelik kendi yorumlarının dışında, kendi iktidarlarına zayıflatacağını düşündükleri her farklı öneriyi de sahipleri ile gömerlerdi.

Tam bağımsız, aydın, modern, medeni; özgür ve demokrat asla..

Medeniyet ulusal sınırlar içinde insanların ehlileştirilmesi, millileştirilmesi, kayıtsız şartsız hizaya getirilmesidir; yüzyılların barbarlığı.

“Çocuk boş bir sayfadır; onun bedenine ne yazarsanız o olur.”

Tam bağımsızlık; zorunlu çalışmanın ortadan kalktığı, bireyin yalnızca kendini geliştirmekle uğraşacağı zamanların, gönüllü öğrenen organizasyonların dünyasıdır.