Tanıdık yabancı

Lime lime dökülüyor

Dokunduğun yerler

Hele bir başkası dokunduğunda…

Hiç olmayacak bir şey oldu. Normal şartlarda olsa görmem bile. Cebren ve hile ile bir tanıdık gibi girdin yüreğime. Mecburi görüşmeler, hoş sohbetlere bıraktı yerini sonra sonra. Sıradan bir serüven, rastgele bir ilişki derken benim için, hayatını sarmaşıklar gibi sardığımı bilmiyordum senin. Taa ki!  buğulu gözlerini gözlerime dikip yüzüme  söyleyinceye kadar. Ayrılma çabalarımız hüsranla sonuçlanıyordu her defasında  ve finalde hep aşkımız kazanıyordu. Bu yaşımızda beklemediğimiz şeyler yapıyorduk sanki. Sen yaşının aksine olgun, ben yaşımın aksine çocuk… Kurmuştuk dengeyi bir şekilde. Başım dönüyordu fakat düşmekten korkmuyordum. Biliyordum tutardın, kimselere vermezdin beni. Bir müddet başımın dönmesine aldırmadan sallandım aşkın salıncağında. Ne güzeldi! Güzeldik biz. Ne güzeldik ikimiz.

Yolumu çizmem gerekiyordu. Gitmeliydim. Çok kısa bir sürede sanki bin yıl yaşadım. Gitmeliydim…

AMA

- ‘Gitme!’ demedin ki! “Dikkat et kendine! Dikkatli ol” dedin o kadar. Oysa sen bana, benden daha çok dikkat ederdin. Düşünemedim.

- Ben sana gelemedim, gelemem ama sen de gitme!’ demeliydin…

Düşünemedin...

 Sonrası yapma oyuncaklar, mutluluklar, gülümsemeler falan filan. Kısacası çeşit çeşit maskeler hiç çıkaramadığım.  İsyanlar, kavgalar sonrası…

Bizim yaşayarak yazdığımız senaryomuz,  yaşayamayanlara dizi – film konusu olmuş. Görmüyor musun her yerde bizi anlatıyorlar. Manşet manşet haberlerdeyiz.  Yok satıyor hikayemiz. Güzeldik biz! Vallahi güzeldik!

 Biraz Halil’ i Sabiha’sı, biraz  Sultan’ı Kemal’i , biraz Aygül’ü Cemal’i …Bir yudum sevgiydi paylaştığımız.

Şimdi biz neyiz ?

Bir başkası dokunduğunda lime lime olan bedenleriz.

Şimdi biz neyiz?

İki tanıdık yabancı gibiyiz.

Melike Çelik