Tanrılar taraftarı duydu sonunda!

Kasımpaşa zor rakip, bir de maça 1 sıfır başlayınca iş daha da zora girdi. Ama daha zor olanı rakibin hem güçlü, hem bir sıfır önde başlaması ve hem de baştan sona ÇİRKEF oyun anlayışı. Böyle bir takımı geriden gelip yenmek her takımın harcı değildir az buçuk futboldan anlayan herkes buna kanaat getirir.

Hakemin baştan sona verdiği ya da vermediği kararlar tartışıldı. Sanki sahada bir futbol hakemi değil de BASKETBOL hakemi vardı. En ufak bir ikili mücadele de hemen düdüğüne sarıldı. Oyunun akmasına izin vermeden çime sevdalı kim yere düşse, hemen oyunu kesti. Kasımpaşa’lı futbolcular zeminin çimlerini çok sevmiş olacaklar ki boş mera bulmuş sürüler gibi yayıldıkça yayıldılar 90 dakika boyunca. O kadar kurnazlar ki, atak sırası onlarda olduğu zaman arkadaşları yerde uzanmış yatarken topu taca atmayıp top Fenerbahçe’ye geçtiği zaman topun dışarı atılmasını ya da Hakemin oyunu kesmesini bekleyecek kadar tilkiler. Son zamanlarda Fenerbahçe’nin maçlarında bu senaryoyu çokça görmeye başladık nedense. Fenerbahçe kendi evinde bir mağlubiyet daha almanın eşiğine geldi ta ki Aykut Kocaman’ın Sow’u sahaya sürmesine kadar.

Sow sahaya sürülünce yeniden bir doğuşun direnişinde ayaklanan Fenerbahçe, baştan sona hakemin önderliğinde dayak yiyen Fenerbahçe, rakip barikatlara saldırmaya başladı. Sanki her maçına son maçı imiş gibi tüm enerjisini sahaya akıtan Gönüllerin Sultanı Gökhan Gönül’ün altı pasın içinde rakibin arkasından can havli ile yaptığı kurtarış maçın kader anı gibi ışıldadı gecede.Maç geri dönmese o emeğe yazık olacaktı. Sow gerçekten çok özel bir futbolcu olduğunu bir kez daha kanıtladı. Webo’nun attığı gol ve yaptırdığı pen6 ile isabetli bir transfer olduğunu bir kez daha kanıtladı. Yalnız bu kadar kazanılan kornerin bu kadar ziyan edilmesi de Alex’den sonra duran toplarda ki beceriksizliğimizin açık delili gibi görülmekte.

Maçtaki mücadeleden çok maçtan sonra koridor da ve otobüs garajında olan olayların konu edilmesi basının Fenerbahçe’nin neresi ile ilgilendiğini göstermekte.

Bu kadar zorbaca, bu kadar çirkefçe oynayan bir takımın sahadan galip ayrılmasına Tanrılar da razı olmadı. Taraftarın feryatlarını hakem duymasa da, Tanrılar duydu sonunda…Ve anlaşılıyor ki;

Şampiyonluk işimiz taraftara ve Tanrılara kaldı …