Tarihi Zirve

Sanırım bu yazı benim karamsar yazılarımdan biri olacak. Aslında karamsar yazılar yazmaktan hoşlanmıyorum. Zira pesimist bir insan değilim. Tam tersine hayata güzel yönleriyle bakmasını seviyorum ama gelin görün dün akşam ana haberlerden itibaren içim şişti. Tek derdim yazıp rahatlamak.

Geçen haftadan beri şiddetli bir grip geçiyorum. İşte ben bu grip mevzuuyla uğraşırken dünya battı. Haa önceden de batmıştı ama dünkü daha bi zirvesel batış oldu. Koskoca şirketler sürekli iflas ediyor, sürekli borsa taban yapıyor. Dün haber kanallarının altında “son dakika” bantları sarı sarı, kırmızı kırmızı dalgalanıyor. Artık o sarı ve kırmızı bantları gördüğümde yüreğim ağzıma geliyor.

Dolarda tarihi zirve. Aman Allahım ne şaane bi şey. Bu kaçıncı zirve, bu kaçıncı kriz. Gerçi bu, küresel kriz anladık da… İşin enteresan olan yanı ülkemiz sürekli krizlerde. Küresel krizin bizi “teğet geçtiği” iddia ediliyordu ama bu sav sadece iddia eden tarafından kabul görüyordu. Ne vatandaş, ne ekonomistler, ne sanayici, ne şu, ne de bu kişiler bu fikri benimseyemedi.

Nasıl benimsenir ki?

Doların bu kadar yükselmesinden birilerinin de zengin olduğu muhakkak. Kapalıçarşı’da bir sokak aralığında elleri telefonlu birikmiş bi çakal topluluğu var, bilirsiniz. Ekonomi haberlerinin ardından muhakkak onlarda “serbest piyasa” olarak gösterilir. Bu adamları yine ana haber bülteninde gördüm. Evet yaaa, resmen dumur oldum; adamlar telefonla konuşurken, -konuşmak da demeyeyim bağırırken- resmen oynuyordu. Abartmıyorum inanın şakır şukur oynuyordu.

Evet birileri sürekli zengin oluyor. Ama bütün mesele bu birileri kim? Kim oldukları beni zerrece kadar ilgilendirmiyor da, beni ilgilendiren kısmı, yüzde oranı. Yüzde 1 mi? Yüzde 10 mu? Burada servet düşmanlığı ya da milletin parasında gözüm olduğundan yazmıyorum. Bir çok insan zor durumda. Bi ülkede sanayi durma noktasında hatta durmuşsa, insanlar akın akın işten çıkarılıyorsa ve özel şirketlerde diğer kalan elemanlar “beni ne zaman işten çıkaracaklar acaba?” korkusu içinde çalışmaya çalışıyorsa, o zengin olan insanlar bundan nasıl bir mutluluk duyarlar?

Farkındaysanız artık reklamlar bile buram buram krizin izlerini üzerinde taşıyor. Adam yatta keyif çatarken, yatı bir anda kayığa dönüyor va adam balık ekmek satarak, başladığı yere geri dönüyor.

91 de körfez krizi, 94 de kriz, 98 de kriz, 2001 de kriz, 2009 da kriz. Bu ne yaaa? Ortalama beş yılda bir kriz çıkıyor ve çalıştığın kazandığın emek verdiğin her şey bir anda yok oluyor ya da yok olmaya yakın oluyor. İnsan o zaman sormaz mı, “eee beş yılda bir kriz olcaksa ben ne demeye çalışıyorum?” En fenası da insanlar borca batıyorlar. İnsanlar üretim yapmasın, makinalar alınmasın, diğer insanlara istihdam sağlanmasın!!! Bu kadar yatırım yapıp da adam beş sene sonra yine borca batacaksa, niye elini taşın altına soksun ki?

Fakat bazı insanlara hiçbir şey olmuyor. Partilere, bürokrasinin üst kademelerine kapılanmış insanlar zengin bile olabiliyor bu kriz ortamında. Yine servet düşmanı değilim, diyorum.

Ama bir yandan düşündüğümde de ekonomide bir istikrar da var diyorum. Evet dolar istikrarlı bir şekilde okunu yukarıya dikmiş habire zirvede. Zirve o kadar yukarda ki görülmüyor.

Düşük olan alımgücü taban yaptı resmen. Burada içinizi karatmak falan değil derdim ama akşam saatleri kalabalık olan marketlerde bile göze çarpan bir tenhalık varsa, insanın içi çekiliyor. Meğer o kalabalık bile insana iyi geliyormuş. Bu tenhalığı fark ettiğinde moralin bozuluyor.

İnsanlar yemek içmeye de para vermeyecekse neye verecek diyorsun. Zaten düşük olan alımgücünün nasıl taban yaptığını reel sektörde gözlerinle görüyorsun. Bunu görmek için TÜİK in rapor açıklamalarını falan beklemeye gerek yok.

Üretim duruyor, işsizlik artıyor, tüketim duruyor. İnsanın bireysel olarak mutlu olması bir yere kadar. Diğer insanlar mutsuzsa senin mutlu ve huzurlu olman pek de mümkün olmuyor.. Zira bu işler zincirlemedir. Birinin işi battığında diğeri de bundan dolaylı olarak etkileniyor.

Eee bana ne yapmak düşüyor? Gidip “Gazap Üzümleri’ni” okuyayım da bakalım o zaman insanlar krizle nasıl mücadele edebilmişler Mİ?

Not: Dolar şu an itibarı ile düştü fakat krizin izlerinin zor silineceğini söylüyor, uzmanlar.