Tarihin sunduğu faydalar ve tarihimizi geliştirmek anlamak

Farkında mısınız tarihe verilen önem artmaya başladı. Çok güzel bir gelişme aslında insanlarımızın geçmişini merak etmeleri araştırmaları. Yeterli mi? Değil tabii ki de tarihimizde o kadar çok şey yaşanmış ki. Bunları bir kaç program yaparak üzerinde konusunda uzman kişilerden yararlanarak hepsini sunmak imkansız. Ne yapılmalı peki. Bir tarihçi olarak bence en önemlisi Milli Eğitim müfredatında çok daha fazla yere sahip olması gerekir. Neden diye soracak olursanız Tarihin en önemli yararlarından biri de geçmişte yapılan hataları göstererek tekrar hata yapılmasını önlemek değil midir? Tarihin klasik tanımını hatırlayalım. İnsan topluluklarını, bu toplulukların yaşayışlarını, birbirleriyle ilişkilerini, kültür ve medeniyetlerini, yer ve zaman göstererek, sebep-sonuç ilişkisine dayalı olarak anlatan bilim dalıdır.

Bir olayın tarih olabilmesi için geçmişte yaşanması gerekiyor. Sebep ve sonuç ilişkileri irdelenerek bir sonuca varılıyor. Tarih aslında o kadar önemli bir bilim dalıdır ki dinimizde de bu önem belirtilmiştir. Zaten Yüce Kitabımız Kuran-ı Kerim eşsiz bir tarih kitabıdır. Geçmişte yaşayan kavimleri yaptıkları hatalaı ve nasıl cezalandırıldıkları gün yüzüne çıkartılarak insanların bundan ders almasını sağlamıştır. Ayrıca diğer kutsal 3 kitapta Tevrat, Zebur ve İncil konularında tarihi olaylar vardır.

Tarihi kullanarak günümüzde çözüme kavuşmamış olayları da çözebilme imkanımız olur. Örnek vermek gerekirse Kürt Sorunu. Geçmişe doğru bir uzanalım Kürtlerle Türklerin yaklaşık 700 yıldır beraber yaşadıklarını aynı toprak aynı bayrak altında olduklarını birbirleriy evlenerek akraba olduklarını Çaldıran'da, Sarıkamış'ta, Çanakkale'de, Halep'te, Adana'da, Şanlıurfa'da, İstanbul'da ve sayısız bir çok yerde düşmana karşı beraber savaştıklarını ayrılamaz et ile tırnak olduklarını anlatmak tarihin görevidir. Müfredatta tarih dersine daha çok önem verilmelidir. Çünkü Tarih toplumların sosyaleşmesinde en fazla öneme sahip bir bilim dalıdır. İnsanrımıza bu ülkeyi kendi ellermizle ve ne zorluklarla kurduğumuzu anlatmalıyız. Bu bizim tarihimiz demeliyiz. Sarkımaşta -30 derece soğukta kısa kollu gömleklerle Türk-Kürt ayrımı yapılmadan ayağında sandaletlerle savaşan atalarımızı anlatmalyız. Anlatmalıyız ki Bir bütün olalım. Tabii ki de yanlışlıkları da gösterelim. Bak evladım Osmanlı Devletinde son yıllarda bozulmalar oldu Beşik Ulemalığı çıktı Müderrs'in oğlu müderris oldu, askeri sistem bozuldu deyip yanlışlıkları gösterip ders almalarını sağlamalıyız ki çocuklarımızda bunları görüp olumlu bir şekilde transfer etsin. Yargılama ve yorumlama gücü artsın ki doğruyu bulsun. Tarih dersini sıkıcı bir şekilde sunarak çocuklarımızı sıkmamalıyız. Olyları ilgi çekici dikkat toplayıcı bir şekilde sunmalıyız.

Tarih bilinci sadece sınıfta mı verilmeli? Tabikii de hayır. Tarih dersini topluma da benimsetmeliyiz. Peki nasıl? Aslında bir sürü yöntemi var. Ama en önemlisi kitle iletişim aracı olan Televizyon. Dolayısıyla televizyon kanalları. Tarihi Diziler. Ne olursunuz sadece önemli bayram günlerinde tarihimizi hatırlamayalım. tarihimizi her hafta her gün anlatalım. O kadar çok malzeme var ki tarihimizde diziler için. Kanuni Dönemi, Yavuz Sultan Selim, Fatih Sultan Mehmet, Cem Sultan Olayı, Timur ile Mücadele, Bayezid Han, Sultan 2. Selim, 3. Selim bir ömürden bile fazla konu var aslında dizilerimiz için. Tabiikide isteyene. Saygılarımla