Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ağustos '07

 
Kategori
Tarih
 

Tarihte 500 yıllar

Tarihte 250 yıllık olduğu gibi, 500 yıllık döngüler de var.

1500-2000 arasında AB dünya egemeniydi, şimdi değil. Onu Çin, Rusya, ABD, Japonya geçti. Hindistan ve Brezilya da geçecek. Vietnam belki bir sürpriz yapabilir.

M.Ö. 1000’de ve M.S. 1000’de Avrupa’da 500’er yıllık boşluk dönemleri var.

Bu mantığı kullanırsak, 3000’de 500 yıllık bir boşluk dönemi daha olacak demektir.

Bu mantığı kullanmazsak, 2000-2500 arasını boşluk dönemi olarak sayabiliriz. 250 yıl alabilecek 2. Sanayileşme’nin tamamlanması, bu koşullarda 2750’yi bulur.

Bu durum, Orta Çağ Avrupa’sında ilk üniversitelerin kurulması ve Aristo’nun AB’lileştirilmesi sürecine benzeyebilir.

Bu durumdan en çok uzaycılaşma etkilenecek.

Ölümsüzleşme fazla etkilenmeyerek (bunu İbn-i sina’nın tıp bilgilerinin 1.000 yıl saklanması nedeniyle söylüyoruz, yani şimdiki tıp bilgisi de saklanacaktır), uzaycılığın önüne geçici olarak geçebilir.

Bunlar sorun olmayan bilgi alanları.


Şimdi de sorunlu bilgi alanlarına bakalım:

Teoman Akgür, Doğu-Batı arasında, kısa olarak 7-10 yıl, uzun olarak 50 yıllık çevrimler tanımlamakta. Savını olgularla da desteklediği için, onun irdelemediği ve/ya onun aksadığı durumlara bakmak gerek. Doğada vaşak-tavşan popülasyon arasındaki neden-sonuç ilintisi, (darvinizm tehlikesini göze alarak) duruma uyarlanabilir ve bir döngüdür (aslında durumu birbirini yiyen vaşak1-vaşak olarak kabul etmek daha makul). Tarihte güçlenen taraf, hem ezicileşmekte, hem de tepki çekmektedir. Japonya 1900 civarında Batı’yı yakalayan ilk Doğu olduğuna göre, bBatı’nın koloniyal emperyalizm süreci, 1500-1900 arasında, 400 yıl sürmüş demektir. Şimdilerde Doğu-Batı, Kuzey-Güney ve 1.-3. Dünya ayrımı giderek silikleşmekte.

Global ısınma, Kanada ve Rusya’yı 1’er milyar nüfusla 2100’ün en büyük ülkeleri yapabilir. Bu nüfus, yeni bir küçük buzul devri ile 2200’de kilitlenebilir ve çökebilir.

Güney’den Brezilya, GAC ve Avustralya geliyor. Kuzey’den AB en geç 2100’te dağılıyor.

Buraya kadar bilgi sorunu yok.

Sorun şurada:

Şimdiki durumuyla 1’er milyarlık Afrika ve Latin Amerika ne olacak? Meksika, geri kalanı satarak bir lümpenlik gösterdi ve resmen NAFTA’nın sömürgesi oldu. Şimdi de Brezilya deparda. Chavez hepsini biraraya getirebilecek bir motor güç değil ki Bolivar bile olamadı. (Buradaki durum, Atina’nın Persler’e karşı eski Yunan’ı birleştirdikten sonra, 170 siteyi (şehir-kenti) sömürgeleştirmesine benziyor.)

Asya’da sorun yok. Hindistan ve Vietnam deparda ama çok geriden başladıkları için, yolları uzun. Başarabilirler.

Araplar’a bakarak, Müslüman Pakistan, Bangladeş ve Endonezya’yı anlayabiliyoruz ama liboşlaşan Türkiye onlara kötü örnek olabilir ve onlar da liberalleşebilir. Global nüfusun % 10’undan söz ettiğimiz için, tam gümbürtü olur.

1900’de avcı-toplayıcı kültürel modda yaşayan milyonlarca kişi vardı. 2000’de çok çok azalmış durumda ama hala var, çünkü insan hakları bunu gerektiriyor.

Yani kültürel evrimsel atalet sorunu var ve bunu 1. Dünya ve/ya G-8 yaratmadı. Rusya 1970’lere dek 3. Dünya idi (bakınız: ‘Andrey Rublov’ filmi). Bugün Sibirya’da hala 50.000 yıl önceki gibi yaşayanlar var ve belki de gelecekte ayrı ülke kuracaklar.

Dünya’daki 2 milyar cep telefonu ve 1 milyar internet kullanıcısından ancak 600 milyonu, yani global nüfusun ancak % 10’u 2. Sanayileşme moduna girdi. Bu rota sürerse, 2150’de 15 milyarın 13, 5 milyarı tarihi yine geriye çeker.

Ancak, nasıl ki AB geriye gidip ileriye fırladıysa, tarih er geç yaydan fırlar. Bu sırada nadaslanma ve gübrelenme ile yeni kültürler melezlenir ve beslenir.

5.000 yıllık tarihin bilimi, sanatı ve düşünü bu kitleyi taşımaya yetmiyor. Sporu saf motor dili nedeniyle, 20 yıl önce dördüncü olarak tasarladım ama ondan entellektüel bir çıkış umamayız. Çıksaydı, çoktan çıkardı. Olimpiyatlar ve dünya şampiyonaları sayesinde milyonlarca sporcu var ama kitleleri geleceğe doğru hiçbir itmeleri yok.

Demek ki yeni bir şey gelecek. Benim kestirimim, bilim-sanat çatışmalarından ve tersine kompleks poliyalektiğinden birşeylerin oluşacağı. Üstelik bunun birkaç yüzyıl sürebileceği. 1800-2007 arasındaki öncü sanat tartışmalarından bunu çıkarsayabiliriz.

Onun dışında herşey 5.000 yıldır nasıl sürüyorsa, aynen sürüp gidecek. Sümer’de ateş başında bira içen köleler, neleri konuşuyorsa, proleterya bugün aynı koşullarda aynı şeyleri konuşuyor.

‘Tarih’ denileni binde birlik kesim yaptı (kimsenin aklına elitizm gelmesin). Sömürü gibi bahaneler beyhude. Türkiye’deki en zengin on binde birle en çok kitap alan on binde birin arakesiti pratikte sıfır. Bu kanıt yeter de, artar bile. Tüm mühendislerin artı-değer düşünceleri olan patentlere işverenleri el koyuyor. Devlet de artık entellektüelleri beslemiyor, öldürüyor.

Bu panorama tamam. Genelde eksik bir şey kalmadı.

Günün özdeyişi: tarihi yapanlar ve bunu bilmeyenler, bunu öğrenseler bile, yine de tarihi değiştirmek için uğraşmazlardı, tamamına yakını yani. Onun yerine, sürekli yakındıkları yaşamlarını olduğu gibi sürdürürlerdi, 5.000 yıldır da öyle yapıyorlar. Kitlenin % 1’inin standart biyografilerinin rotasından sapması tarihi alt üst eder.

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..