Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Eylül '09

 
Kategori
Spor
 

Tarzan kaç kanaryam geliyor

Tarzan kaç kanaryam geliyor
 

Baharın dudaklarından hiç bir yıl veda busesini esirgemeyerek uğurlayan Eylül, her yılın bu mevsiminde kapımızı tıklattığında farklı duygular besleriz içimizde. Biliriz ki asla günü boş gelmez. Yüreğinde taşıdığı heybesinde hepimizin payına düşecek illaki bir şeyler getirmiştir. Kimimize hüzün, kimimize mutluluk ve yeni başlangıçlar. Ağaçların yapraklarına kış uykusuna yatmaları için serseri rüzgârıyla ninni söylerken, aynı zamanda bazı kuşlara göçü anlatır Eylül.

Aslında Eylül’ü mütevazı bir spor yazısının baş köşesine oturtan omzunda taşıdığı, barışı simgeleyen beyaz güvercinidir. Barışın ve kardeşliğin tanımını bilmeyenler, daima görememeye mahkûmdurlar bu güvercini. Hepinizin 1 Eylül Dünya Barış Gününü kutlayarak bende çbir beyaz güvercin edasıyla sarı kanarya uçurarak başlayayım istedim bu haftaki yazıma.

6 güne üç 90 dakika birden sığdırmayı başaran takımımız geçtiğimiz Perşembe akşamı, Uefa Düşler Sahnesi saatinde Sion’u ağırladı 2-0’ın rövanşında. Tribünlerdeki bizlerin tarihi fark beklediği maça, Santos’un sürpriz olmayan golüyle 1-0 önde başladık adeta. Biri penaltıdan olmak üzere peşi sıra gelen Sion golleri bir anda boncuk boncuk ecel terleri dökmemizi sağladı. Rakibin yemeden atacağı bir gol elenmemize yol açacaktı. Finali, yani başrolü hedeflerken, gruplara kalamadan Uefa Düşler Sahnesi’nden figüran sıfatıyla inmenin ne kadar korkunç olduğunun bilincinde olan Santos, Kazım’a yapılan penaltıyı gole çevirerek rakibin emeklemeye başlayan umudunu tekrar süründürürken, korku dolu sarı-laci yüreklerimize su serpti doğrusu. Artık rakibe birden fazla gol gerekliydi. Oyuna Emre ile Güiza’nın girmesiyle bırakın gol yemeyi, rakip ileri uç elemanları kramponlarını kalecimiz Volkan’a gösteremediler bile.

Takımımız galibiyet golünü bulamayınca 2-2 berabere biten maç çıkışında gözlemlediğim yüzlerdeki endişe ve hoşnutsuzluğa rağmen, yüreklerdeki öyle ya da böyle turun geçilmiş olmasının kendini ele veren huzuru vardı. Ertesi gün çekilen kuralarda S.Bükreş, Twente ve Sheriff takımlarıyla H Grubunu paylaşacak olmamızın verdiği mutlulukla beklemeye başladık 30 Ağustos Zafer Bayramımızı.

Bu yıl mabedimizde kutlamak varmış kısmetimizde 30 Ağustos’u. Tribünlerde açılan devasa Türk bayrağımız ve Ata’mızdan yadigâr; “Zafer, ‘zafer benimdir’ diyebilenindir” özlü sözünün yer aldığı pankartlara, teknik kadromuz başta olmak üzere oyuncularımızın milli bayramlarımızda artık bir gelenek haline getirdikleri, ısınmaya çıkarken giyilen Ay-yıldızlı tişörtlerin ne de güzel uyum sağladığını düşünürken, anons edilen takım kadromuz hakkında başlıyorum beyin fırtınası yapmaya. Alex’in adı çağırılınca içimi çocuksu bir sevinç kaplıyor. Sivas maçında sakatlandığında bir buçuk aydan önce oynayamaz diyenlerin yanıldıklarını görmek pek hoş doğrusu sevgili okur.

Bekir’in adı anons edildiğinde bu kez de yanılma sırası bende. Stoper mevkiinde Bekir’i, sağ bekte de Önder’in yer alacağını planlamıştım oysa. Aklımdan bile geçmemişti Bekir’in sağ bek oynayacağı. Rakip Manisa’nın bolca pozisyona girmesi de bu yüzden olsa gerek.

Tahriklere kapılarak rakibine küfür eden Emre’nin oyundan atılması bizleri şaşırtmadı desek yeridir hani. Belli ki Emre’nin kart görme mevsimi gelmiş. Şüphesiz kartı görünce o da rahat bir nefes aldı, takımımız da. “Zaten gol kabızlığı çekiyorlardı, Emre atıldı, işleri bitti” diyenlere inat, golü Alex’in milimetrik asistiyle Güiza ile buluyoruz dakikalar 80’e pranga vururken. 6 dakika sonra Ergin cevap veriyor bu gole. Maçın böyle biteceğini ve sezonun ilk puan kaybını yaşayacağımızı düşünenler, yalnızca tribünleri terk eden bazı renktaşlar değiller elbet. “Nasılsa 1 puan bizim. Kendi yarı alanımızda top çevirelim de maç bitsin” diye düşünen Manisa Tarzanlarına en anlamlı cevap yine Alex’ten geliyor. Kaptığı topu kale direğine nişanlasa da, içi rahat. Biliyor ki; Semih o dönen meşin yuvarlağı tamamlayarak Tarzan’ca paslaşmaların cezasını keser ve takımının galibiyet golünü atarak gitti gözüyle bakılan puanları geri getirir. 90+4’deki bu gol belki de şampiyonluğu bize getirecek, siz ne dersiniz ey sevgili okur?

 
Toplam blog
: 130
: 740
Kayıt tarihi
: 05.12.07
 
 

İlk önce şunu belirteyim; yürüme engelliyim fakat hayata pamuk ipliği ile değil, LACİVERT YÜREĞİM..