Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

AYFER AYTAÇ GAZETECİ YAZAR

http://blog.milliyet.com.tr/ayferaytac

18 Kasım '21

 
Kategori
Doğal Hayat / Çevre
 

Tasarruf Talimi

Dünyamızda iklim krizi varmış. Doğal hayat doğallıktan çıkmaktaymış. Hemen her gün yayılan bu haberlere koronadan kolay inandım emin olun. Niye derseniz, İnsanın yaşadığı yerde her türlü kriz, kötülük olur. Zira  en güzel şekilde yaratılan insan, ne kendi kıymetini biliyor, ne de elindeki imkanların değerinden anlıyor. 
 
Rabbimiz buyurmuş: “Doğrusu Biz; insanı ahsen-i takvim olarak yarattık.” (Tin, 95/4) Amenna... Fakat insan denilen varlık kulluk bilincini unutur ve Allah'ın verdiği nimetlerin değerini bilmez, bu konuda denilenlere inanmaz, Yaradan'a şükretmez ise en güzel şekilde yaratılmış benliğini “esfel-i safilin” kılar. Ve ne yazık ki hayatı süresince bunun farkında olmaz.
 
Cenâb-ı Hak'kın Eşref-i Mahlûk olarak var ettiği, canlıların en şereflisi, en değerlisi insan, bunun farkında değil gibi yaşıyor. Kendi hiç ölmeyecekmiş gibi hayatını öfkeyle, kibirlenmeyle bitiriyor. Yaşamında gerekli olan, beslenmesinde şart olan nimetleri heba ederek hızla tükenmesine vesile oluyor. Örneğin suyumuz; hepten kurursa, kuraklığa mahkum olursak ne yapacağız? Paramızın çok olması bile suyu temin edemiyorsa, ne olacak? 
 
Zenginsek, suyu bol ülkeye mi kaçacağız, fakirsek susuzluktan mı ölüp gideceğiz? Bu çare midir, çare elimizde olana değer vermeyi bilmemizdedir. Her yaratılanın bir sonu vardır. İnsan ömrünün ölümü olduğu gibi, insanın emrine amade edilmiş doğal kaynaklarında bir bitimi olacaktır. Önemli olan Allah'ın var ettiği her bir şeyin kıymetini yaşamımız süresinde bilmektir. Elimizdeki kaynakları kurutmadan tasarruf talimlerine başlayalım, başlatalım ey insanlar! Bugün azla başlarsak, yarın azı çoğaltırız. Geleceğe güzellikler bırakmış olarak, vicdanımız rahat olarak bu dünyadan göçeriz.
 
En korktuğum nedir bilir misiniz, susuz kalmak; evimizdeki çeşmelerden bir damla suyun aktığını bile görememek. Allah muhafaza suyumuz şimdilik kirli akıyor olsa da, kaynatmadan kullanamıyorsak da, varlığını bilmek hayatın idamesi için güven verici. Beni huzursuz eden, geceleri uyutmayan, düşündürüp duran konu; kullandığımız değerlerin sarfiyatındaki savurganlığımız, kısıtlama yolunu bilmeyişimiz. Bu konuda dikkat buyurmalarımıza, evdeki evladımız dahil hiç kimseye söz geçmiyor. 
 
Bunca yıldır gördüğüm herkesi tasarrufa yöneltmek için uyarırım, kimse bilmez kadrimi, herkes yanlış anlar beni. Parasını ödedikleri her şeyi özgürce kullanabileceklerini savunurlar. 
 
Günümüzde iyi de söylüyor olsak, kötü anlıyor insan denilen varlık. Hiç bir insana söz geçmiyor. Akşam oldu mu her odanın ışığı açık, odaya girerken açıyorlar, çıkarken kapatmayı bilmiyorlar. Bir el yıkamak var aman Allah'ım bu ne savurganlık, 2 litre 3 litre su gidiyor. Yazık, günah, parasını ödüyoruz diye herkesin hakkı bulunan elektrik, su, ekmek, vs. bizden sonrakiler umursanmazca sarf edilmez ki... Bu zamane insanı yerde bulduğunu göğe savuruyor. yedek yedek donları var, kıçlarını sidik yakmamış doğruyu yanlışı anlamıyorlar.
 
Hakikaten hiçbir şeyin tasarrufunu bilmiyoruz eski insanları bir düşünürsek önce kuyulardan, sonra sokak çeşmelerinden kovalarla, testilerle evlerine su taşımışlar. 70-80 yıl öncesi en zenginlerin evinde bile elektrik bulunmazdı. Ufacık gaz lambasın da ömürlerince geceler geçirmişler nineler, dedeler. Hatta kiminde gaz lambası da yoktu. Nice evlerde çocuklar mum ışığında ders çalışıyordu. O insanların çoğu da okula gitti. İçlerinden kimi mühendis, kimi hakim, kimi doktor oldu. 
 
O devrin insanları ulaşımda otobüs görmemişti. Öğrencilerin servis arabaları bulunmuyordu. Evinden okuluna 3- 4 saat yürüyen çocuklar oluyordu. Doktorun dahi özel otomobili yoktu. Can kurtarmak için bile hastaneye koşar adım yaya ulaşıyordu. Hiç bir belediye başkanının bırakın korumasını, makam arabası yoktu. Adımlarıyla arşınlarlardı yolları. 
 
Bugün her yöne kolay ulaşım var. En gerekli ihtiyaçlarımız evimizin içinde kolay kullanıma arz edilmiş. Ve bizler değer bilmiyoruz, baba mirası gibi saçıp savuruyoruz. Kusura bakmayın da, kolaylıkları bulunca çok şımarmışız, çok... 
 
(Bu konularda yazmamız gereken daha pek çok, lakin zamandan tasarruf için kısaca değinmekle yetindim. Yaratılana, Yaradan'dan ötürü sevgiler.)
 
Ayfer AYTAÇ
ayferaytac.com
 
Toplam blog
: 622
: 205
Kayıt tarihi
: 08.12.14
 
 

Gazeteci-yazar ..