Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Haziran '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Tatil ve şu-bu-o paketi

Tatile çıkıyoruz. Nesli, ben ve Viki. Şimdilik MB diyarlarında bir ay gözükmeyeceğim. Seferihisar’da bir ev ayarladık. Şimdiden beni bir helecan fırtınası sarmış durumda, diyemem. Bakalım neler yapacağız. Biz tabii ki denize girme, yürüme, v.s. gibi tatilde yapılan eylemleri yapmayı düşünüyoruz.

Bir de geçen yıldan kalma yarım bir senaryom vardı. Onu alıp sanatsal yaşamımı devam ettireceğim. Burada öhhmmm öhhhmmm, yapıyorum. Ne de sanat aşığı bir insanım. Eee ama valla öyle. Harika şeyler çızıktıramasak da, hiç olmazsa bir şeyler üretmek için beynimizi çalıştırıyor, ya da antenleri açık tutuyoruz. Tükettiklerimize bakıp mutsuz olacağımıza, ürettiklerimize –iyi veya kötü- bakıp mutlu oluyoruz.

Söz mesela; üçüncü sayfa haberlerine bayılırım. Oooo oradan ne senaryolar çıkar, ne senaryolar. Bütün bunları yapanlar da sen, ben gibi sıradan insanlardır. Aman ne hayat hikayeleri, ne hayat hikayeleri. Hani hep denir ya “aaa benim hayatım roman kız Ayşe, bi yazsalar tuğla kalınlığında olur” diye. İşte o hesap. Aslında her birimizin hayatı bir roman.

Ama hayatı roman olan sıradan insanlar, magazin kumrularına bakmayı pek bi severler. Sanki onların hayatında enteresan nokta varmış gibi. Gelinen yol bellidir. Ya eğitimlidirler, ya da alaylı. Her iki gurup da şöhret olabilmek uğruna bir takım tavizler verir ve vermek zorundadır. Ondan sonra kaset ya da film çalışmaları v.s. Nasıl ki bi insan sabah dokuz akşam on sekiz işinde olmalıdır. Onların da hayatının bi çalışma temposu vardır.

Bi de bar, gece kulübü olayı vardır ki; kanaatimce bazıları buraya sadece eğlenmek değil, kapı önünde paparazzi ağbiden kaçar gibi yapıp, sinirli, ulaşılmaz görüntü aldırabilmek uğruna bütün gece çımtıks çımtıks kulakları patlatan gürültüye katlanır. Bi de gece kulübüne gidenlerin başka amaçları daha vardır. Bunlar da Afrika kıtasında ava çıkmış avcıları hatırlatır, bana. Kısmen belgesel tadında izleyebilirsiniz. Her iki cins de avcı, her iki cins de avdır. Bunlar bi gecede birbirlerini avlar, bi gecede tüketir, geriye sadece posası kalır.

Aaa bana baksana sen, tatilden magazin âlemine dalmış gitmişim. Ne alakası varsa. Ben kafa dinleyeceğim. Bir de İzmir’deki temmuz sıcağından kurtulmak derdim. Bu hafta artık hazırlık falan yaparız. Giysiler v.s. ayarlanır. Gerçi orda öyle şımşıkırdak giyineceğim falan gibi bir derdim yok ya! Gene de oraya giderken giyecekleri hazırlamak gerekiyor işte. Mayo ıvırtı zıvırtısı, bir sürü şey olacak. Bana kalsa bir şalvar dikeyim öyle gezeyim. Maalesef o kadar yapamıyoruz. Çekeriz sırtımıza bir penye elbise, doğayla baş başa kalırız. Gerisi zaten laffff.

Bol bol böcek sesi, kuş sesi, çekirge sesi, ağaçların dallarının hışırtısı, bilumum ses dinleriz. Bol bol şekerleme yaparız. Gerçi çalışmayan bir insanım, bu tatil de nesi? Diyesi geliyor insanın ammaaa insan aynı yerden, aynı şeyleri yapmaktan sıkılıyor, işte. Valla bu insanoğluna yaranılmaz yaaa, insankızına da!... Hep değişiklik hep değişiklik. Ne yapalım şu iki günlük dünyada elimizden geldiği kadar, istediğimiz değişiklikleri yapabilmeli insan diyorum.

Bakalım inşallah da susuzluk falan da olmaz. Baksanıza İzmirin suları da arsenikli çıktı. “Gün be gün ölüme doğru” belgeseli. Tamam, o suları içmiyoruz amma, meyvelerimizi sebzelerimizi yeşilliklerimizi arsenikli sularla yıkıyoruz. Şimdi bu temizlik mi oluyor? He heh heh, evet toptan temizlik! Hiç değilse bizim başkan millete saf muamelesi yapıp, “ben içiyom, hadi siz de için, hüüüpp bak içtim” demedi. Valla bu bile bi erdem, bana göre.

Zamanında ne çay içenler gördük. Hatta geçenlerde Ankara’da da bi adam hüüpp diye suları içti. Bi şey olmuyomuş hesabı. Sanki orada içeceği bi bardak su, şakk diye onu öldürecek. Bunlar millete 0 – 6 yaş muamelesini reva görüyorlar ya! Helal olsun derim de başka bi şey demem. Hıı bizim başkan, hiç olmazsa su böyleyken böyle, ona göre dedi. Yani içecek sularınızı, mali gücünüz kısıtlıysa dahi, çeşme suyu olarak kullanmayın, dedi. Ne bileyim çok çocuklu falansanız alın bi damlalık, damlalık hesabıyla mı için demek istedi, ne?

 
Toplam blog
: 246
: 1012
Kayıt tarihi
: 15.02.08
 
 

..