Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ocak '19

 
Kategori
Deneme
 

Tavrına Hayran Olayım

Alçaklığı yakıştıramadığından mı kendine, alçak gönüllü olamıyorsun?

O kadar aldırmazsın ki, bazen kulakların duymuyor mu acaba diye endişe ediyorum.

Akanı durdurmaya gücün yetmez, haddini bil, O istemedikten sonra.

Düşünen ve üreten bir beyin olduğun müddetçe sorun yok dünyamda, katılabilirsin ister fikrime, ister gülmekten…

Bugüne kadar yazdıklarımla dokunmadık yürek bırakmadım, bir sen hariç.

 

Söylenmeyi söylemekten daha çok seviyorum galiba, kim ne derse desin daha anlaşılır oluyor.

Aklımı peynir ekmekle yiyemem eskisi gibi, çünkü peynir epey pahalandı. Ama aklımı, katık edebilirim ekmeğime.

En büyük kabahatlerimden biriydi, seni düşünmek

Zekama hayran olanları çıkarttım mı listemden, kimsem kalmıyor.

Yav arkadaş, bir tane de akıllı yorum gelmez mi bana, demek ki mıknatıs gibi ben de çekiciyim.

Çekicilikte üzerime yoktur, mesela bütün manyak FAlıları üzerime çekiyorum. Onları bilmem ama ben onları çok seviyorum, manyak olmaları bile yeter sevmeme canım kaderdaşlarımı.

 

Anlamıyor musun, gönlüm, gönlüne denk değil.

Vazgeçtim gönlümün sevdiğini aramaktan, gözümün önünde sevdiklerim dururken…

Yüreğim geniş ve çekinmeden söylüyorum, SENİ SEVİYORUM.

Özel birisi yok, gönlümün eriştiği herkese diyorum, zaten gönlümdeki tüm kişiler özeldir benim için.

 

Çaktırmadan bir şey yapanlar, fark edip de bunu sizi utandırmamak için söylemeyince yutturmuş mu sanıyorsunuz?

Çirkin olup da; kendini güzel sananlar başka, kendini güzel sayanlar başka…

Kişinin kendi yaptıkları bağlayıcıdır. Başkalarının yanlış yapması, senin de aynı yanlışı yapmanı mazur göstermez. Bu yüzden de yapılan yanlışlar, senin yanlışının bir özrü sayılmaz. Unutma ki yaptıklarından sen sorumlusun, doğru ya da yanlış olması hiç fark etmez.

 

Düşünmekten yorulur mu insan demeyin. En çok düşünmekten yorulur insan, tabi insansa...

Kediler, köpekler bile dinlerdi de sözümü, bir sen dinlemedin yavrum.

Bizi insan yapan değerlerimizi yitirdik çoktan, artık BEN İNSANIM demek bir şey ifade etmiyor.

Dünyamız ne kadar kalabalık değil mi? Etrafımız, sürekli deliyim, delisin, deli veya deliyiz, delisiniz, deliler diyenlerle çevrili. Nerede bu akıllı insanlık?

Ne zaman biz de insan mıyız, nasıl insanlarız biz diye kendimizi sorgulamayı bıraktık, o zaman insan olmayı unuttuk.

 

Acaba ben mi yanlış biliyorum, bir şeyin takıntı olabilmesi için o şeyin sürekli tekrarlanması (çok kez) gerekir.

Birisi bana söylesin, uyarılar niçin yapılır?

Ve elbet zihni ele verir insanı. Önce zihniyetine iyi bakın!

 

 
Toplam blog
: 109
: 78
Kayıt tarihi
: 19.04.18
 
 

1980 Adana doğumluyum. 13 yaşında friedreich ataksisi hastası olduğum ortaya çıktı. İlköğrenimi A..