Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mayıs '09

 
Kategori
Siyaset
 

Tayyip Bey ortaya bir yem attı, herkes onun peşinde...

Tayyip Bey ortaya bir yem attı, herkes onun peşinde...
 

Haydin Bana Eyvallah! Hep Çocukalara mı Oyuncak Vereceğiz! İşte, Size Ouyuncak! Kavga Etmeden Oynalı



Recep Tayyip Erdoğan’ın her söylediğini Başkan sıfatıyla söylediğini düşünemeyiz.

Ama görüyoruz ki, bu yanılgıya düşenler çok. Bunun için de, Tayyip Bey’in Düzce’deki konuşmasını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması diye sundular. Oysa Tayyip Bey, Düzce’de, AKP toplantısında konuştu; bu bakımdan sıfatı, AKP Genel Başkanı’ydı.

Tayyip Bey, Düzce’de ne dedi?

Suriye sınırındaki mayınlı toprakları temizleyecek yabancılara/ İsrailli firmaya, temizleme karşılığında, bu toprakların verilmek istenmesine karşı çıkan muhalefeti eleştirirdi.

Farklı etnik kimlikte olanlar ülkemizden kovuldu. Bu, aslında faşizan bir yaklaşımın neticesiydi.” dedi.

Malum bir kesim, oltadaki yeme saldıran balıklar gibi, hemen bu “söz”lere sarıldı.

Bir alkış, bir alkış ki, sormayın!

Kimse, söylenen sözlerin, konuşmanın içeriğiyle, sınırdaki mayınların temizlenmesi/ temizlenme sonrası ne yapılacağı konusuyla ne ilgisi var, diye sormuyor.

*****

Malum çevre, Tayyip Bey’in sözlerinin peşine düştü.

Biz de, o sözlerin peşine düşenlerin peşine, sorularla düşelim.

Önce, Nurullah Ataç’a kulak verelim:

“Ben öyle kısa sözlerden, bir bölümden seçilip alınmış birkaç satırlık yazılardan pek hoşlanmam. yazarın, ne demek istediğini iyice kavramam da ondan. İyice kavramak, yazarın o yargıya varmadan önce neler dediğini bilmekle olur. Özdeyişler, çoğu, gerekçesiz yargılardır.”


Bir parçadan/ konuşmadan sadece bir cümleyi alıp üstüne ahkam kesmek kadar saçma bir iş var mı?

Ne yazık ki, böyle bir iş, bizde var!

*****

Yahu, insan, hiç düşünmez mi, o söz, nerede/ hangi amaçla/ neyle ilgi söylenmiş?

Bunlara bakılmadan, söylenmiş yaldızlı sözü alıp onun üstüne gevezelik/ laf ebeliği yapmak, bize özgü olsa gerek.

Bakıyoruz, Türk olmayanların ülkeden kovulması, yapılın faşizan baskının o konuşmada hiç hiç yeri yeri yok!

Konu ne , söylenenler ne?

Tayyip Bey, Ataç’ın aksine, ilgisiz bir sözü konuşmasının içene yerleştirmiş!

Tam da, ÖSS’ye yönelik, “düşüncenin akışını bozan” soru tipine örnek/ malzeme olacak nitelikte.

*****

Tayyip Bey’in, ortaya attığı, “azınlıkları ülkeden kovma”, “faşizan baskı” sözlerine yem misali koşanlara ne demeli?

Televizyon ekranları dolu!

Gazete köşeleri dolu!

Gazeteciler/ bilim adamları/ siyasetçiler, kısacası “bilumum” insan laf üretme/ kafa ütüleme/ beyin yıkama derdinde.

Baş rollerde malum çevre!

Soran yok:

“Tayyip Bey’in sözlerinin ‘mayınlı toprakların temizlenmesi’, ‘bu toprakların yabancılara satılmak istenmesi’yle ne ilgisi var?”

“Bu toprakları niye biz temizlemiyoruz?”

“Elde edilecek tarıma elverişli bu toprakları niye o bölgenin insanına vermiyoruz?”

“44 yıl sonra, yabancıların bu topraklardaki konumu ne olacak?”

“Sınır güvenliği ne olacak?”


Bu ve benzeri soru/ lar sorulmadığı için de, böyle laf ebeliği yapılıyor.

Niye böyle oluyor?

Yoksa, laf ebelerinin niyeti bir yer kapmak/ kapatmak, boş bir koltuğa/ sandalyeye oturmak mı?

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..