Tayyip Erdoğan'a "diktatör" diyorlar, çünkü...

Son günlerde bazı siyasetçi, yazar, çizer hep birlikte Başbakan hakkında “Özgürlükleri kısıtlayan”, “Baskıcı”, “Diktatör” kavramlarını ısrarla kullanıyorlar. Bu koroya özellikle Avrupalı devletlerden de katılımlar oluyor.

Mısır’da darbe yapıp darbeye direnenleri katliama uğratan Sisi’yi, Suriye’de kendi halkının üzerine kimyasal silahla saldırıp çocuk kadın demeden cinayetler işleyen Esed’i bile “diktatör”, “Özgürlükleri kısıtlayan baskıcı”  diye nitelemeyenlerin konu Başbakanımız Tayyip Erdoğan olunca böyle konuşmalarının sebebi nedir?

Bunun sebebini sakın ola ki Tayyip Erdoğan’ın yanlış uygulamaları, şahsından kaynaklanan politik fikir ve duruşu ile açıklamaya kalmayın. Bu olguya bu açıdan yaklaşırsanız tuzağa düşer bu ithamların sebebine asla ulaşamazsınız.

“İsterse Türkiye yansın yıkılsın ama bu Tayyip Erdoğan gitsin!” diye açıkça tavır koyan bu insanların böyle düşünmeye sevk eden şey  Tayyip Erdoğan’ın ekonomi politikaları, ulaşım, sağlık, eğitim vesair icraatları ve siyasi tavrı değildir.

Kendilerinin bile itiraf etmeye cesaret edemedikleri gerekçeleri şu:

Aslında bu insanlar “Allahsız Bir Hayat” istiyorlar. Çünkü, Allahsız hayat çok kolaydır…

Allah size her an sizi izlemekte olduğunu her davranışınızı her sözünüzü, her anınızı kayıt altına aldığını ve bir gün hayatınızın her anının hesabını vereceğinizi, eğer Allah’ın çizdiği sınırlar içinde bir hayat sürer, harcar, yer, içer, nefes alırsanız, emrettiklerinin yapar yasakladıklarından uzak durursanız cennet ile ödüllendireceğini aksi halde Allah’ın hoşnut edecek bir hayatınız yoksa ebediyyen cehennem ile cezalandırılacağınızı deklare eder.

Her Müslüman sırf varlığıyla Allah’ı hatırlatır…Sizin Müslüman olarak biliniyor olmanız, başörtünüz,  ezan okununca abdest alıp namaz kılmanız, haram helal kavramlarınız ve buna göre yaşamanız böyle davranmanızın sebebinin Allah olduğunun bilinmesi karşınızdakine Allah’ı hatırlatır ve siz otomatik olarak rahatsızlık verirsiniz.

Allah’ı hatırlayan nefsinin asla özgür olamayacağını da hatırlıyor. Allah’ı hatırlatmak nefisperestlere, dünyevileşenlere ağır gelir. Kendi özgürlüklerini kısıtlanmış hissederler. Eğer (haşa) Allah olmasaydı yakalanmadıkları sürece istedikleri kadar öldürebilir, yakıp yıkabilir, sınırsız alkol uyuşturucu alabilir, istediğini çalıp çırpabilir, dilediği biçimde erkek kadın ayırmadan cinsel ilişkiye girebilir, her türlü yalanı dolanı, haksızlığı zulmü yapabilir, eşlerini aldatabilir, velhasıl kimseye hesap vermeden gününü gün edebilirlerdi. Tek engelleri devlet otoritesi ve toplumsal baskıydı, ama bunlar pekala alt edilebilirdi.

Bu düşüncedekilerin eylemler sırasında vatandaşın ve devletin mallını yakıp yağmalaması, onların özgürlüklerini kısıtlaması onlara göre son derece olağandı ve etrafı hınçla tahrip ediyorlar. Çünkü, ortada devlet otoritesi zayıflamışsa, (haşa) Allah da yoksa sal nefsinin dizginlerini özgürlüğünü dibine kadar yaşa….

Başörtüsünün kamusal alan denilerek rahatsızlık oluşturması hep bu yüzden. Başörtüsü Allah’ı hatırlatıyor çünkü ve Allahsız bir hayat sürmek isteyenleri rahatsız ediyor. Yoksa bir kadının saçını kapatıyor olması kimi neden rahatsız etsin?.

Hatırlayın bir süre önce Mezarlığın kapısına yıllardır Arapça yazılı olmasından hiç rahatsız olunmadığı halde Mezarlıklar Müdürlüğü’nün ayetin Türkçesini  “Her canlı bir gün ölümü tadacaktır” diye değiştirince yazı kaldırılsın diye imza toplayıp gazetelerinde yazılar yazılmasının sebebi nedir sizce?  

Mesela mezarlığa cepheli evlerin fiyatları neden düşük olur?

Türkiye’ye özgürlük getiren, özellikle son yıllarda hukuk, adalet, özgürlük, ulaşım, sağlık, ekonomi ve diğer alanlarda istikrarlı bir büyüme ortaya koyan, Dünya siyasetinde ağırlık oluşturan ama bu arada Müslüman olduğunu deklare eden, kendince Müslümanca bir hayat sürmeye çabalayan, eşi, kızı başörtülü, İmam Hatip mezunu, alenen camiye giden, Kuran okuyan, Müslümanlığını gizlemeden ortaya koyan bir Başbakan olan Tayyip Erdoğan’ı özgürlükleri kısıtlayan biri olarak hem de “diktatör” denilerek itham edilmesinin sebebi Tayyip Erdoğan’ın şahsı ve davranışları değildir.

Tayyip Erdoğan bir Müslüman…Hayatında İslam’ı referans alarak bir yaşam tarzı oluşturmuş…Bu yüzden her bir  Müslüman gibi varlığıyla elinde olmadan Allah’ı hatırlatıyor. Bu yüzden de Allahsız bir hayat sürmek isteyenler bu hatırlatmadan rahatsız oluyorlar…

Tayyip Erdoğan nefreti bu yüzden “isterse ülkem batsın O gitsin” noktasına kadar ilerliyor. Dertleri asla Tayyip Erdoğan değil, bizzat Allah ile.. Kendilerini kısıtlanmış, baskı altında hissetmelerinin sebebi Tayyip Erdoğan değil Allah’ı hatırlamaları..