Tek kelime ile demokrasi şovu izliyoruz…

Tek kelime ile demokrasi şovu izliyoruz…
İleri demokrasinin nimetleri her gün üzerimize yağmur gibi yağıyor. Yeter, biraz ara verin, bir nefeslenelim diyoruz ama duyan varsa beri gelsin. 

Döktürüyorlar maşallah. Kafamızda gözümüzde patlıyor ileri demokrasinin yumrukları. 

Geçmiş olsun Türkiye. Her saniye ileri dönük çekeceğimiz acılar çoğalıyor, katmerleşiyor. 

Terörizmi din yolu ile yapan Hizbullah’ın idareci takımı, uyuşturucu baronları, PKK militanları tahliye edildi. Sıra benim gibi neden diye soranların, bu sorularını basın yolu ile soranların sesini kesmeye geldi. 

“RTÜK yasa tasarısının 1. bölümü kabul edildi
TBMM Genel Kurulu'nda, Radyo ve Televizyon'ların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun Tasarısı'nın birinci bölümü kabul edildi 

“Temel yasa” olarak görüşülen tasarının kabul edilen birinci bölümündeki maddelere göre, Türkçe dışındaki dil ve lehçelerde de yayın yapılabilecek.
Milli güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hallerde veya kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmasının kuvvetle muhtemel olduğu durumlarda Başbakan veya görevlendireceği Bakan, geçici yayın yasağı getirebilecek. Yayın durdurma kararına karşı Danıştay’da iptal davası açılabilecek. Danıştay, bu davalara öncelikli olarak bakacak ve yürütmenin durdurulması talebini 48 saat içerisinde karara bağlayacak.” 

Bunun anlamı artık beylerin işine gelmeyen tek kelime edildi mi gazetelerin yayını durdurulabilecek. Birde Danıştay’da iptal davası açılabilecek diyerek halkla alay ediyorlar. Türkiye’de bağımsız yargı olduğunu düşünen kaç tane saf var merak ediyorum. 

Bu ara bir sorum referandumda “evet” oyu verenlere. Nasıl efendim memnun musunuz? Allaha şükür 12 Eylül ile hesaplaşıldı. Bütün sorumlular hapse atıldı ve mağdurlara hakları iade edildi. Şimdi o muhteşem referandumun meyveleri yukarıdaki haberde olduğu gibi yağmur gibi yağıyor. 

Aklıma 1957-60 arası Demokrat Parti iktidarı geldi. Hani gazeteleri kapatıp sorumlularını içeri atmışlardı. İşin garibi onlarda yaptıklarını kanuna uydurmuştu ama malum sondan kaçamadılar. 

Çıkarcılar, yetmez ama evet çiler, bana neciler, kocam bilirciler, umursamazlar, şark kurnazları, sizlerde bu iktidarın yaptıklarından en az iktidar mensupları kadar sorumlusunuz. Belki bir yerlere saklanıp fiziksel olarak bir hesap vermekten kurtulabilirsiniz. Ama yakınlarınızın, sevdiklerinizin ödeyeceği bedeller sizi de sıkacaktır. Sizleri vicdanınızla baş başa bırakıyorum. 

İzmir, 2011-01-07