Tek taş devri

Taş Devri ile başladığını varsaydığımız insanoğlunun medeniyet tarihi boyunca, taşların şekillenmesi aslında toplumların şekillenmesinin de bir aynası olabilir gibi geliyor bana...

Taşın yontulmasıyla oluşan Yontma Taş Devri ile insanoğlunun çevresindeki taşları yontması, onlara şekil vermesinden maksat, aynı insanın kendi medeniyet ölçütlerini de yontması ve belli kurallar getirmesini de anlatır kanımızca.

Cilalı taş devri insanın doğaya üstünlüğünü kanıtlaması ve kabul ettirmesi, belirleyici ve başat olmasını anlatır aslında.

Uygarlıkların belirleyici unsurları bilim adamlarının da kabul ettiği üzere üretim araçları iken, bu belirleyici unsurların insanoğlunun medeniyet ve yaşam tarzını nasıl etkilediğini irdelemenin de çok anlamlı olacağı kanaatindeyim.

Taş devrinden bu yana taşı şekillendirirken ‘insanlığı’ da şekillendiren insanoğlunun zaman zaman çakıl taşları gibi dağıldığı, zaman zaman da gökten düşen bir taş gibi derin çukurlar açtığını görmek mümkün.

Kuşaklar boyunca ufalanan ve sonunda kıvrım ve farklılıkları yontulan çakıl taşları ile tektipleştirilen insanoğlunun yaşadığı tarihsel sürecin benzerlikleri bana hayret verir çoğu zaman.

Milenyumda insanoğlunun, ilkel dediğimiz Taş Devirlerinin tersine ‘bir taşla iki kuş vurma sevdası’nın, ortaçağ insanının ‘taşı gediğine koyma’ karakterinden çok daha ilkel bir durumda olduğu inancındayım.

Taşı sıkıp suyunu çıkaran nesillerden, ona buna taş atarak, taş üstünde taş bırakmayan, taş yürekli, nesillere doğru giren insanoğlunun medeniyet serüveni karşısında taş kesiliyorum çoğu zaman.

Her insanın taş üstüne taş koyarak oluşturduğu ‘Tarihsel kültürün’ de üzerine yağan göktaşlarıyla yerle bir edildiği ve insanoğlunun hafızasını yetirdiğini görmek mümkün.

Daha 100 yıl önce, taş değirmende un öğüten insanoğlunun, bugün uzayın derinliklerindeki gizemleri irdelemeye çalışması teknik olarak ne kadar ileri bir düzeye gittiğinin göstergesi olsa da aynı ilerlemenin toplumsal düzlemde yaşanmadığını söylemek taş çatlasa, taşı gediğine koymak olarak değer kazanacaktır günümüzde.

Bugüne bakıldığında zenginliğin ve müsrifliğin simgesi sayılabilecek, elmas taşların, yakut taşların ve ‘tek taş’ların hayatımızda ne kadar belirleyici olduğunu çok rahatlıkla anlayabiliriz.

Taşlar; yontma taşlar, cilalı taşlar, mermer taşlar, granit taşlar, gök taşları, tek taşlar...

Belki de hala Taş Devri’nde yaşıyoruzdur...