Tekir balığını tanıyormuyuz

Ilıman ve sıcak suya sahip olan denizlerin sahil kısımlarından 3mt'den, 50 kulaca (90mt) kadar olan derinlikteki, kumluk ve çamurluk diplerde sürüler halinde gidip gelerek yaşayan çok sakin, sitressiz bir dip balığıdır.

Akdeniz, Ege deniz, Marmara ve Karadeniz'de bulunan tekirlerin küçüklerine Mıcır dendiği gibi biraz daha büyük olanlarınada Çuka adı verilmektedir. Aynı renkte olupta sadece burunu biraz daha küt olanına Barbun adı verilir. Ege ve akdenizde Trollarla ve Tekir ağları ile çokça avlanır.

Tekirlerin ortalama boyları 10-12 santimdir. Marmara denizi'nde yaşayan Tekirlerin Karadeniz'e göçleri ilkbaharda olmakta ve sonbaharda ise tekrar Marmara denizi'ne dönmektedirler. Yazın sığ sahillere yaşamayı tercih eden tekirler kışın ise derin sulara, kanala çekilirler.

Derisi gayet narin ve ince olan tekirin pulları iridir fakat gövdesine iyice yapışmamıştır. Bu bakımdan pullarını parmağımız ile rahatlıkla kazıyabiliriz, ayrıca diğer bir özeliği de Barbunyadan daha küçük ve daha yassı olmasıdır.

Üzerinde kırmızımsı benekleri olup, sırtının rengi kırmızı kahverengi, karnı ise beyaz renktedir. Gözleri kırmızı renkte olup ağzı küçük ve kadife dişleri vardır. Alt çenenin altında bulunan iki adet bıyığıyla kumu eşeleyerek kendisine yiyecek temin etmekte ve bu bıyıklardan ötürü de bu balığa tekir adı verilmiştir. Kuyruk yüzgeci yumuşak olmasına karşın fazlaca gelişmiştir. Dişileri erkeklerinden daha büyük olan tekir balıklarının ortalama olarak ömürleri 10 yıl olup ayrıca dili de bulunmamaktadır.

Sürüler halinde dolaşan Tekirlerin üremeleri de yaz aylarında olup yumurtalarını 5 ile 30 kulaç olan derin bölgelere bırakırlar.Yumurtadan çıkan yavrular, 1 ay orta sularda yaşadıktan sonra dibe inip ömürlerini küçük kabuklular, karides, solucan, böcekler ve kurtları yiyerek geçirirler. Aynı familyadan olan Barbunyanın tüm karakteristiklerine sahip olan tekir balığı, daha soluk bir renge sahiptir.

Eti çok kabul gören Tekir balığının; tavası, ızgarası, kağıtta kebabı, buğulaması çok harikadır. Haziran ve Mart aylarında bolca avlanılan ve ekonomik değeri yüksek olan yumuşak huylu bu balık; Manyat, Trol, fanyalı ağlarla ve gırgır motorları tarafından avlanmakta fakat oltayla avcılığı yapılmamaktadır. Avlanan Tekirler, tahta kasalara yerleştirilerek balıkhaneye sevk edilmekte ve kendi kasaları ile birlikte satışları yapılmaktadır.

Su ürünlerinin 1380 sayılı kanununun 2/1 nolu sirkülerindeki 17.maddesinde de belirtildiği üzere, avlanması gereken minimum boy uzunluğu 11cm'dir. Bu uzunluğun altında avlanmaları yasak olup ceza hükümleri bulunmaktadır. Bu balığın Latince adı ise: Mullus surmuletus'tur...

Tekir ve Barbun balıkları birbirlerine çok benzediklerinden dolayı balık pazarlarında, balık satın alan kişilere Tekir'i, Barbun veya Barbun balığını Tekir diyerek sattıklarına sıkça rastlanmaktadır.

Herne kadar Sirkülerde boy uzunluğu verilmiş olmasına rağmen Troller tarafından korkusuzca yok edilecek şekilde halen daha küçük boylarda yakalanmaktadırlar. Bu hadiseye Balık hallerindeki denetçilerde her nedense göz yumarak balığımızın sonunu getirmek için el ele çalışmaktadırlar.

kaynak:nurideniz ( balıkçı reisi )