Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ağustos '09

 
Kategori
Teknoloji
 

Teknoloji ve toplumsal değişim

Teknoloji ve toplumsal değişim
 

Teknoloji, insanoğlunun bilgi ve yeteneklerini kullanarak gereksinim duyduğu alet, donanım, hizmetin üretilmesi ve bunların etkin bir şekilde hayatta kullanılması işlemlerinin tümünü kapsamaktadır. Teknolojideki yeni gelişmeler ise gün geçtikçe hayatımızın her alanına hızlı bir şekilde girmekte ve yaşamı kolaylaştırarak kalitesini artırmaktadır. Sağlık, ulaşım, iletişim, sanayi, eğitim ve daha birçok alanda teknolojinin yaygın bir şekilde kullanılması sosyal ve toplumsal değişimleri de beraberinde getirmektedir. Son bir haftadır her alanda yoğun bir şekilde reklamı yapılan ve hayatımızın artık vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş olan cep telefonlarında 3G (3rd generation, 3.Nesil) teknolojisinin kullanılmaya başlanması bu bağımlılığı biraz daha artıracak gibi görünmektedir. İlk olarak 2001 yılında Japonya ve 2003’te Avrupa’da kullanılmaya başlanan bu teknoloji, daha hızlı veri aktarımı, görüntülü görüşme ve internet işlemlerinin daha hızlı yapılması gibi bir takım yeni olanak sağlamaktadır. İletişim teknolojisinin toplumsal değişim üzerinde yadsınmayacak etkisinin olduğu günümüzde, bu yeni teknolojinin toplumsal değişime nasıl bir ivme kazandıracağı ise merak konusudur.

Değişim bir zaman dilimi içindeki değişikliklerin bütünü olarak tanımlanır. İspanyolca anonim bir deyim değişimi;<ı> “La unica constante en la vida es el cambio” olarak yani <ı>“yaşamda yegâne değişmeyen şeyin değişimin kendisi olduğu” şeklinde ifade eder. Değişim, süreklilik arz ederek hem öğe ve olguları etkilemekte hem de onlardan etkilenmektedir. Bireylerde başlayarak meydana gelecek bir değişim çoğunlukla toplumsal değişimi de beraberinde getirir. Toplumlarda belirli oranlarda süreklilik göstererek meydana gelen değişim; doğa, toplumların yaşam tarzı ve davranışları, sosyal ilişkiler, sosyal kurum ve kuruluşların yapı ve işlevlerindeki yenilikler olarak ortaya çıkmaktadır. Toplumsal değişme ekonomik, kültürel, teknolojik, ideolojik ve inanç gibi birçok faktörden etkilenmektedir. Toplumsal değişmenin hangi faktörlerden ne düzeyde etkilendiği hakkında farklı teoriler ortaya atılmış, K. Marx ekonomik politikaların, L. White ise teknolojik gelişmelerin toplumsal değişime neden olduğunu ileri sürmüşlerdir.

Günümüzde teknolojik gelişmelerin sonucu olarak birçok buluşun ortaya çıkarılması toplumsal değişime hızlı bir ivme kazandırmaktadır. Özellikle iletişim teknolojisindeki gelişmeler, alışkanlıklarımızdan kültürel yaşamımıza, gündelik ilişkilerden iş hayatımıza kadar birçok alanda yaşamımızı etkilemekte ve şekillendirmeye devam etmektedir. Ancak bu yeni teknolojik buluşların toplumda ne düzeyde amacına uygun kullanıldığı tartışma konusudur. Sıklıkla üzerinde durduğumuz ve tartışmalarda vurguladığımız toplumsal bilinç olgusu teknoloji kullanımını nasıl etkilemektedir? Ülkemiz nüfusu kadar sayıda olduğu tahmin edilen cep telefonu sayısı, modernleşme veya yeniliklere açık olmanın bir göstergesi mi, yoksa gelişmemiş ülke veya toplumların gelişmiş olanlara ulaşmak için başvurduğu bir özentinin göstergesi olarak mı algılamak gerekir? Ülkemizin sosyo-ekonomik ve eğitim koşulları dikkate alındığında ikinci seçeneğin daha fazla örtüştüğü görülecektir.

Toplumsal değişimler, toplumların sahip oldukları eğitim ve bilinç düzeyine bağlı olarak farklılıklar gösterir. Toplumun eğitim düzeyi aynı zamanda teknolojinin amacına uygun olarak kullanımın bir göstergesi olarak kabul edilir. Sağlıklı bir toplumsal değişim bilimsel bilgiye dayalı akılcı bir yaklaşım ve değerlendirme ile mümkündür. Çünkü bilimsel bilgiye ulaşmak ve ona sahip olduktan sonra geliştirmek, geliştirilen bu bilginin uygun projelerle ürün haline getirebilmek teknolojik gelişim olarak ortaya çıkmaktadır. Gelişmiş ve aynı zamanda teknolojiyi satan ülkelerde ürün rekabeti bilimsel ve teknolojik yenilik rekabetine dönüşmüştür. Gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkeler ise ancak bu yeniliklerin en büyük pazarını oluşturmaktadır.

Bilim ve teknolojinin altın çağını yaşadığı günümüzde, yeni buluşlar hayatımızın bir parçası olarak toplumsal değişimi yönlendirmeye devam etmektedir. Ancak modernleşme veya yeniliklere açık olmak sadece hayatımıza giren yeni teknolojinin kullanılması anlamına gelmemelidir. Gelişmiş ülkeler, bilimsel ve teknolojik bilgileri belli bir düzen ve işleyiş içinde toplumsal refaha katkı sağlayacak şekillere dönüştürerek toplumsal değişimlere yön vermektedirler. Ülkemizin de gelişmiş ülkeler arasında hak ettiği yere ulaşması için teknoloijk gelişmelere önem vermesi zorunludur. Kendi bilim insanına sahip çıkarak beyin göçünün engellenmesi, bilimsel araştırmalara gerekli olanak ve yeterli desteğin sağlanması, liyakatı esas alan görev dağılımı ülkemizi yeni teknoloji üreten bir ülke konumuna getirecektir. Bu teknoloji çıktılarının, toplum refahına dönüştürebilecek bir işleyişin yerleştirmesi ise ülkemizi sadece teknolojiyi kullanan veya ithal eden değil aynı zamanda üreten ve ihraç eden bir ülke konumuna getirecektir. Bunu başardığında ancak haklı bir gurur sağlayacaktır.

 
Toplam blog
: 87
: 2735
Kayıt tarihi
: 02.07.09
 
 

Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi’nden 1997’de mezun oldum. Aynı Üniversitede yüksek lisans ve..