Tekrar çal Sam

Woody Allen, Haldun Taner Sahnesi'ndeydi. Allen sahneye çıktı mı kolay kolay inmez, inmesin; o hep sahnede bu duruşla, vuruşla kalsın ve bizler de alkışlayalım hakkını vererek hayatı.

Gün gelir kadın adamdan sıkılır, çekip gider. Ah alışkanlıklarımız, hep yanımızda kalsın isteriz kadınımız, bizde bizim gibi. Bak ben nasıl gülüyorum hayata, hadi sen de gül aynı ben gibi hayata.

Dene bak dene olacak, hadi ama denesene!...

Bizim, bir bilemedin iki arkadaşımız, dostumuz vardır, anında yardıma koşan. Kadınım gitti kadınım, bana kadın lazım lütfen, hem de acil tarafından!...

Bogart'ın sık sık sahneye girip çıkmasının bir anlamı var mı?

Peri sahneleri çok güzel kesip, biçip ayarlıyordu. Kimse yaşam sırasındaki rollerini karıştırmıyordu. Hadi ama yok mu bana göre bir dişi? Birlikte film seyrederiz, Casablanca'yı mesela, var mısın bir günümüzde sadece o olsun, hep o sahne; ağlayarak ayrılalım, tabii kısa bir süreliğine; hemen ardından sarılıp yatalım yaşam dolu.

Ne çok kadın tanıdın, lakin ne az kadını yaşadın.

Allen, o senin arkadaşın Allen, dostun, hiç dostun eşine yan gözle bile olsa bakılır mı Allen, bırak sarılıp yatmayı, şaha kalkmayı, Allen!...

Bir ateştir yandı, parladı; ama söndü söndü.

Sahneye baktım, kadın ağırlıklıydı; bize baktım, seyircilere döndüm, kadınlar baskındı; erkeklere baktım, hem sahnede hem bizde, seyircilerde; evet evet gördüm o gözyaşını.

Tekrar çalsam, yok yok sen çal Sam; tekrar çal Sam!...

1. Not: Kızlar katıla katıla güldüler Allen'a, ben ise o sahnedeki pişmanlıkta, hayır hayır ortada bir pişmanlık yoktu; aşk vardı, tutkulu birleşme, dostluk vardı, yalan, korku; her ne ise, işte o pişmanlıkta, olmayanda durdum.

2. Not:

Allen ben de senin gibi
sinemayı seviyorum
tiyatroyu seyirciyi
alkışı hak edenleri
ve alkışlayanları Allen
hepimizi bizde
bu çatı altında
o seviyorum
Allen kalabalık aşkını
yalnızlığını
deli doluluğunu
komikliğini ve
hüznünü
toplamında insanlığını
insanı seviyorum Allen
müzik eşliğinde....