Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Nisan '07

 
Kategori
Sinema
 

Telefon kulübesinden...

Telefon kulübesinden...
 

Telefonun başlı başına bir tema olduğu filmler son zamanlarda hızla artmaya başladı... Bu artışta, cep telefonu kullanımındaki artışın esas etken olduğunu belirtmek gerek.

Ancak eskilerden öyle bir film vardır ki, telefon kulübesi sahnesi benim için çok önemlidir. Çocukken izlediğim bu filmde, gazeteci kılığındaki Clark Kent, birinin yardıma ihtiyacı olduğunu görür görmez telefon kulübesinde jet hızıyla Superman kıyafetlerine bürünürdü!

Cemal Süreya’nın “öpüşmek için” dediği telefon kulübeleri, Superman’de bir soyunma kabinine dönüveriyordu!...

Superman filmlerinin unutulmaz yıldızı Christopher Reeve’in, 9 yıldır felçli olarak sürdürdüğü yaşam mücadelesi, 2004 yılında kalp kriziyle noktalandı. Şu şansa bakın ki, dünyayı kurtaran “uçan adam Superman”i canlandıran Reeve, 9 yıl önce attan düşerek boynundan aşağısı felç olmuştur...

Gazeteci bir anne ile İngilizce öğretmeni bir babanın oğlu olarak dünyaya gelen Reeve, on yaşında sahneye çıkar. Cornell Üniversitesi’nden mezun olan Reeve, 1976 yılında Broadway’de “A Matter of Gravity” oyununda rol alır ve 1978 yılında iki yüz aday arasından 1.93’lük boyuyla ilk “Superman” rolü için seçilir.

Beyazperdede tam dört kez canlandırdığı “Superman” ile zihinlere kazınır.

Felçlilerin tedavisi için kök hücre araştırmalarına verdiği destekle gündeme gelen Reeve, bu alanda bir vakıf kurarak uzun süre mücadele eder. “Herkesin kök hücrenin kendisini nasıl iyileştireceğini sorduğunu” belirten Reeve, “Mesele kök hücrenin bir birey için ne yapacağı değil, asıl önemli olan yasayı çıkartmak ve bilimsel araştırmaların önünü açmak” demiştir.

Reeve’in desteklediği kök hücre araştırmaları, Bush ile Demokrat Parti adayı John Kerry arasında, Kasım 2004’de yapılan başkanlık seçimlerinin kampanyasında başlıca tartışma konularından biri olmuştur.

Kök hücre araştırmalarına, cenine ait dokunun kullanılması nedeniyle kürtaj karşıtı gruplar ve Katolik kilisesi şiddetle karşı çıkarken, ABD Başkanı George W. Bush da etik kaygıları nedeniyle (!) bu araştırmalara parasal desteği kısmıştır.

İnsanları kurtaracak bir bilimsel araştırma için “para muslukları”nı sıkan Bush, “petrol musluklarını” açmak için Irak’a savaş açmakta hiç tereddüt etmez! Ne de olsa masum insanların kanıyla sulanan topraklardan çıkan petrol, çok para getirmektedir!...

ABD’nin 41. Başkanı olan Baba Bush, 1990 yılının Ağustos ayında da Irak üzerine kara ve hava harekâtı kararı almıştır... Dört gün içinde Irak’ın işgal ettiği Kuveyt kurtarılınca, Bush, en kısa zamanda savaş kazanan (!) lider olmuştur!...

Askeri başarısını (!) ekonomide gösteremeyen Bush, 1991 Başkanlık Seçimini Bill Clinton’a karşı kaybetmiştir.

Onlar baba-oğul “İki Başkan” olurlarken, aynı yıl bir radyoda sürekli çalınan “İki Prens” (Two Princes) adlı şarkıları nedeniyle bir anda ünlenen bir grup vardır! Bu şarkıyı sürekli çalan dj, sonunda dinleyicinin dikkatini çekmiş ve ardından MTV’nin de gazıyla Spin Doctors adlı grup bir anda yıldız oluvermiştir...

İşin ilginci albümün kapak fotoğrafıdır: Fotoğrafta gece yarısı bir sokakta boş bir telefon kulübesi ve kulübenin önüne tebeşirle yazılmış “Kriptonitle Dolu Cep” (Pocket Full Of Kryptonite) yazısı vardır…

Albümün ilk şarkısı olan “Jimmy Olsen’s Blues”daki mevzu ise Superman’dir! Şarkıda “Clark Kent” ve Kent’in âşık olduğu halde bir türlü duygularını açıklayamadığı gazeteci “Lois Lane” anlatılmaktadır:

Ha! Dokunabileceğimi sanmıyorum böylesine

Metropolis’te bulutlu bir gün

Galiba psikiyatrımla konuşacağım

O küçük gazeteci yüzünden bu denli kötü oldum

Bu durum duvarlar üstüne sürüklüyor beni,

Çatının bir yanından öbür yanına

Lois ile Clark bir telefon kulübesinde

Galiba aklımı yitiriyorum

O küçük gazeteci yüzünden bu denli kötü oldum

Lois Lane! Beni planına kat lütfen

Evet Lois Lane! İhtiyacın yok hiçbir Superman’e

Hadi şehir merkezine gel, benimle kal bu gece

Bir cep dolusu kriptonitim var

O, binalar aşıyor tek bir hamlede

Ben şehir merkezindeki mekânımda Shakespeare okuyorum

Hadi şehir merkezine gel, seviş benimle

Ben Jimmy Olsen’ım biliyorsun, bir titan değil

O, bir kurşundan hızlı, trenden daha güçlü

O, peleriniyle bayan Lois Lane’i saracak kadar şanslı biri

İkilemimin gerçek olduğuna inanamıyorum

Çelikten bir adamla yarışıyorum

Çeviri: Ersan Erçelik

(Yakında yayımlanacak olan KEŞFEDENLER İÇİN ATLAS - TELEFON adlı kitabımdan.)

 
Toplam blog
: 353
: 3712
Kayıt tarihi
: 28.02.07
 
 

"29 Temmuz 1980’de İstanbul’da doğdu. Celal Bayar Üniversitesi, İşletme mezunu. Şiir, deneme, öykü, ..