- Kategori
- Kişisel Gelişim
Tembel öğrenci modunda bir yaşam

lazy student
Bir ogrenci dusunun zeki olmasina ragmen lise yillarinda zamanini oyun ve eglence ile gecirdigi icin kazanma sansi olan bir universiteye girmekten mahrum kaliyor. Ve hayati boyunca hep kapasitesinin altinda islerde, dusuk maasla, uzun mesai saatleri boyunca calisiyor. Siz boyle bir ogrenciye rastlasiniz kendisini uyarip, bak yanlis yapiyorsun, kendi gelecegine zarar veriyorsun demek istemez misiniz? Dersiniz, belki 1-2 sefer tekrarlarsiniz ama cok da fazla uzerine dusemezsiniz herhalde. Herkesin isi gucu var sonucta.
Peki ya bu ogrenci sizin cocugunuz, kardesiniz ya da sevdiginiz bir arkadasinizsa? O zaman daha israrci olursunuz dimi, belki her gun soylersiniz, yaptirimlar koymaya calisirsiniz. Biraz ders calisinca odullendirir, calismayinca kizar ya da kucuk cezalar verirsiniz. Ama her seferinde de bu tutumunun yanlis oldugunu kendisine hatirlatirsiniz. Ama en sonunda, yeter artik, beni zorlama, ne kadar dersen de calismayacagim, umurumda degil derse de artik yapacak bir seyiniz kalmaz. Etme, bulma dunyasi dersiniz, huznunuzu kalbinize gomer ve kendi isinize bakarsiniz.
Peki ya bu ogrenci sizseniz? Ben bu hayati ogrencilige cok benzetiyorum. Bize cok degerli bir zaman dilimi verilmis, bu zaman dilimini iyi degerlendirirsek ebedi gelecekte mureffeh bir hayat surecegiz. Yok bu hayati oyun ve eglence zannedersek, gelecekteki bize, -deyim yerindeyse- “cok buyuk bir kazik” atmis olacagiz. Baskasina degil kendimize.