Temel Fadime

TEMEL-FADİME

Karadeniz fıkralarının en önemli özelliği, Karadenizlinin karakterini yansıtmasıdır. Bu fıkralar yaşamdan kaynaklanır ve yaşamı yansıtır.  Fıkralarda dil özelliği çok güzel yansıtılmıştır ve kısa ve özlüdürler. Kurgu değiştirilemez, değişince espri yok olur. Güldürücü ve ders verici özelliği yanında düşündürücü özelliği de mevcuttur. Fıkralarda Temel, Dursun, Fadime birer semboldür. Aşağıda Temel-Fadime fıkralarından birisini bulacaksınız, sizleri biraz olsun güldürebilirsem ne mutlu bana.

NAHİDE ÇELEBİ

Temel'in kötü huylarından biri de her sabah uyanır uyanmaz, gök gürültüsü kadar yüksek sesle gaz çıkartmakmış. Karısı Fadime de bu densizliğe pek içerler, 
-'Çözü çikasu heruf, ha pir sabah poyla fosururken, tüm pağursaklarun donuna dökülsun da çör cünunu” demiş.

Derken, Kurban bayramının ikinci sabahı, Fadime mutfakta kurban etlerini ayıklarken ve Temel hala uyurken, Temel'i yola getirme niyetiyle, bir gün önce kurban olarak kestikleri koçun bağırsaklarını toparlayıp bir güzelce Temel'in donunun içine koymuş!

Az sonra Temel uyanınca, âdeti üzere, keyifle ve gök gümbürtüsü timsali, gaz atınca bir de bakmış ki tüm bağırsakları donunun içinde. Şaşkınlık ve korku ile rengi benzi atmış aklı uçup gitmiş. Temel, bir müddet sonra kendine gelmiş, kalkıp tuvalete gitmiş. Epey zaman sonra, sararmış yüzünden soğuk terler damlayarak bitap yorgun bir halde mutfağa gelen Temel: “Haçan dedigun oldi be Fadime fosururken tüm pağirsaklarum donuma döküldu daa” dediğinde, Fadime: “Oh olsun, ama pağursaklarun çikarken canun da pek yanmiştur be Temel'im” diyerekten gönlünü almaya çalışırken;

Temel yanıtlamış hemen :

“Yok be Fadime’m, ha çikarkene acumadi da, geri sokarkene neler çektum.