Tepkisiz iseniz şikayet demezsiniz

Ülkemiz garip bir yer. Olmadık şeylere tepki verip olmadık zamanda her şeyi birbirine katarız bazen. Ama tepki verilecek konularda ise sesimiz çıkmaz ne hikmetse. Gezi parkında ağaçlar kesildi, herkesin tepkisiz dediği insanlar ülkeyi birbirine kattılar. Hem de öyle böyle değil.

Hükümet gitti geldi. Başbakan inanılmaz panikledi. Sanki bu ülkede ona tepki de olabileceğini keşfetmiş gibi. Öyle bir panikledi ki suçluyu nerede arayacağını şaşırdı. Faiz lobisi dedi, uluslararası medya komplosu dedi, Ergenekon komplosu dedi. Dedi de dedi.

Ancak ne hikmetse benzinin litresi 5 TL'yi çoktan aştı ve fakat yurdum insanında TIK yok. Sanki bu benzinin parasını Zimbabveliler ödeyecek. Dile kolay dünyanın en pahalı benzini.  Benzin mazot deyip geçmeyin, benzine zam geldi mi iğneden ipliğe her şeye zam emektir. Ama demek ki ülkem insanının alım gücü var ki ses yok.

Hala nasıl başladığı anlaşılamayan başır için çözüm süreci başlattı hükümet ancak aynı hükümet aynı süreci bitirdi bitiriyor gelgelelim yurdum insanından "yahu hani savaşı bitirecektiniz ne oldu da vaz geçtiniz" diye soran yok. Halbuki eğer süreç çökerse sadece çatışma ortamı doğmaz maazallah iç savaşa kadar varabilecek  ortam müsait. ancak yurdum insanının konu umurunda değil.

Aynı şekilde neren çıktığı anlaşılamayan bir Suriye ye savaş çığırtkanlığıdır gidiyor ancak aynı yurdum insanının çok büyük çoğunluğu olayı tribünden seyrediyor. Halbuki Suriye'deki savaş zaten bize yansıdı yansıyacak. Kimse kalkıp hükümete "bırakınız savaş çığırtkanlığını, savaşan taraflara taraf olmayı, bu savaşı durdurun" demiyor.

Demediği gibi hala uluslararası kamuoyunda kimin kullandığına dair kuvvetli soru işaretleri olan sarin gazı saldırısının dumanı tüterken bizim hükümet yetkilileri neredeyse  Suriye'ye neden atom bombası hala atılmıyor sorularını soruyordu. Suçluyu elleriyle koymuş gibi buldular, cezayı kestiler, cezanın nasıl infaz edileceğine dair dahiyane fikirler ortaya attılar.

Ne diyelim; böyle halka böylesi hükümet gerekir.

Allah sonumuzu hayreyleye.

Mehmet TUNĞ