Terim, Galatasaray'a neden gelmedi, Hagi neden geldi?

Fatih Terim, teknik direktörlüğü kabul etmeyince, görev Hagi’ye verildi. Böylece Galatasaray, başsız kalmadı.

Terim’le uzun bir görüşme yapan yönetim, ardından Hagi’yle hemen anlaştı.

Hagi’yle yüz yüze değil de, telefonla görüşüldüğü anlaşılıyor.

Bu da neyi gösteriyor:

Terimle “pazarlık” yapıldı; Terim’in şartları kabul edilmedi.

Hagi’ye teklif götürüldü; Hagi, teklifi, reklamda olduğı gibi, “Şartsız koşulsuz” kabul etti.

Hangisi doğru?

Bana göre Terim’inki...

Terim, görevi neden kabul etmedi?

Terim’in, Adnan Polat’a sunduğu şartların şunların olduğu söyleniyor:

Tek yetkili olma; yöneticilerim işine karışmaması.

Florya’da her kuralı, çalışanı, malzemeci, altyapıyı belirleme.

Devre arasında kesinlikle transfer yapılması.

Bazı Türk ve yabancı futbolcuların gönderilmesi.

Terim gibi, kendine güvenen, ilkeli bir teknik adamın, başarıyı yakalama adına böylesi şartla ileri sürmesi çok normal.

Terim, şartları kabul edilmediği için teklifi kabul etmemiştir. Bunu da, kimsenin inanmayacağı bir nedene, “ailevi nedene” bağlamıştır.

Hagi’ye gelince...

Söylenenlere ve Hagi’nin görevi hemen kabul etmesine bakılırsa, Hagi, hiç “pazarlık” yapmamış, “şart” ileri sürmemiştir. Belki de boş sözleşmeye imza atacaktır.

Tıpkı, Bülent Korkmaz’ın yaptığı gibi. Çünkü Galatasaray’ın patronluğu verilen Korkmaz, “Boş sözleşmeye imza atmış” demişti.

Bu da, paraya pula değil, Galatasaray sevgisine bağlanmıştı.

Oysa, başarılı olmanın yolu “pazarlık”tan, “şart” ileri sürmekten geçer. Sunulanı kabul etmekten değil.

Şimdi, Hagi’ye övgüler sıralanacak:

Yıldızlara değer veriyor.

Başarıya aç!

Taraftar seviyor!

Gençlere değer veriyor!

Eski bir subay, disipline önem veriyor!

Bu ve benzeri sözlerin içinde en doğrusu ve akla yatkını “taraftar seviyor” sözüdür.

Doğru da, Hagi, futbol oymayacak ki...

Hagi, iyi bir tercih mi?

Cevabı önümüzdeki günlerde.