Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ocak '15

 
Kategori
Siyaset
 

Terörizmin tedavisi

Sene 70 li yılların sonuydu. Terörist faaliyetler azıtmış, her gün 30 a yakın sağdan soldan gençler karşılıklı birbirlerini katlediyorlardı. Gerek siyasiler, gerekse asker kararlarıyla, eylemleriyle duruma hakim olamıyorlardı. Ecevit hükümetleri, muhalefet partileri acizlik içinde idiler. Ben ilim adamı duruşumla kafa yoruyor, saldırganlık mevzuundaki literatürü tetkik ediyor, Orhan Veli’ye nazire, toplantılarda kürsüye çıkıp şöyle haykırıyordum. Bir taraftan da duygusal açıklamalar yapıyordum. Şimdi o günleri düşününce boyumu aşan çalışmalar yapmıştım.
 
‘’Dokunabilir misiniz gözyaşlarıma KURŞUNLARINIZLA?’’ diyordum. Kimler vardı o zamanlar dostlarım. Milliyet gazetesinden Türkiyeden kaçıp gelen Örsan Öymen, Brükselde gene Milliyetten Mehmet Ali Birand. Milliyetin Köln temsilcisi Orhan Türel.
 
Evvela hayvanlardaki saldırganlıklar hakkında ilmi araştırmalara mehaz olarak SOCİOBİOLOGY ( Belknad-Harward) kitabını hatmettim. Sonra Filozof ERİCH FROMM’un ANATOMİE DER MENSCHLİCHEN DESTRUKTUVİTAET ( insanın saldırganlığının Anatomisi ) analizi kitabını tetkik ettim. Ve Terrörizmin tedavisi adında 100 sahifelik ilmi bir manuskrip hazırladım. Bizdeki siyasilerin, eli kalem tutanların problemin derinliğini farkedemediklerini, sosyologların ilmi analizine ihtiyaç olduğunu farkettim.
 
Daha, daha AGGRESSİON (Saldırganlık) mevzuundaki yabancı yayınları gözden geçirdim. Nihayet Mehmet Ali BİRANDile Kuşadasında buluştum. Orada, Hacettepeden kıymetli dostum Prof. Yılmaz Sanaç’ta vardı. Birlikte yemek yemiş, Mehmet Alinin hazırladığı 12 Eylül kitabına katkımı sağlamak için Manuskriptimi vermiştim. O kitabı hazırlarken Demirel ve Ecevit’te kendisine 150-200 sahifelik yazılarıyle katkıda bulunduklarını söylemişti. O kitabındaTerröristin Anatomisi hakkındaki bölümünü benim yazımdan almıştı.
 
İnsanlardaki davranış ları (BEHAVERİSMUS) izah eden teorileri SKİNNER ortaya atmıştı. Keza Sosyolog KONRAD LORENZ’in Aggression teorileri vardı. FREUD’da Agression ( Frustration ve Aggression theorisi) tabirini izah ediyordu. İnsanlardaki instiktiv insanları ölüme götürme geninin varlığından bahsediliyordu. Köpek balıklarında mevcut olan bu genin geyiklerde ve ceylanlarda mevcut olmadığı iddia ediliyordu. Barışın senbolu sayılan güvercinlerin hemcinslerinin gözlerini oyduğu hayretleri muciptir. Bu TRİEB’İn politik ve sosyal etkileri, psikoanalitik analizleri saldırganlık hakkındaki düşüncelere aydınlık sağlıyordu. Bu instiktin beyinlerdeki neuro-fizyolojik temelleri araştırılmıştı. İnsanlar avcılıkla öldürme kabiliyetine haizdi. Sonraları harplerle insanoğlu saldırganlığını sürdürmüştür bugüne kadar. İşte son günlerde ki Paristeki katliamlara kadar. FREMDENHASS (Yabancı düşmanlığı) (XENOPHOBİE), Sadismus, Hitlerin antisemitusmus, Stalinismus örnekleri gibi. Onlar müslüman değildi. Sanki İslamdaki CİHAT emrine uymuşlardı. Kuran’ı Kerimin MAİDE suresinde şöyle diyor.: Allah ve Peygamberiyle savaşanların ve yeryüzünde bozgunculuğa uğraşanların cezasıöldürülmekveya asılmakyahut çapraz olarakel ve ayaklarıkesilmek ya da yerlerinden sürülmektir.Bu dünyada onlara rezalettir. Onlara ahrette büyük azap vardır. Ey inananlar ! Allah’tan sakının . O’na ulaşmaya yol arayın, yolunda CİHAD edin ki kurtulasınız. Doğrusu dünya da olan bütün şeyler ve onlarınbir katı dahi kafirlerin olsa da, kıyamet gününün azabından kurtulmak için fidye verseler kabul edilmez. Onlara elem verici azab vardır. Şimdi deniyor ki Cihad sadece savunma için geçerlidir. Böyle bir cümle kuranda bulamadım. Teröristler müslüman olamazlar. Suriye de, Irakta ayni mezhepten olmayanlar müslüman değil mi? Hüseyini Kerbelada katleden Yezidiler müslüman değil mi idi. Yaavuz Selim, dördüncü Murat Alevileri katlederken müslüman değiller mi idi. Demek istiyorum ki ister islam, ister haçlı seferi yapan Hiristiyanlar’ın islamla alakası yoktur. İnsanların hem cinslerini tarih boyunca katletmelerinin sebebi yukarda izah ettiğim gibi insan beynindeki saldırganlık geninin biolojik etkisidir. İslamı Barış dini olarak deklare etmek yahutta islamofobi taraftarlarının Terrörizmde geregçe aramak sathi düşünce sahiplerinin inanışlarıdır. Maalesef insanlara Terrörizmin temelinde yatan biyolojik intutionu izah etmek mümkün değil. Belki de NAZIM gibi ‘’Biz tek tek ağaçları yok edeceğimize ORMANI sevelim’’ ve hiçbir canlıyı , hangi gerekçe ile olursa olsun yok etmeyelim. Elbette karıncanın canını imcitmeyen insanlar olduğu gibi, Gandhi gibi, Mevlana gibileri insan sevgisini aşılayanlar olmuştur. Diğer taraftan Hitler gibi şeytan ruhlu canavar yapılı insanlar gelip geçmiştir. Terrçristler hakiki müslümanlar olamaz safsatatır. Dinler, mezhepler, ekonomik verileri suçlamak aklı gözlerinde olanların fetvaları olmak ileri gidemez. Biz hekimlere çok vazife düşüyor. Platon’un ( Eflatunun) dediği gibi devlet başkanları filozof mu olmalıdır?
 
Leningraddaki Eremitage müzesinde büyük ressamları REPİN’in eski harplerin sonunda kellelerden yapılmış türbeleri tablolosu beni irkitmişti. Mesela Cengiz Hanın. Madrid de El Prado müzesinde gördüğüm GOYA’nın bir asinin bir manga asker tarafından kurşuna dizilirken seyircilerin gözlerindeki dehşet keza beni çok etkilemişti. Kadim dostum Fikret Otyamın sergisine İnöniye arz ettiği bir askerin süngüsüyle yaşlı ihtiyar bir kadına saldırırken fotoğrafı hatırımdan çıkmıyor.
 
Gelelim teröristin anatomisine. Mehmet Ali 16 yaşındaki Ferhat Tüysüzün idam edilmeden önce ifadelerini kitabına almıştı. Merak edenlerin 12 Eylül kitabını okumalarını tavsiye ederim. Bir parmağın tetiğe değmesinin insanda nasıl saldırganlığı, öldürme hissini gıdıkladığı psikologlarla İZAH EDİLMİŞTİ.
 
Birand Türkiyedeki terrörizmin temelinde yatan KÜRT SORUNUNU da o zaman yazmıştı. Bu hususta ona yardımcı olmak için Brüksele gidip kendisine 10a yakın yabancı neşriyatı vermiştim. Minorskynın. Nikitin v.s. Bundan seneler önce Fethullah hakkında yazdıklarıda bugünlerde yayınlanınca, onun ne derece ileri görüşlü bir gazetci olduğu anlaşıldı. Bende 6 sene önce Diyarbakırdaki Kürt hekimler konferansından sonra Fethullahın universitelerde nasıl öbeklendiğini yazmıştım. Cumhuriyetten Hikmet Çetinkaya Fethullah hakkında kitablar yayınlamıştı.
 
Geçen sene Pariste Fransız akademisi Kanadalı bir profesöre Laparoskopideki katkıları için bir tören hazırlamıştı. Bu mevzuda dünyada , ta 1958 de yaptığım araştırmalardan dolayı, benide duayen olarak davet etmişti. Gare de Lazarre’n karşısındaki kahvede kahvemi yudumlarken 3 PKK lı genç kadının katledildiğini öğrendim. İçim sızladı o genç özgürlük savaşcısına.
 
Paristen bir hatıramda 1958 de Sorbonn daki Kürdoloji enstitüsünün kurucusu Kamuran Bedirhaanı ziyaret etmiş, 1964 de ,ise o Bonn’a gelip Alman hükumetinden Kürt gençlerinin Almanyadan burs alması için girişimlerde bulunmuş ve benden Türkiye de ki Kürt universite mezunlarının doktora yapması için sağladığı bursa layık on gencin adını vermemi istemişti.
 
Bir başka hatıratımada burada değinmek istiyorum. 1944 de zannediyorum Lalelide MUSA ANTER’in FIRAT talebe yurdunda Kemal BADILLIyı abimin tanıştırması. Kürtçe-Arapça bir lügat hazırlıyordu. Geçenlerde vefat haberini aldım üzüldüm. Kimler geldi, kimler geçti yaşamımda, o güzel insanlar. Lozan da İsmet Vanlı, Stockholmde ilmiaraştırma yapıp yayınladığım Dr.Salahattin Rastgeldi,nihayet kuzenim, kürt sorununa çare aramak için kurduğu partisi ile tanınmış HEMREŞ (Hamdi Turanlı).
 
1980 yazdığım Terrörizmin tedavisi Manuskriptimi bulursam arşivimde, yeniden yayınlamak isterim.
 
Ben Paristeki katliamın bir başlangıç olduğunu tahmin ediyorum. Annem derdi ki ‘’ Oğlum beterin, beteri vardır’’. Korkarım beterin beterinlerini yaşayacağız, insanlardaki bu AGGRESSİON instinkti olduğu müddetçe.
 
Dr. İsmet Turanlı, Köln, 08.01.15
 
Toplam blog
: 41
: 91
Kayıt tarihi
: 31.05.13
 
 

Emekli Tıp Doktoru ..