Terörle "masaya" oturun, diyenler "dost" değil!

Bizim tarihimiz, "meydan"larda kazandıklarımızı "masa"larda kaybettiğimizin örnekleriyle doludur. Savaşmayı bildiğimiz kadar diplomasiyi bilmediğimiz için masa'da kazıkladılar hep bizi...

Neden?..Çünkü, savaş mertlikle kazanılır ama masa namertlik ister...Nerde bizde o İngiliz oynaklığı, Fransız fırıldaklığı, Alman arsızlığı...

Bugün PKK terörünün iyice köşeye sıkışmasından sonra, yine "masa" lafları ortalığı kaplamaya başladı...Şurası kesin ki, bugün masa'dan bahsedenler Türkiye'nin dostu değil...

Üstelik, masanın karşısında bir devlet değil, Türkiye'yi bölmek isteyen bir terör örgütü var. Türkiye, bu hataya düşerse daha baştan terör'ün ve hamilerinin tuzağına düşmüş olur.

O halde, neden geçmişte bu denendi, diyenler olacaktır... Bunun denenmesi gerekiyordu. Türkiye eğer, bu barış sürecini denemeseydi, bugün Kürt halkını bu kadar yanında bulamayacaktı.

Barış süreci, Türkiye devletinin/hükumetinin iyi niyetini gösterirken, terörün de her zaman kötü niyetli olduğnu göstermiş oldu...Bu yüzden bugün Kürt halkını toptan kaybettiler.

Terör, Kürtleri kaybetti ama arkasındaki Batılı hamileri daha tam olarak umutlarını kaybetmediler taşenorlarından...Can çıkmadan umut kesilmez misali, umutları tamamen bitmesin diye terörün canının çıkmaması için yeniden diplomasi oyununu oynamaya çalışıyorlar.

Türkiye bu tuzağa düşer mi?

Düşmez!...Bugün terörle tarihin en büyük mücadelesini yürüten bu iktidar, asla masabaşı oyununa gelmez...Hele de bunca hendek ihanetinden sonra...

Yaraladığın yılanı öldüreceksin; yoksa bir gün o seni öldürür...Kanun böyle...Türkiye, doğulu, batılı; güneyli, kuzeyli tüm halkının bu terör belasına karşı devletinin yanında olduğu bir trendi yakalamışken bunların kökünü kazımalıdır.

Şu günlerde kimin Türkiye'den yana kimin terör'den yana olduğunu anlamak istiyorsanız, ağzından çıkan şu sözcüğe dikkat edin: Masa!..

Belki, bir kaç saftirik vardır istisna olabilecek ama masa'dan bahsedenlerin büyük çoğunluğu, aslında şunu söylemek istiyor: "PKK terörü çok sıkıştı, biraz mola verin de toparlansınlar!"

Biz, tarihimizde bu masalarda çok şey bıraktık, bir kere daha bırakmaya niyetimiz de tahammülümüz de yok...Cumhurbaşkanımız; "başaramazsak bize yazıklar olsun" diyor da, aynı zamanda bu ülkeye de çok yazık olacaktır.

Bu iş ya bitecek, ya bitecek...Başka yolu yok!