Tesettürde modayı "Şükran" belirleyecek

ATV’nin sevilen dizisi Huzur Sokağı’na temel teşkil eden gelişmenin yakın geçmişte Hürriyet’in Kelebek ekinde yazan Tuna Kiremitç’nin ” Başörtülü Esas Kız” başlıklı yazısı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Tuna Kiremitçi “Söyleyin a dostlar” diye başladığı yazısında ” Kadınlarımızın yarısı başörtülüyse niye dizilerde hiç başörtülü esas kız yok?” diye sormuş ve bu soru medyada geniş bir yankı bulmuştu.

İşte, Huzur Sokağı bu sorunun cevabının bulunmaya çalışıldığı sürecin akabinde gündeme geldi. Tuna Kiremitçi’nin ortaya koyduğu soru oldukça yerindeydi ve daha çok majör kanallar diye bilinen büyük kanallara yönelikti.

Huzur Sokağı’nda Sinem Öztürk’ün canlandırdığı “Şükran” karakterini büyük oranda bu tartışmaya borçluyuz. Yapım şirketi Set Film, gelişen süreci iyi değerlendirdi. Reytinglere bakıldığında ticari açıdan da doğru bir iş yapıldığı açıkça görülüyor. Şule Yüksel Şenler’in kitabından esinlenerek senaryolaştırılan Huzur Sokağı, yeni sezonda ATV’nin yüzünü güldüren bir iş oldu. Dizi hem TNS hem de SBT ölçümlerinde birinciliği yakaladı. Huzur Sokağı, en son 12 Ekim Cuma akşamı Türkiye-Romanya milli maçı dolayısıyla zirveyi geçici bir süreliğine Star TV’ye bırakmışa benziyor.

HUZUR SOKAĞI’NIN EN FLAŞ KARAKTERİ “ŞÜKRAN”

Arka Sıradakiler dizisinin “Gamze”si Gizem Öztürk’ün şimdilerde canlandırdığı Şükran, büyük kanallar içinde ilk türbanlı başrol karakteri olmasıyla farklı bir özelliğe sahip. Şüphesiz bu durum onu diğer rollerden daha başka bir yere taşıyor. Gizem Öztürk’ün hayranları arasına mütedeyyin denilen geniş muhafazakar kitlelerden akış olacağı öngörülemeyecek bir durum değil.

Aynı şekilde Şükran’ın dizideki kıyafetlerinin de geniş kitlelerce tepeden tırnağa göz hapsinde olacağını tahmin etmek de hiç zor değil. Dizinin tutması Şükran’ın kıyafetlerini sağlayan sponsor firma için adeta büyük ikramiye niteliğinde. Belki sponsor firma veya başka tesettür kıyafetleri üreten firmalar Şükran’ın popülaritesinden faydalanmak için onu foto-model olarak katologlarında görmek de isteyebilirler önümüzdeki günlerde. Çünkü mütedeyyin camiya içinde estetik ve güzel görünmek isteyen kadınlar sayısı hayli fazla.

Bu tespite katılmak için irili ufaklı caddelerde çevremize biraz daha seçici bir gözle bakmamız yeterli. Dolayısıyla Şükran’ın bu kitle için “model” olacağını hatta olduğunu söylemek grekiyor. Önümüzdeki zamanlarda Şükran gibi giyinen, onun renklerini ve elbise modellerini tercih eden türbanlı kadınların sayısında artış olacağı ise muhakkak.

Şükran, geniş bir muhafazakar kitle için modayı belirleyen bir fenomene dönüşeceğe benziyor.