Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Temmuz '11

 
Kategori
Aile
 

Teyze olmak

Teyze olmak
 

Bende yeğen oldum ama bu kadar büyük bir sevgi yaşattım mı kalplerinde bilemiyorum.


Çocukları insanlığın en masum, en saf hali olarak görürüm hep.


Hakikaten de öyleler ama. Ben ilk on bir yaşındayken teyze oldum.


Bu benim taşıyamayacağımı sandığım bir sorumluluk olduğundan o yaşlarda hiç dokunmamayı bile düşünüyordum ablam hamileyken.


Taa ki Yaren dünyaya gözlerini açana kadar. Bir bebeğin ilk anına tanıklık edip büyümesini, genç kızlık dönemine kadar gelmesini izlemek ne büyük bir keyif.


Çoğunuz çocuklarınızdan bilirsiniz bende onlara yakın olmanın şansıyla izledim.


Tabii bunun için ablama kocaman bir teşekkür borçluyum.


Anne karnına düştüğü günden itibaren bizim için o kadar kıymetli ki…


Derler ya “kirpi de yavrusunu pamuğum diye severmiş” en güzeli o gibi geliyor bana doğal olarak.


Teyze demeye başladığı ilk gün, değişik emekleme şekilleri ürettiği zamanlar, uçları lüle lüle olan saçları ve güler yüzü.


Hiç bir şeye değişmediğim gamzeleri ve artık on dört yaşında olmanın vermiş olduğu olgunlukla kurduğu büyük cümleleri.


Belki de bir bireyin yetişmesindeki sorumluluk ve güçlüklere doğum anından itibaren bu kadar şahit olduğum için ayrı bir yeri var.


Ya da gerçekten ilk göz ağrısı olmanın önceliği var bende. Birde aramıza sonradan katılan Yarkın’ımız…


Erkek çocuklarını hep bir başka görmüşümdür.


Küçücük bedenindeki adam sıfatı, kızacağımızı bildiği bir şeyde olsa dürüstlüğünü koruması ve cesurluğu.


O şimdiden tam bir delikanlı.


Anneler gününde bana almış oldukları hediyeler, “anneler günün kutlu olsun” cümleleriyle iki yanımı kuşatıp sevgiye her zaman doymayan bir yanımı dolduran sarılmalar, özel günlerde gelemeseler bile telefona sarılıp “teyzem” kelimesiyle başlayan her sözleri o kadar değerli ve o kadar önemli ki…


Kardeşliklerin çocuklar olduktan sonra samimiyetini kaybettiğini duyup gözlemlemişimdir zaman zaman.


Şimdi bize dönüp baktığımda bu iki küçük mucize nasıl olur da kopmamıza neden gösterilir aklım almıyor.


Ya da teyzelik! Nasıl olurda yeğenini kendi evladından ayırt etmeye izin verir kalbime sığmıyor. “Şimdi çocuğun yokta ondan” diye kurulan cümleler beni her ne kadar korkutsa da ikisini de kendi çocuğumdan ayırt edeceğime inanmıyorum.


Hayat ayrılıkları öğretti, doğumlarla beraber kazanılan mutlulukların yanında kaybetmenin de her zaman şah damarımız kadar yakınımızda olabileceğini hissettirdi.


Ve yaşamımıza kimi ortak edersek edelim en çıkarsız sevginin yine aileniz olabileceğini gösterdi bana.


Ve siz…


Teyze kuzuları :)


Sayenizde o kadar çok şey ekledim ki bildiklerime, iyi ki varsınız.


Hep olun ve hep böyle başarılı güzel yerlerde olun.


Yürüdüğünüz yollarda güneşin ışığı eksik olmasın üzerinizden.


Yağmur damlaları bastığınız her toprağı bereketi ile donatsın.


Hayat sizi anne dualarınızdan hiç uzak tutmasın.


Merhameti bilen, yaşına rağmen adaletli olan yürekleriniz hep böyle yıldızlar gibi ışıldasın.


Büyüyün, gelişin, iyi yerlere gelin ama ne kadar değişirseniz değişin yüzünüzdeki çocuk masumiyeti hiç kaybolmasın. 

 
Toplam blog
: 670
: 1923
Kayıt tarihi
: 19.12.10
 
 

İstanbul doğumlu. Kuantum Yaşam Koçu. EFT, NLP, ETKİLİ İLETİŞİM, BEDEN DİLİ gibi bir çok konuda e..