- Kategori
- TV Programları
The People vs. O. J. Simpson: American Crime Story
Tatil dönüşü klasik bir bunalım havasındayım çünkü tatil dönüşü istemediğin ve kaçtığın o rutine geri dönmek tam bir ızdırap. Neyse ki bayram dolayısı ile sadece bir gün çalıştım bu hafta ama bu demek değildir ki bir sonraki haftaya hazırım. Hiçbir şekilde hazır değilim ve hazır olamayacağım. Tatildeyken başıma gelen her türlü aksilik ve kazalara rağmen aşırı huzurluydum. Fakat ne zamanki dönüş vakti geldi işte o zaman stres bütün bedenimi sardı. Dönüş sabah uyanmam ile gözümde bir adet uçuk ile karşılaştım. Gözümde uçuk çıkmasına alışığım zaten hep zamansız çıkar. Komik olan uçuğun strese bağlı olması, ne zaman bir rahatsızlığım olsa zaten hep strese ve üzüntüye dayanıyor. Şu an evde bunalım takılıyorum, hazır değilim İstanbula. Maviliğin ve palmiye ağaçlarının olduğu bir yerden gelip, yağmur dolayısıyla adaya dönüşen İstanbula hazır değilim. Bu yüzden kendimi dizilere, filmlere ve kitaplara verdim. Gerçi spoiler yemekten dizilerin de tadı kalmadı artık. Geriden geldiğim için şöyle gönül rahatlığı ile mesala Game of Thrones izleyemiyorum. Bütün sosyal medya hesaplarında spoiler yiyorum bir de farklı hesapların aynı resimler ile spoiler vermesi beni bitiriyor. Instagramda keşfet bölümünde gezerken farklı hesaplarda aynı Game of Thrones resimleri görüyorum, bütün hesaplarımı kapatacağım artık Game of Thrones'ı bitirene kadar. Millet deli gibi Game of Thrones izlerken ben hali hazırda bitmiş diziler keşfedip izliyorum.
Hayatımda izlediğim ilk biyografik suç dizisi American Crime Story oldu ve hiç pişman olmadım ama baya bir sinir stres sahibi oldum. Belirli bir dönem (1994 - 1995) için baya olaylı bir dava süreci olmuştu. Ben başından sonuna kadar izlerken davanın OJ Simpson'u savunmak değilde çok ünlü avukatların kendi çıkarları doğrultusunda kendi isteklerini dile getirme amacı olduğunu düşündüm. Hala da aynı şekilde düşünüyorum. Tarihin en saçma ve en sinir bozucu davasıydı. Başrollerde Sarah Paulson ve David Schwimmer vardı ve birde günümüzün en gereksiz ama bir o kadar popüler ailesi Kardashian'lar vardı.
Dizinin Fragmanı:
https://www.youtube.com/watch?v=A0_22acfWJ8
Dizinin Oyuncuları:
Ana Karakterler:
Cuba Gooding Jr: OJ Simpson
Sarah Paulson: Marcia Clark
Courney B. Vance: Johnnie Cochran
John Travolta: Robert Shapiro
Sterling K. Brown: Christopher Darden
Kenneth Choi: Judge Lance Ito
Christian Clemenson: Bill Hodgman
Bruce Greenword: Gill Garcetti
Nathan Lane: F. Lee Bailey
David Schwimmer: Robert Kardashian
Yan Karakterler:
Chris Bauer: Dedektif Tom Lange
Selma Blair: Kris Kardashian
Jordana Brewster: Denise Brown
Garrett M. Brown: Lou Brown
Chris Conner: Jeffry Toobin
Dale Godboldo: Carl E. Douglas
Jessica Blair Herman: Kim Goldman
Evan Handler: Alan Dershowitz
Cherly Ladd - Linell Shapiro
Larry King: kendisini oynadı
Steven Pasquale: Detektif Mark Fuhrman
Billy Magnussen: Kato Kaelin
Rob Morrow: Barry Scheck
Robert Morse: Dominick Dunne
Michael McGrady: Detektif Phillip Vannatter
Angel Parker: Shawn Chapman
Leonard Roberts: Dennis Schatzman
Keesha Sharp: Dale Cochran
Josehp Sivaro: Fred Goldman
Malcolm-Jamal Warner: Al Cowlings
Konusu:
13 Haziran 1994'te Nicole Brown Simpson ve Ron Goldman bıçaklanarak öldürülmüş olarak bulunulrar. Brown'ın eski kocası Amerikan Ulusal Futbol Ligi yıldızı ve oyuncu O. J. Simpson Nicole ve Ron'ın cinayetiyle ilgili şüpheli bulunur. Bölge savcısı Marcia Clark acilen davayı alır ve OJ'in geçmişte eski karısı Nicole'ı defalarca dövdüğünü öğrenir. OJ polis tarafından sorgulanır ve cevapları şüpheli ve güvenilmez bulunur .12 Haziran'da nerede olduğuna dair net cevaplar veremez. Robert Kardashian OJ ile ünlü avukat Robert Shapiro'yu avukatı olarak işe alması için konuşur. Simpson tutuklanacağını anlayınca korkar ve intihara kalkışır ve silahı vardır. Kardashian onu sakinleştirmeye çalışır. Daha sonra polisler OJ'i çifte cinayetten tutuklamaya gelirler ama OJ kayıptır. Kardashian OJîn AL Cowlings ile OJ'in beyaz Ford Bronco'su ile kaçtığını fark etmeden önce Kardashian, Shapiro ve polis evi arar. Basın toplantısında, Bölge Savcısı Gil Garcetti kayıp OJ için eyalet çapında arama gönderir. Shapiro ve Kardashian OJ'in intihar mektubunu bulunca korkarlar. Shapiro kendi yüzünü kurtarmak için kendi başına bir basın toplantısı düzenler ve Kardashian OJ'in intihar mektubunu okur. Bir sürücü LA otobanında OJ'yi beyaz Broncosunda görür ve polisi arar. İntihara meyilli OJ Cowlings'i Bentwood'a götürtüyordur. İlk başta arabadan inmeyi reddeder ve neredeyse kendisini öldürüyordu. Kardashian telefonda OJ'yi barışçıl bir şekilde teslim olması için yalvarır ve OJ razı olur. OJ Nicole Brown Simpson ve Ron Goldman'ın öldürmekle suçlanır ve göz altına alınır.
İki bölümü yazdım konuyu özet geçeyim derken ama bence asıl konu zaten bu iki bölümden sonra yani OJ'in tutuklanmasından sonra başlıyor. Dizinin bütün heyecanı bu iki bölümden sonra. Ben sinir stres sahibi oldum 8 bölümü izlerken. Dava davalıktan çıkıp adeta bir yarışma programına döndü, OJ'in avukat takımı bildiğiniz seyirciye oynadı. Burada seyirci tabiki Jüri ve siyahi insanlar oluyordu. Olay savunmadan çıktı bence davada, en başta da dediğim gibi bütün avukatlar -Robert Kardashian hariç- kendi çıkarları ve ün sahibi olma peşindeydi. Asıl vicdan yapan, olayın vahimliğinin farkına varan Robert Kardashian oldu ama farkına varması baya geç oldu ve o noktadan sonra artık geri dönüşü yoktu, dava bitene kadar OJ'in yanında olmak zorundaydı.
Dizi de bence adalet diye bir şey açık bir şekilde yoktu ve her zamanki gibi suçlu insanların sadece mal varlığı ve güçlü isimi ile suçundan kolayca sıyrılabileceğini kanıtladı. Asıl vahim olan OJ gibi suça meyilli bir insanın suçsuz bulunup salınması ve salındıktan sonraki yıllarda adam kaçırma ve soygun ithamlarından suçlu bulunmasıydı. Bir de jüride kararın oy birliği ile alınmasıydı. Jüride en son sadece iki kişi kalmıştı OJ'in suçlu olduğuna inanan, diğer kişilerde bu davanın sadece OJ'in siyahi bi kişi olmasından dolayı olduğuna inanan siyahi kişilerdi. Ayrıca bu dava da zaten Jürinin en kısa zamanda karar aldığı nadir davalardan biriydi. Bütün avukatlar bu kadar kısa sürede karar alınmasına şaşırmıştı. Jüri bence bu dava için yanlış kişilerden oluşuyordu ki amaç buydu zaten. Davanın tamamen bir televizyon programına dönüşmesi dışında beni çok rahatsız eden bir şey de Marcia Clark'ın saçı ve kıyafetlerinin medya tarafından eleştirilmesiydi. Yani kadın koskoca Savcı olmuş ama davada dikkat çeken saçı ve kıyafetleri. Magazin medyası kadar gereksiz bir şey daha yok sanırım.
Neyse daha fazla dizi hakkında yazmıyorum, izleyin diyorum. Zaten kendimin hoşlanmadığı Spoiler konusunu dizi hakkında yazayım derken yapıyorum. Bu yazıyı aslında çok uzun zamandır yazmayı planlıyordum ama ancak şimdi yazabildim. Her ne kadar tatil modundan çıkamasamda yazdım bu diziyi de.