Tiyatronun dünü ve unutulmayan ustalar...

Geçtiğimiz akşam "Haydi bizimle ol" programında Müjdat Gezen'i görünce aklıma öğrencilik yıllarımızda her hafta sonu gittiğimiz tiyatro günleri geldi. Ancak 50 yaşın üstündekilerin hatırlayabileceği Müjdan Gezen'in de içinde bulunduğu Elhamra Tiyatrosundaki o müthiş kadro ve oyunları.

Tünel’den Galatasaray’a giderken sol tarafta tarihi bir bina vardır. O bina Elhamra hanı olarak bilinir. Bir tarihte orada adına Elhamra tiyatrosu da denilen İstanbul tiyatrosu oyuncuları içersinde yer alan, çıktığı radyo programlarında “Büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim. Ortancalara bir şey yok” diyen Muzaffer Hepgüler, Celal Sururi, Alev Sururi, Ali Sururi, Toto Karaca, Selim Naşit, İlhan Daner, genç Müjdat Gezen ve diğerleri. Zıpçıktı adlı bir tiyatro oyununda beş değişik karakteri canlandıran, sahnenin bir tarafından girip, aynı anda başka bir tarafından değişik karakterle çıkan Müjdat Gezen’in unutulmaz oyunu.

Sıraselvilerde Devekuşu kabare adı altında o zamanların ayrılmaz üçlüsü Zeki Alasya, Metin Akpınar, Ahmet Gülhan’ın önderliğinde seyircilerin oturduğu yerleri bir gazino düzeninde olan ve o tiyatroda geleceğin sinema yıldızları olacak, Kemal Sunal, Ayşen Gruda’nın ancak küçük rollerde yer aldığı oyunlar.

Beyoğlu’daki Dormen tiyatrosunun kadrosunda yer alan, Haldun Dormen, Altan Erbulak, Fusun Erbulak, Nevra ve Metin Serezli, Turgut Boralı gibi isimlerin yer aldığı sanatçıların sergilediği hala aklımda kalan oyunları.

Atlas sinemasının yanında yer alan Mücap Ofluoğlu, Suzan Ustan, Nurhan Damcıoğlu’nun yer aldığı “Kaktüs çiçeği” oyununu kim unutabilir?

Beyazıt Azak tiyatrosunda yıllarca oyunlarını sergileyen Gazanfer Özcan, Gönül Ülkü tiyatrosunun kadrosunda yer alan Adile Naşit, Zihni Küçümen gibi değerli sanatçıları barındıran oyunlar.

Hababam sınıfını ise, ilk defa Ulvi Uraz tiyatrosunda izlemiştim, O zaman genç bir sanatçı olan Ali Poyrazoğlu sınıf mümessili rolündeydi. Bilindiği gibi oyun daha sonraki yıllarda, günümüzde hala televizyonlarda izlenen, dizi filme dönüştü.

Şehzadebaşı tiyatrosunda Nejat Uygur, Bahri Beyat ikilisinin sürüklediği komediler, Tünel’de argo konuşmalarına rağmen kapalı gişe oynayan Muammer Karaca’nın tiyatrosu.

Yıllar geçti, ekonomik nedenler dolayısıyla bütün bu özel tiyatrolar kapandı, sanatçıların çoğu sinemaya transfer oldu. Çok tutulan komedi filmleri sonrasında Kemal Sunal, Ayşen Gruda, Müjdat Gezen, Zeki Alasya, Metin Akpınar gibi sanatçıları artık tiyatro sahnelerinde göremez olduk. Daha sonra televizyon girdi dünyamıza ve artık sanatçılar televizyon için çalışmaya başladılar.

Bugün gerek şehir tiyatrolarında gerekse özel tiyatrolarda kaliteli oyunlar sahneye konuluyordur muhakkak ama ben yıllardır tiyatroya gitmiyorum. Belki fotoğraftaki İsmail Dümbüllü’yü sahnede izleyemedim ama yukarıda adı geçen bütün sanatçıları sahnede izlediğim için kendimi şanslı sayarken, bugün hayatta olmayanları rahmetle anar ve aramızdaki sanatçılara da sağlıklı ömürler dilerim.