Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ocak '18

 
Kategori
Tiyatro
 

Tokat Etkisi Yaratan Oyun: Antabus

Tokat Etkisi Yaratan Oyun: Antabus
 

Seray Şahiner'in, Antabus adlı eseri tiyatroya öyle güzel aktarılmış ki izleyenler, oyunu izledikten sonra bir süre kendine gelemiyor. 25 Nisan 2016'da düzenlenen 20. Yapı Kredi Afife Jale Tiyatro Ödülleri'nde En iyi Kadın Oyuncu ödülünü bu oyunda gösterdiği büyük bir başarı sayesinde aldı Nihal Yalçın. Tek kişilik bir performans sergileyen Nihal Yalçın, bir saate yakın süre içerisinde izleyenleri bambaşka bir ruh haline taşıyor.

Her şeyden önce oyunun metni çok başarılıydı. Seray Şahiner, bu eserinde kadının toplumda gördüğü aile ve toplum şiddetini akıcı bir üslupla ele almış. Leyla Taşçı olarak seyirci karşısına çıkan Nihal Yalçın, oyunculuk konusunda çok başarılıydı. Karakteri çok özümseyip, kendine göre yorumlayan Yalçın, seyirciyi avcunun içine alıp onların oyundan kopmamalarını sağladı.

Tatbikat sahnesinde, günlük hayatta sıkça rastladığımız bir hikâyeyi anlatıyor bize Nihal Yalçın. Bu duruma sıkça rastlamak bile başlı başına sorun iken, sahnede seyretmek daha acı verici oluyor. Bütün bunlara tanık olmak ve bu olayların sürekli kendini tekrar etmesi tarifsiz bir hüzün yaratıyor bende.

Antabus oyunu tanıdık olmasının yanı sıra çok etkileyici bir özelliğe sahip. Ben oyunu gözümü kırpmadan izledim. Zaten oyunda sürekli olarak bir dikkatli olma hali var. Oyunun sergilendiği alan birden fazla sahneden oluşuyor. Her bir sahnede farklı Leyla Taşçı ortaya çıkıyor. Bazen mutluluktan havalara uçuyor, bazen âşık oluyor, bazen ağlayarak yolda koşuyor, bazen türkü söylüyor. Sahneyi dolu dolu kullanmayı başaran nadir oyunculardan birisi bence Nihal Yalçın.

Leyla Taşçı’nın hikâyesi izleyenlerin içine işliyor ve orada kalıyor. Hafızalara kazınan bir karakterdi. Üstelik yanık sesiyle çok güzel şarkı söylüyor. Talihsiz bir hayatı olan ve bu talihsiz hayatı yaşamakla yükümlü olan Leyla Taşçı’nın başına gelmeyen kalmıyor. Benim en çok etkilendiğim sahne Leyla Taşçı’nın koşarak yolda ağlamasıydı. O sahneden sonra duygusal boşluğa düşüyor insan.

Bu oyunda her sahneyi farklı açıdan görebilme şansı oluyor seyircinin. Her sahnede farklı duygulara kapılıyorlar. Oyunun yönetmeni İlhami Yazar’ın başarısını da es geçmemek gerekir. Oyun son derece başarılı şekilde yönetilmiş. Her sahne birbirine o kadar güzel bağlanıyor ki sanki o hikâyenin içindeyiz.

Kadına yönelik şiddet, aşağılanma, ikinci sınıf muamelesi, Erkek egemen söylem, gibi köşe taşlarından oluşuyor oyun. Antabus oyunu aslında bir kadının içinde daha fazla susturamadığı bir çığlığın dışavurumu. Kadınların maruz kaldığı toplumsal baskıyı tokat etkisiyle sunuyor bize Nihal Yalçın. Sahnede hem kendi hayatıyla yüzleşiyor hem de izleyenleri bu yüzleşmeye tanık ediyor.

Antabus oyununda seyirciler bu gerçeklerle yüzleşmekten kaçamıyor. Bu yüzden Leyla Taşçı kendi hikâyesini nefes dahi almadan üstüne basa basa yaşadığı talihsiz olayları anlatıyor. Bu gerçeklerden kaçamayan izleyici haliyle Leyla Taşçı’yı benimsiyor ve onun hikâyesini sahipleniyor.

Leyla Taşçı ağladığında, güldüğünde sizde onunla birlikte ağlayıp gülüyorsunuz izlerken. Leyla Taşçı izleyenlerin gözüne tek tek bakıp ‘’Ben kocamdan şiddet görürken siz neredeydiniz?’’ diye hesap soruyor oyun sırasında. Bu soru karşısında ortam iyice derin bir sessizliğe gömülüyor.

Antabus oyunu izleyenlerin akıllardan uzun süre çıkmayacak nitelikteydi. Leyla Taşçı’nın hikâyesi, izleyenlenlerde tokat etkisi yaratıyor. Bu oyun izlenmeyi kesinlikle hak ediyor. Nihal Yalçın’ın başarılı performansı kesinlikle bu oyunu izlenebilir kılıyor.

Bu şahane oyunu ne yapıp edip mutlaka izleyin.

Şimdiden keyifli seyirler!

 
Toplam blog
: 14
: 170
Kayıt tarihi
: 31.08.12
 
 

Okumayı, yazmayı, dinlemeyi, izlemeyi seven ve bunları sevdikleriyle paylaşmaktan büyük bir keyif..