Toprak

Su grubundan olduğumdan mıdır nedir toprağa, dağlara olan sevgim başkadır.. Kuşları gözlüyorum.. Şartlara uyum sağlamaya çalışıyorlar. Balkonumda onlara kum banyoları, beslenmeleri için ot ve su banyoları için saksılar oluşturdum. İnanılmaz şekilde beslenmeden , sudan çok kum banyosuna rağbet gösteriyorlar. Etraf kirleniyor. Onları izlemek ötüşlerini duymak inanılmaz keyif veriyor. Bunlar şehir kuşları. Toprağa hasretler. Etraf beton yığını. Açıkta görebilecekleri bir parça toprak sekizinci kattaki toprak banyolarını yapabilecekleri saksılar. İçini havuz şeklinde oydular. Acayip zevkle hemde. Özellikle serçe kuşları.. Arada kumru karga kuşlarıda geliyorlar ama serçeler kadar gözleri kara değil. Yalnızca besleniyorlar. Önceleri kuş gribi ile etkilenip kaldırmıştım. Fakat onların gelip de bulamayınca uzun ötüşlerinden sonra tekrar koydum. Bizlerde onlar kadar hasretiz toprağa. Küçücük oyun parklarının yerini binalar aldı. Çocukların, bebeklerin alanları okadar azaldı ki.. Çevremiz insan ihtiyaçlarına göre değil, ekonomik ihtiyaçlara göre düzenleniyor neyazık..

Şu anda yalınayak kuş sesleri arasında yağmurla, toprağın mis kokusunu içinize çekerek hangimiz koşmak istemez? Sesleri duyar gibiyim. Bu insanca ihtiyaçlarımızı kendimize haram ederken hiç olmazsa minicik canlılardan esirgemeyelim.

Minicik çiçeksiz toprak banyosu için balkonlarımızın köşesine yer ayıralım mı? Ne dersiniz?