- Kategori
- Güncel
Torunlarımıza ne diyeceğiz?

UTANÇ DOLU GÖRÜNTÜ!
Bu topraklarda yaşayanlar en son ne zaman bu kadar utanmıştı?
Balkan Harbi dediğimiz bozgun sonucu Anadolu’ya doğru kaçan; elinde silahı, ayağında çarığı olmayan, bezgin, düşmandan kaçmanın mahcubiyeti yüzünden okunan, başı önüne eğik, vücudundan çok ruhu yaralı askerlerimizi gördüğünde mi?
Bu toprakları kâfir çizmesinden kurtarmak için yola çıkan MUSTAFA KEMAL ve birkaç arkadaşı için çıkarılmış Damat Ferit imzalı idam fermanı vilayetlere dağıtıldığında mı?
Neredeyse bir neslin tümünün şahadeti pahasına düşmanın Çanakkale’den geçirilmemesine rağmen; İngiliz’in, Fransız’ın, İtalya’nın ve hatta Yunan’ın kutsal saydığımız Anadolu toprağını, Padişah fermanıyla elini kolunu sallayarak işgal ettiğinde mi?
İzmir Vilayet Konağına yere serilmiş Türk Bayrağını çiğneyerek giren Yunan’ın göndere kendi bayrağını astığında mı?
Antep’te, Eskişehir’de, Erzurum’da, Bursa’da, Urfa’da ve Anadolu’nun her köşesinde kızlarımız ve kadınlarımız düşman askerinin tacizine uğradığında mı?
Bu topraklarda yaşayanlar en son ne zaman bu kadar aşağılanmıştı?
Sizleri bilmiyorum ama ben Cumhuriyet neslinin bir ferdi olarak, 50 yıllık yaşantımda dünkü kadar hiç utanmamıştım. Ayrıntıları buraya yazmaya içim elvermiyor. Biliyorsunuz işte, şu kamu görevlilerin teslim edilmesi olayı. Böyle bir manzara, böyle bir uygulama dünyanın neresinde olabilir dostlar?
Bu utanç dolu günü, ileride torunlarıma nasıl açıklayacağımı bilmiyorum. ‘O sırada sen ne yapıyordun, dede?’ dediklerinde, ‘yazı yazıyordum çocuğum’ demek beni kurtaracak mı acaba?
Gelelim cümbüşe, insaf edin vakti midir?
Yahut insan gibi eğlense herifler ne denir.
Muhtekir kafilesiymiş, ne edep var ne hayâ
Aç, sefil inleyerek can versin şüheda. (Mehmet Akif ERSOY)
İzmir, 14 Mart 2013