Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Mart '10

 
Kategori
Sosyoloji
 

Tramvay kazasında çarpık mühendislik

Tramvay kazasında çarpık mühendislik
 

merter'de tramvay kazası


İstanbul Merter’de yaşanan tramvay kazasında kaybettiğimiz iki genç, hepimizin yüreklerini yaktı. İnsan kendini ister istemez “suçlu kim” diye soru sormaktan alı koyamıyor.

İçimizde patlayan ilk öfke “üst geçit” olmadığı için İstanbul Büyükşehir Belediye’sine yönlendiriyor. Belki gençlerimiz, belki İBB hatalı, ama isterseniz önce konuyu altyapı açısından bir ele alalım.

Çarpık yapılaşma denilince akıllarımızda canlanan binaların modern mühendislik bilimleri yerine, inşaat ustalarınca gelişigüzel yapılmasıdır. Halbuki trafik mühendisliğinin (hoş böyle bir bilim dalı henüz yok ama) göz önüne alınmadan yapılan modern yol ve topluma taşımalar da çarpık yapılanma olarak adlandırılmalıdır. Ya da buna uygun bir kavram geliştirmemiz gerekir. Çünkü ülkemizde en lüks semtlerden, en gecekondu mahallelerine kadar her yerde çarpık yapılaşmanın, ya da çarpık trafik yapılanmasının örneklerini görüyoruz.

Kazanın yaşandığı yerde üst geçit inşa edilmesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin görevidir. Lakin üst geçitler inşa edildikten sonra yayalar tarafından ne kadar kullanıldığı tartışma konusudur. Nitekim hepimiz üst geçitlerde kimi zaman hayvan sürülerinin geçtiği, bu esnada yayaların aynı üst geçitin hemen altından geçtiklerini internet fotoğraflarına görmekteyiz. Peki burada üst geçit olsaydı, kaza olmayabilir miydi?

Evet, belki bu kaza olmazdı, fakat, başka bir yaya-tramvay kazası yine de olacaktı.

Çünkü:

Ülkemizin bir çok şehrinde son 60 yıldır, “yaya öncelikli” trafik politikaları yerine “araç öncelikli” mi trafik anlayışının benimsenmiştir. Trafik ve karayolu denilince özellikle büyükşehir belediyelerinde araçların daha süratli seyahat edebilmeleri için şehir-otobanları inşa edilmektedir.

Üstelik kazanın olduğu yerde daha da tartışılmalı ve henüz tam denenmemiş bir bölgedir: araç-tramvay-yaya kullanımlı.

Bu yapılanmanın ne kadar “çarpık”, ya da “kaza yaratıcı” olup olmadığı tartışılmalıdır.

Gelişmiş ülkelerin çoğunda yaya bölgeleri yapılmaktadır. Buradaki amaç, sadece son yüzyıldır hayatımıza giren motorlu taşıtların insan hayatında yerini ikinci plana itmek değil, şehir hayatını insanlar için daha kullanılır hale getirmektir.

Bu yayaların şehir merkezlerine gelişleri ve şehir içi seyahatleri de toplu taşım araçları (otobüs, tramvay, metro, vapur vs) ile sağlanır. Toplu taşıma araçlarının yaya bölgelerinde hızla seyir etmeyecekleri de –otomobillere oranla- düşünüldüğünde tramvay-yaya kullanımı son derece güvenli ve uygulanabilirdir.

Mesela Eskişehir örneğinde yaya bölgelerinden geçen tramvaylara yayaların çok uyumlu davrandıkları gözlemlenmektedir. Yayaların yürüyecekleri yerler, işaretlerle belirlenmiştir ve vatman sürekli kornaya basarak (zil sesi) yayaları uyarmaktadır.

Lakin araçlar ile tramvayın yan yana seyir ettiği yerlerde araçların hızlı kullanılacağı göz önüne alınarak yaya geçişlerine kapatılmıştır. Özellikle birden fazla şeridi olan karayollarının hemen yanındaki tramvay alanları demir korkuluklarla yaya karşıya geçişlerine kapalıdır.

Diğer bir açıdan, okul önleri (öğrencilerin sürekli dalgın karşıya geçiş yaptıkları yerler) yaya-tramvay-araç üçlüsünün bir araya geldiği yerin hemen yanında mı bulunmalı, yoksa köşe başlarında, güvenli trafik ışıklarının olduğu yerlerde mi inşa edilmeli?

Biliyorum, imar planlarının hazırlanmasının ne kadar zor olduğundan bahsedeceksiniz. Haklısınız. Fakat unutmamalı ki daha önümüzde inşa edeceğimiz binlerce okul var!

Son olarak, polis denetimleri, radar uygulamalarının hızı sadece radarın yapıldığı sürede azalttığını, diğer zamanlarda sürücülerin alışkanlık duyduğu hızda seyir ettiklerini hatırlatmak istiyorum.

Kaza geliyorum dedi!

Peki suçlu kim?

İleriki yazılarımızda değineceğiz efendim.

Saygılarımla!

 
Toplam blog
: 9
: 1132
Kayıt tarihi
: 15.06.09
 
 

Halen kamu sektöründe trafik alanında çalışıyorum. Masterımı trafik konusunda yaptım. İlgi alanım sa..