TRT, Can Bonomo’yu neden seçti? “Gaf” mı, “itiraf” mı?

“Can Bonomo'yu seçmemizin de nedeni, kendi geçmişi dolayısıyla en azından Türkiye'ye karşı olumsuz tavır ortadan kalkacak ve büyük bir ihtimalle bu, bizim de puanlarımızın daha da artmasını sağlayacak.”

Bu, neyin yanıtı olabilir?

Bu soru, üniversiteye hazırlanan bir öğrencinin, “Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtıdır?”  tipinde alışık olduğu, yanıtını hemen bulacağı bir sorudur.

“... seçmemizin de nedeni” dendiğine göre, sorunun ne olduğu kendiliğinden anlaşılır:

“Can Bonomo'yu hangi nedenle seçtiniz?”

Yanıttan anlaşıldığına göre, Can Bonomo'nun “kendi geçmişi”, seçmede tek ölçüt olmuş. O “geçmiş”le, “Türkiye'ye karşı olumsuz tavır ortadan kalkacak”, “puanlarımızın daha da artmasını sağlayacak”tır.

*****

Can Bonomo, bu yıl Azebaycan'da düzenlecek olan Eurovision Şarkı Yarışması'nda Türkiye'yi temsil edecek şarkıcı...

Can Bonomo’nun niye, nasıl seçildiği, daha ileri gidilerek “köken”inin sorgulanması, “seçme” işindeki “niyet”i, “hesaplar”ı ortaya koyuyor.

Can Bonomo’nun “köken”i o kadar önemli mi?

“Köken” tartışması yapanlara Can Bonomo’nun ne dediğini merak ediyor musunuz?

"Müziğin dili, dini, ırkı yok. Ben Türküm. Yahudi olmak bir dindir. Türkiye'de 36 ayrı etnik kökenden insan yaşıyor. 540 senedir buradayız. Bunun konuyla alakası yok. İsrail ile alakası yok. İspanya'dan 540 yıl önce gelmişiz. Türküm, Türkiye'yi temsil edeceğim.”

“Türküm, Türkiye'yi temsil edeceğim.” demek, ortada bir sorunun olmadığını göstermeye yetmez mi?

TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’e göre, yetmez/miş!

Niye?

Yazının girişine aldığımız cümle, İbrahim Şahin’e ait olduğuna göre...

Anadolu Ajansı Haber Akademisi’ne konuk olan İbrahim Şahin, bir öğrencinin “Can Bonomo, Avrupa'da özellikle tıklanma rekorları kırıyor, müziği çok farklı bulunuyor. Eurovision'daki şansını nasıl görüyorsunuz?'' sorunu yanıtlarken konuşuyor, ama nasıl?

Yukarıdaki alıntı yeter mi?

*****

Kişilerin yurttaşlık bağını, “üst kimliği”ni unutarak, adına ne denirse densin, “politika”nın gölgelediği bir “yarışma”dan  “başarı” beklemek!

“Magazinsel başarılar”...

Beklerken de, “gaf” mı yapmak, “itiraf”ta mı bulunmak?

“Köken” farklılıklarını körüklemek; Can Bonomo kadar olamamak:

“Türküm, Türkiye'yi temsil edeceğim.”

TURGUT ÇELİK/ Mersin