Tükenmişlik nedir biliyor musunuz?

Kurumların veya şahısların işe yeni başladıklarında veya kurumsallaştıkların da şaşırtıcı bir şekilde, çok daha heyecanlı ve istekli olan çalışma hayatında zamanla hedeflerinden uzaklaşması ve yeni heyecanlar yaratamaması sonucunda hayal kırıklığına sürüklenmeleri ve yanlış üstüne yanlış yapmasıdır. Yani zaman içerisinde kendisini tüketmesidir. 

Woody Allen’in gösterime giren “Mantıksız Adam” adlı filmimde şans üzerine geçen bir konuşma da “Yüzde elli, bazı insanların sahip olabileceklerinin üstünde bir şanstır.” Denilmektedir.

Bu ülke insanı 13 yıldır AKP’ye ve onun liderine son seçime kadar yüzde elli veya yüzde elliye yakın bir şans verdiler. Bu şansı nasıl kullandıklarını hepimiz iyi bilmekteyiz.

2002 seçimi AKP’yi efsane yaparak diğer partileri barajın altına gömmüştü.

Heyecan vardı, hedefler vardı. Siyasi kıyım söz konusu bile değildi. Çıkarcılar, ucuz insanlar, küçük hesap peşinde koşan cahil cühela takımının sözü dinlenmiyordu. Her düşünceye eşit mesafedeydiler.

AKP zamanla gerçek kimliğinden hızla uzaklaşarak siyasi körlüğe sahip sığ siyasilerin ve cahil diye tabir edilen yerel siyasilerin eline düştü. El birliği ile ne koparsak kardır mantığı ile kendi çıkarlarını hayata geçirdikçe partiyi bitirdiler.

Böylece AKP’de “Tükenmişlik Sendromu” başlamış oldu.

Yakın zamanımızda yaşananlar ve yaşatılanlar bu “tükenmişliğe” örnek olarak gösterilebilir.

Mesela;  Ülkemizdeki kanlı terör saldırısının ardından, daha cenazeler morgdan alınmadan, gözyaşlarından hiçbir şeyin görülmediği, ağıtlardan kulakların başka sesleri duymadığı bir günde, fırsatı kara çevirmek ve gerçekleri gözden kaçırmak için 8 bin dolara düşmüş ve daha da düşecek milli geliri kâğıt üzerinde 19.500 dolara çıkarmak tükenmişlik değil de nedir?

Ortalık toz dumanken, muhalif diye televizyon kanallarını kablolu yayınlardan çıkartmak ve Türksat yayınından men etmek tükenmişlik değil de nedir?

Kanlı terör örgütleri canlı-cansız bombalarla ülkeyi kan gölüne çevirirken, Türk bayrağını, Türk dilini dünyaya tanıtan, Türk kültürünü kıtalararası aktaran bir Sivil Toplum Kuruluşu veya bir cemaat topluluğunu silahlı terör örgütü ilan etmek tükenmişlik değil de nedir?

Devleti, her gün yayınları ile tehdit eden gazetelere, devlete her gün meydan okuyan siyasetçilere ve onların yazarlarına ses çıkarılmazken, anaokullarına baskınlar yapılıp terörist ve silah aranması, sadece düşüncesini açıklayan gazetecilerin zindanlara atılması, film senaryolarından terörist örgüt çıkarmak tükenmişlik değil de nedir?

Demokratik bir şekilde, vatandaşların anayasal hakkı olan gösteri ve yürüyüşler yasaklanıyorsa bu tükenmişlik değil de nedir?

Dini inancı siyasete alet ederek, yaptıkları ibadetleri bile neredeyse televizyonlardan naklen yayınlatmak noktasına gelinmesi, her Cuma namazından sonra cami önlerinde demeçler verilmesi tükenmişlik değil de nedir?

Kaos dönemlerin de  “birlik ve beraberlik” çağırısı yapılması, kaos geçtikten sonra “birlik ve beraberliğin unutularak, “bizden değiller” diyerek insanların aşağılanması,  muhalefet yapanlara “alçaklar, namussuzlar, şerefsizler” diyerek her gün televizyon kanallarından hakaret edilmesi tükenmişlik değil de nedir?

Devletin tüm imkânları ellerinde olduğu halde, başarısızlıkları, yapılamayanları, dış politikada ki yanlışları, iç politikada ki yetersizliklerin faturasını başkalarına keserek,”aldatıldık, kandırıldık” denilmesi tükenmişlik değil de nedir?

Her vesile ile “bizler” ve “sizler” denilerek vatandaşların sürekli olarak ayrıştırılması, bu ülke vatandaşlarının din ve inanç üzerinden, siyasi düşünce üzerinden, etnik köken üzerinden ayrıştırılması tükenmişlik değil de nedir?

Milli Eğitimde ve diğer kurumlarda hak hukuk gözetilmeden, “liyakata” değil de “siyasete” bakılarak yapılan atamalar binlerce insanı mağdur etmiştir.”Bizden değilsiniz” denilerek insanların dışlanması tükenmişlik değil de nedir?

“İstesek seni sinek gibi ezeriz”, merhamet ediyoruz da hayattasın” diyerek gazeteci tehdit etmek, ağzını gözünü dağıtmak, kaburgalarını kırdırmak tükenmişlik değil de nedir?

Yıllardır “Çözüm Süreci” adı altında pazarlıkların yapılması, örgütün her eylemine göz yumulması, çatışmasızlık ortamı adı altında kanlı örgütün yığınaklar yapması,7 Haziran seçimi kaybedilince tüm süreçten vaz geçilmesi tükenmişlik değil de nedir?

Bir mafya liderinin miting yaparak iktidar partisine oy istemesi ve destek verdiğini söylemesi tükenmişlik değil de nedir?

Örnekler çoğaltılabilir.

Kısacası, her ne kadar “Yeniden Başlıyoruz… Sen, Ben Yok Türkiye Var…” denilse de AKP’de ne eski ruh var, ne eski heyecan…

Kraldan çok kralcılar el birliği ile AKP’yi tüketerek “Tükenmişlik Sendromuna” sokmuşlardır.

Yeni bir yazıda buluşmak dileği ile…

Ali Galip AKYILDIRIM

Eğitimci/Yazar