- Kategori
- TV Programları
Tuncel Kurtiz’e veda etmeyeceğim! Ramiz Dayı’nın unutulmaz replikleri

Görüşmek üzere...
Sonbahar geldi ve nasılda düştü yaprak dalından? Düşerken süzüldü, kızardı, sararmaya yüz tutmuştu. “Sonbaharın çilesi” demek mi gerekir, bilemedim… Sonbaharın yaprak dökümü sanat camiasının buldu ve bir yaprak düşmedi, bir çınar devrildi hem de ansızın!
“Tuncel Kurtiz yaşamını yitirdi” haber buydu! İşte hayat bir varız, bir yoğuz, hepsi bu! Tiyatro ve sinemaya yarım yüzyıl hizmet etmiş, emek vermiş bir çınar devrildi. Sadece sanat camiası değil, hepimizin yüreğine kor ateş düştü! Hazırlamadı bizi, uyarmadı ki… Ansızın, çığlık gibiydi gidişi...
Bir büyük aktör, bir büyük usta, bir büyük yürek, bir büyük adam kaydı, gitti hayattan… Yerine koyamayacaklarınız vardır ya işte yerine koyamadıklarımızdan bir ad hiç silinmemek üzere kalplere, hafızalara iz bırakarak göçtü.
Hayata kızdı, sorguladı, sesinin sert etkisi ile titretti. Sevdi, sevildi sesi ile şefkat yükledi. Fikirleriyle, atasözü kıvamındaki sözleri ile beynimize, ruhumuza izini işledi. Dünyevi fikirleri Tuncel Kurtiz’e farklılık getirdi. Cesareti sadece duruşunda değil, fikirlerini hiç korkmadan söyleyişinde gizliydi. Tokat gibi yüreğimize inen, aklımızı başımıza getiren, doğallığından dolayı kızamadığımız nadir insanlardandı.
Oyunculuğu, sesinin tınısı, sesini kullanırken ki ustalığı tek kelime ile tartılabilirdi: “Olağanüstü!” Sıra dışı kimliğini izleyenlerine aktarmış, “ben de içinizden biriyim!” demeyi hiç ihmal etmemişti. Sadelik aslında bir lükstür, asalettir, dikkat çekicidir demeyi öğrendik ondan.
Sanatçı kimliğini derin bilgisi ve felsefesi ile bir kütüphaneye çevirmişti. Sanatçı öncülüğü, duruşu, aydın fikirleri ile topluma mal olur. Tuncel Kurtiz, topluma mal olmuş bir sanatçıydı. Türkiye’nin yetiştirdiği büyük yeteneklerden biriydi. Ne desem, ne söylesem az büyük usta için…
Bana hayatı ile; alçak gönüllüğü, işine, ekmeğine saygıyı, sanatçı olmanın afili yanının aslında rolüne bürünme olduğunu, fikirlerine korkunun el değmemsi gerektiğini, cesaretin aslında yaşamda kalmanın düsturu olduğunu, doğaya olan aşkı, sevmenin sonsuz, nefret ve öfkenin anlık olduğunu daha pek çoğunu öğretti.
Ben vedaları hiç sevmem! Veda sonsuza uğurlamaktır ve hiç geri gelmez! Bu yüzdendir ki “ Tuncel Kurtiz, görüşmek üzere” diyorum. Kulağıma dolan sesin ile her zaman sana “Görüşeceğiz, kavuşacağız dayı!” demek istiyorum.
Sevdiklerinizle her daim görüşmeniz dileği ile…
Unutulmaz replikleri ile Tuncel Kurtiz:
Ne yaparsan yap sen kazanamayacaksın, sen kaybedeceksin, çünkü sen işin başında kaybetmişsin kardeş.
Herkesin kimseye anlatamadığı gizli bir sırrı, herkesin kimseye gösteremediği gizli bir yüzü vardır yeğen...
Hayatın kuralı bu ne kadar uzağa gidersen git, başladığın yere dönersin sonunda.
Bazen hayat seni öyle zorlar ki yeğenim yolun başında kimdin: Unutursun
Silahı kullanacaksın ama sen tutmayacaksın!
İnsan bir gün gırtlaklayacağı tavuğu sevmeye kalkarsa, aç kalır!
Üzülme! Bir şey olmuyorsa ya daha iyisi olacağı için ya da gerçekten de olmaması gerektiği için olmuyordur.
Bu sona nasıl geldim diye soruyorsan kendine sorduğun ilk soruyu hatırlayacaksın!
Bazen yaşamak için öldürmek zorundasın. Bazen yaşamak için içindeki sevgi seni öldürmeden sen onu öldürmek zorundasın
Bazen yeğen işleri yoluna koymak için sıkmayacaksın yumruğunu, açacaksın avucunu avucundakileri savuracaksın havaya. Bekleyeceksin, bekleyeceksin sana geri gelmelerini
Sırtını duvara dayayan mı köşeye sıkışmıştır? Yoksa arkasına dikkat etmeyen mi kardeş?
Kendi kendimize verdiğimiz sözü tutmak en çabuk unuttuğumuz şeydir ne yapsak!
Kadere inanan insan tesadüfe inanmaz. Tesadüfe inanan adamsa kaderini kendi elinde tutamaz
"Ölüm gibidir sadakat. Bir kere çizgiyi geçtin mi, geri dönüş yoktur."
Ben her şeyi olan ve kaybedeceği hiçbir şey olmayan insanım.
Senin yerinden oynatamayacağın taşlar var yeğen ama benim yok!
Kaçınılmazdan kaçamazsın yeğen!
Teslim olunmadan sadık olunmaz...
Çırpınma boşuna yeğen! O hançer bir kere saplanınca, çıkarmaya kalktıkça iyice kalbine gömersin.
Cesurun bakışı korkağın kılıcından keskindir yeğen!
Mesele ölmek değil dost bildiğin en güvendiğin adamın eliyle ölmekmiş mesele
Değişmek zordur ama bazen aynı adam olmak daha da zordur