Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ağustos '10

 
Kategori
Haber
 

Turistlere, Güneş beğendiremedik "Isıtmıyormuş!"

Turistlere, Güneş beğendiremedik "Isıtmıyormuş!"
 

Fethiye’de, İngiliz turist kaynıyor. Turistleri ise “bu güneş bizi ısıtmıyor” diyor. Kumu kazsanız, karetta’ların yerine, neredeyse, İngilizler çıkacak. Gelip de yerleşen yerli İngilizlerle yeni gelenler, dirsek temasındalar daima. Bu yüzden de, gelenlerin bir kısmı dönmüyor memleketine. Fethiye’nin nüfusunu çoğaltıyorlar.

İngilizler, Ölüdenizi çok sevmişler. “ Ama Güneş, burada biraz zayıf” diyorlar. Nasıl yani? Her yörenin güneşi ayrı mı olurmuş? Güneş, güneştir.

".......çeeeeek usta bir güneş tava, bulutsuz olsun!" veya "pilavüstü çok güneş çek, yanında ayran olsun!"

Mesele sonradan anlaşıldı. İngilizlerden bir çıtıpı, ” Bu güneş daha bizi ısındırmıyor. Daha kuvvetlisini arıyoruz anlayacağın ” dedi de, ayaklarımız suya erdi. Biz de dedik, “valla bizim güneş muhayerdir. Adana’nın güneşi, Antalya’nın güneşi çeşit çeşittir. Buralarda rüzgâr fazladır. Biraz gölgede kalmıştır. İstediğiniz güneşten depoya bakalım kalmış mı?!”dedik. Garibanlar, inandı. Şu İngilizleri hinoğlu hin bilirdik. Pek safmışlar doğrusu.

Anlayacağınız, bizim güneşin yüzünü, hem soluk, hem soğuk buldular. Bunlar kendilerine baksalar ya biyo! Soğuk nevaleler n’olcak. Geldiler Güneş beğenmiyorlar. “ Daha sıcak, daha sıcaklarını arıyorlar. Hangi aktarda, hangi nalburiyede, hangi mahalle bakkalında daha kuvvetli güneş acaba?! Biliyorsanız, lütfen birlik olup da kendilerine adres verelim. Gidip, birer Güneş edinsinler.

Bir de dilleri, iki karış: ”Halbuki sizler, burada cayır cayır yanıyorsunuz. Derece 40 ların üzerinde. Londra soğuk memleket. 40 bile bizi ısıtmadı” diyorlar. Birisi daha atılıp diyor ki, “sizler burada baygınlık geçiriyorsunuz. Bizse daha sıcağını arıyoruz güneşin. Hiç terleme fırsatım olmadı. Ama, vücudumun derin bir rehavete gömüldüğünü hissediyorum.”

Bunaltıcı sıcakların ülke çapında herkesi bunaltıp, insanlar, girdiği havuza buz kalıpları atıyor. Öte yanda Güneşi beğenmeyenler de var.

Bir grup vardı, pek de neşeliydiler. Baktık, insanları neşeli. Eee, böyle başa, böyle tarak! Yaklaşıp “ yanıyorsunuuuuuz” dedik Hani bir zamanlar böyle bağırmak modaydı ya! Saf saf yüzümüze baktılar. Tekrarladık, yine ayni. Anlatamadık dedik ve kumda, tarifle yumurta pişirdik.. Şükür anladılar. Onlar da “ Biz daha sıcağını arıyoruz” dediler. Ve, onlar da kumda omlet pişirdiler.

Fethiyeli eski İngilizlere, bu sefer de bir miktar memleketlisinin ekleneceği anlaşılıyor. Bu sonbaharda, Fethiye ve civarına erken kış gelir, bir de kar yağarsa, şaşırmayın.

Bu soğuk nevalelerin marifetidir, bilesiniz!

Ört ki, ölem!

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..