Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mayıs '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Türk erkeği aldatma şampiyonu!

Türk erkeği aldatma şampiyonu!
 

Türk erkeği yine aldatma şampiyonu olmuş...

Prezervatif üreticisi Durex'in küresel seks araştırmasına göre Türk erkeğinin %57'si eşini aldatıyormuş.

Tabii acı gerçek bu oranın çok çok daha yüksek olması.

İngiliz The Economist Dergisi, prezervatif üreticisi Durex’in küresel seks araştırmasını yayınlamış.

41 ülkede 300 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirilen ankete göre, Eşlerini aldatma konusunda, Türkler küresel ortalamanın %35 üzerine çıkarak ilk sırada yer almış.

Araştırmaya göre, Türk erkeğinin %57’si eşini aldattığını itiraf etmiş. Bu rakam yalnızca aldattığını itiraf edenlerin oranı!

Türkler’i, Norveç ve İzlanda gibi İskadinav ülkeleri izlemiş. Fransızlar’ın %24’ü aldattıklarını açıklarken dünya ortalaması % 22 olmuş. % 10 ve % 7 oranlarıyla Polonya ile İsrailliler ise en sadakatliler çıkmış.

Economist, verileri yayınlarken kullandığı tabloda, Michael Douglas ile Glenn Close’nin başrollerini paylaştığı ve aldatma üzerine çekilmiş en tüyler ürpertici filmlerden biri olan 'Öldüren Cazibe'den bir kare kullanmış.

Biliyorsunuz, "Öldüren Cazibe" bir gecelik kaçamak sonucu, M.Douglas'ın hayatının altüst oluşuna tanık oluyorduk.

Bir de Şener Şen'in, Marilyn Monroe'nun bir filminden uyarlanan eserinde, benzer bir traji-komedi vardır. Ama bizim erkeklere maşallah hiçbir şey olduğu yok! Çünkü erkek ilk aldatışın kadın üstündeki kesin yıkıcı, bitirici vuruş olmadığını anladığı andan, ilk aldatma onun için bir başlangıca dönüyor.

Kadın "öteki kadın"ı suçlarken, yuvasının yıkılma sebebi olarark ayartıcı erkeğini değil, ayartılan kadını suçlamayı uygun buluyor çünkü. Ve bunun bir kezlik olduğuna inanmak istiyor. Halbuki geçek bu değil. Erkeği, aldatmanın tadına varınca, gerisi çorap söküğü gibi geliyor... Sonra gelsin barlar, harcansın paralar, çalsın sazlar oynasın kızlar!

Erkeklere sorarsanız bütün kadınlar onların önce gözlerine, sonra beyinlerine, sonra da kalçalarına bakıyorlar. Oysa yapılan araştırmalardan çıkan sonuca göre kadınların bir erkekte ilk dikkat ettikleri iki şey, eller ve yüz ifadesi.

Ancak Türk erkeği, kadını "eğlenecek" ve "evlenecek" olarak ikiye ayırdığından, her türlü aldatışı, cinsel fanteziyi "eğelenilecek" kadında, her türlü ev işini, hizmetçiliği, aşçılığı ve hastbakıcılığı "evelenilcek" kadında arıyor! Bu nedenle Türk erkeği iki ayrı kadında iki ayrı genel özellik arıyor. Anlaşılan o ki İtalyan erkeği de pek farklı değil!

Bir habere göre, "İtalya'da Giro d’Italia bisiklet turunun koşulduğu güzergaha yakın bir plajda sevgilisiyle keyif yapan çapkın İtalyan, helikopterden bisikletçileri çeken kameraya el sallayınca canlı yayına çıktı.

Televizyonu izlerken eniştesini gören kayınbiraderi hemen kızkardeşini arayıp, "Sizi TV’de gördüm, " müjdesi verdi. Kızkardeşi tek başına evde olduğunu söyleyince her şey ortaya çıktı. İtalya’daki yasa gereği kimlikleri açıklanmayan çiftin akıbeti bilinmiyor."

Kadınlar genellikle erkeklerin bir kızla tanışır tanışmaz onu en özel haliyle hayal ettiğini düşünürler. Bu düşünce, birçok erkeğe göre hiç de yanlış değil... Birçoğu, daha ilk buluşmanın ardından karşısındaki kadını bu yönde hayal etmeye başlar.
Bu yüzden hem eşinizi tanıdıkça yeni özellikleri olduğunu keşfedeceksiniz, hem de eşinizin özellikleri, ilgileri, zevkleri zaman geçtikçe değişecektir.

Erkeğin ve kadının, birbirlerini sürekli tanımaya çalışması ve yeni özelliklerini öğrendiklerinde şaşırmamaları gerekir.

Eşinizi, sevgilinizi tanıyıp bitirip "tanıdım" demek yerine, onu hiçbir zaman tam olarak tanıyamayacağınız gerçeğini kabul edip, onun hakkında sürekli yeni özellikler öğrenmeye açık olmak daha gerçekçi ve sağlıklı bir tutumdur.
Bu tutum, karşılıklı olarak eşleri birbirlerine duyarlı, birbirlerine dikkat eder ve birbirlerine karşı alıcıları açık tutar. Böyle bir tutum gerçek uyumun oluşması için en önemli gerekliliktir.

Gerçek bir çift, gerçek bir birliktelik, eşsiz bir tangodur! Ve hiçbir tango, tek kişilik olmaz...

Eşinizin, sevdiğinizin ayağı sürekli başka yerlere kayıyorsa, bırakın gitsin...
Yoksa yere kapaklanan siz olursunuz!

 
Toplam blog
: 353
: 3712
Kayıt tarihi
: 28.02.07
 
 

"29 Temmuz 1980’de İstanbul’da doğdu. Celal Bayar Üniversitesi, İşletme mezunu. Şiir, deneme, öykü, ..