Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Nisan '14

 
Kategori
Güncel
 

Türk mahkemeleri kimlere “hizmet” ediyor?

Türk mahkemeleri kimlere “hizmet” ediyor?
 

Ergenekon'da gerekçeli karar açıklandı:

Ergenekon Davası’nın gerekçeli kararı UYAP üzerinden açıklandı. 16 bin 600 sayfalık ve 3 kitap halinde yayınlanan gerekçeli kararda “Farklı isimleri olmasına rağmen Ergenekon Terör Örgütünün silahlı bir örgüt olduğu tespit edilmiştir.” ifadesine yer verildi.

Derin devlet yapılanması hakkında ilk kez bir mahkemenin karar verdiği belirtildi. Mahkeme heyetine göre bu davanın bir askeri bir de sivil ayağı olduğu açıklandı.

Ergenekon Terör Örgütünün Bülent Ecevit hükümeti ile Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan hükümetini hedef aldığı vurgulandı.

"Derin Devlet Yapılanması Hakkında İlk Kez Bir Yargı Kararı Verilmiştir"

Gerekçeli kararın önsözünde şu ifadelere yer verildi: 20 Ekim 2008' de duruşmaları başlayan Ergenekon Silahlı Terör Örgütü Davası 5 Ağustos 2013' te sona ermiştir. Bu yargılama sonunda, Ergenekon diye bir örgüt olduğu, bu örgütün yapısı, eylemleri ve belgeleri dikkate alındığında mevcut yasalara göre silahlı bir terör örgütü özelliği taşıdığı, bu silahlı terör örgütünün bir derin devlet yani Gladyo/Kontrgerilla yapılanmasına karşılık geldiği ve esas olarak Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yasadışı olarak oluşturulup faaliyet gösterdiği, mensupları arasında asker-sivil toplumun her kesim ve statüsünden insanların bulunduğu sonucuna varılmıştır.

Toplumda geçmişten bu yana Ergenekon ismi dâhil değişik isimlerle bilinen, kabul edilen ve eylemleri şikâyet edilen “derin devlet yapılanması' hakkında ilk kez bir yargı kararı verilmiştir" denildi.

&&&&

Osmanlı, Kayı Boyu’na ait bir aşiretti. Sonra, Beylik oldu. Derken, Devlet statüsü kazandı ve ilerleyen zaman içerisinde İmparatorluk gibi devasa bir unvanın sahibi olmayı hak kazandı. Doğdu, emekledi, düştü kalktı (fetret dönemi) ve koştu. Elbette ki, her cansız ve canlının, akıbeti olan ölümle tanıştı. Ve fakat küllerinden yeniden doğdu. T.C. hangi aşamada?  Bilemiyorum.

Ergenekon Davası ile ilgili gerekçeli karar vermişolan mahkemeye “günaydın” diyorum. Derin Devlet denen bir olgu varmış? Tebrikler!

Suçlu suçsuz, haklı haksız o yargının kararı. Terörist, çete, falan filan. Ben o kadarını anlamam. Kaldı ki, T.C.’nin varlığına ilişkin kumpaslar silsilesi olduğunu ve konu ve ilgili kişiler ile ilgili görüşlerimi, eleştirilerimi defalarca yazdım. “Derin Halk” isimli kitabımda da genişyer verdim.

&&&&

Ancak şu sorular da insanın aklına gelmiyor değil; Derinsiz Devlet mi olur? Kim? Hangi dünyada yaşamaktadır? Merak konusu. Köksüz ağaç, temelsiz bina, dedesiz evlat var mı? Bir yapının sağlamlığı derinliğinin “dip” liği kadardır. Kişinin asaleti soyundan gelmez mi?

Uluslar arası politik ve casusluk yönlendirmelerine yenik düşmüşhukuksuz bir yargı sistemi.

&&&&

İlgimi cezbeden en ilginç bölüm, “Silahlı Kuvvetleri içinde yasadışı olarak oluşturulup faaliyet gösterdiği, mensupları arasında asker-sivil toplumun her kesim ve statüsünden insanların bulunduğu sonucuna varılmıştır”. Olağanüstü bir tanımlama! Az buçuk hukuk bilgim ile şunu anladım; Toplum içerisinde TSK’ni seven, canı gönülden destek veren her kim ya da kimler var ise (sivil – resmi) fark etmez her biri terör suçlusudur.

USA’da gerçekleştirilen ve terörizm ile mücadelede milat olarak deklere edilen 11 Eylül saldırısının ardından ABD’nin tüm dünya Müslümanlarını terörist olarak nitelendirmek suretiyle dünya genelinde “terör” estirmesi gibi. Kaldı ki, bu ve benzeri eylemleri USA’nın bizatihi kendisinin organize edip işleme koyduğu “derin” söylentilerle yayılmıştı. 

Anlaşılan o ki, Türkiye Cumhuriyeti Mahkemeleri! İle Ergenekon adı altında son on yıldır başlatılmışolan T.C.’ni tasfiye operasyonlarına yeni bir başlangıç kazandırıldı. 

Merak edilen şu; Seçim öncesi şartlı serbest bırakılan Ergenekon tutuklularına yapılan kumpasların perde arkasında, Pensilvanya’da ikamet etmekte olan Sn. Fethullah Gülen olduğu izlenimi oluşturulmuştu. Hizmet Sektörü, Paralel Yapılanma ve bunlara ait ışık evleri, devlet kadroları vs. vs. tasfiye edilmekte iken nasıl olur da mahkeme böylesine aksi bir karar verebilmektedir? Öyle ki, son mahalli idareler seçimlerinde bu oluşumun oy oranının %1 lerde dahi olmadığı açıkça görüldü. 

Peki, bu durumda bu oyunların ardındaki güç ve güç odakları kimler? Birbirimizi karalayarak hiçbir yere varamayacağımız açık. Anadolu’da bir söylem vardır, “Eşeğe gücü yetmez semerini döver”. Dünya devletleri ile kavga edin demiyorum. Fakat mecburiyet halinde o da olur. Ancak politikalarınızı belirlerken değneğinizi kendi insanınıza göstermeyin. Aksine sahip çıkın. Var ise hatalar oturup konuşularak çözülemeyecek sorun olduğunu düşünmüyorum.

Türk yargısı bu gerekçeli kararı ile ne yazık ki, kaybetmiştir. İlgili bireylerin yeni baştan üniversite sınavlarına girip olur da hukuk fakültelerini kazanmaları durumunda hukuk eğitimlerini sil baştan edinmeleri kanaatindeyim.

&&&&

Son bir zihin jimnastiği; Fethullah Gülen hareketi ile Türk hükümetinin karşı karşıya getirilmesinin “dip” nedeni; Sn. Başbakanın da açıkladığı üzere, bu yapılanma eksenli dünya genelinde 140 adet eğitim kurumunda gerçekleştirilmekte olan çalışmalar neticesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin kültürel, diplomatik, ekonomik vs. kazanımları olmasın? Bu eğitim kurumlarının birçoğunun bulunduğu ülkelerde T.C.’nin tek bir ofisi olmadığı ve bu kurumların gayri resmi de olsa “Fahri Konsolosluk” görevlerini icra etmekte olduklarını başta Sn. Başbakan ve hükümet yetkilileri bilmiyorlar mı? Derin devleti T.C. işlevsel olarak çoktan kabul edip onurlandırırken (kaldı ki, bu yapılanma derin devlet değil paralel yapılanmadır, doğrudur. Derin Devlet çok daha farklıdır. Hadi siz çok meraklılara kolaylık tanıyayım; derin devlet çözülemez, derin devlet olunur. Bu kadar açık kopyadan sonra daha ne diyeyim?) ne oldu da “Seçim Öncesi” ani bir manevra ile 17 Aralık başlangıçlı gerçekleştirilen sözde operasyonlar ile 180 derece dönüşyapıldı?

Şu şeytan yok mu? İşi gücü fitne taşımak. Benim de zihnimi bulandırdı şimdi. Ne var ki, sormadan yapamayacağım. AKP hükümeti seçimleri kazanabilmek adına (yurt içinde satılmadık toprak parçası bırakmadı gibi) dünya genelinde faaliyette bulunan 140 adet kültürel, ticari, diplomatik eğitim kurumlarını dışgüçlere peşkeşçekmek için anlaştı mı?

&&&&

Cık. Bu gidişle değil T.C.’de dünya gezegeninde yaşama hakkı yok biz “Hakkılara”. Yanılmıyorsam bilim insanları Mars’ta koloni oluşturma çabasındalar. Rica etsem bir bilet de bana ayırır mısınız? 

 
Toplam blog
: 635
: 614
Kayıt tarihi
: 07.09.13
 
 

Şiiri, yazmayı seviyorum..hepsi bu kadar.. ..