Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Nisan '09

 
Kategori
Sosyoloji
 

Türk ve Türkiye kültürü

Türk ve Türkiye kültürü
 

Türkiye, değişik kültür ve uygarlıkların beşiği olan bir ülkedir...


TÜRK VE TÜRKİYE KÜLTÜRÜ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER...

Genel :

Kavram ve tanımı üzerinde tam bir görüş birliği olmasa da, kültür olgusunun bazı kaynaklardan beslendiği kabul edilmektedir. Bu kaynakların kökenine inildiğinde, bunların da başka kaynaklardan beslenen kültür bireşimleri(sentezleri) olduğu ortaya çıkmaktadır.

Örneğin, Batı(Avrupa) kültür kaynaklarının Eski Yunan felsefesi, Roma uygarlığı, Hıristiyanlık ve Rönesans olduğu söylenebilmektedir. Öte yandan, Ortadoğu, Akdeniz ve İslam kültürleri de, tarihi süreçte aynı ya da komşu coğrafyalarda bu kaynaklarla etkileşerek kendi kültür alanlarını meydana getirmişlerdir.


Türk kültürüne gelince...

Kültür olayının sınırlarının belirsizliği ve kaynak çokluğu bakımından Türk kültürü de, evrensel boyutlarda olmasa bile ulusallık sınırlarını aşmış, geniş bir alan kültürü niteliğine ulaşmıştır. Bu durum Türk kültürünün, diğer pek çok kültürde olmayan şekilde değişik kaynaklardan beslendiğini ortaya koymaktadır.

Şerfettin Turan, Türk kültürünün değişimini ve gelişmesini incelerken "Türk kültürü" ve "Türkiye kültürü" nitelemelerini yapmaktadır. Türk kültürünü Orta Asya, komşu ülkeler(Çin, Hint), İslam(Arap, İran) olmak üzere üç kaynağa dayandırmaktadır. Türkiye kültürünü ise, özgün Türk kültürü(Orta Asya), İslam kültürü(Arap, İran), Anadolu yerli kültürleri ve Batı(Avrupa) kültürü olarak dörtlü bir bileşkeyi söz konusu etmektedir.(1)

Görüldüğü gibi, Orta Asya özgün Türk kültürü ve İslam kültürü her iki kültürde de ortak unsurlardır. Farklılık, Türkiye kültür sentezine, Anadolu yerel kültürleri ile Batı kültür unsurlarının katılmasındadır.


Katışıksız bir Türk kültürü var mıdır?...

Burhan Oğuz, "Türkiye Halkının Kültür Kökenleri" adlı kitabında, genel olarak "Türkiye Türk'ü" prototipi tayin etmenin imkansızlığını(2) dile getirirken, dolaylı olarak da, "katışıksız" bir Türk kültürünün olamayacağını belirtmektedir. Böylece, her iki yazarın da, Türk kültürünün saf olmadığı görüşünde birleştikleri anlaşılmaktadır.

Aslında Şerafettin Turan'ın ortaya attığı "Türkiye Kültürü" kavramı da içerik yönünden, tarihi süreçte, değişik alan ve toplumlarla etkilenmiş; değişim ve gelişmeye uğrayarak bir senteze ulaşmış Türk kültüründen başka bir şey değildir. Çünkü, Türk tarihi, alan olarak yalnızca Türkiye denen coğrafya parçası ile sınırlı değildir; Türk tarihinden soyutlanamayacak olan Türk kültürü de öyle.

Türklerin, Orta Asya'da geliştirdikleri özgün kültürleri, İslamiyet ile birlikte yeni bir görünüm kazanmıştır. Bu görünüm içinde, Çin ve Hindistan'dan alınan kültür alıntılarının olduğu da söylenebilir. Anadolu'ya gelişte, Anadolu'da karşılaşılan eski kültürler, bu görünüme yeni boyutlar eklemiştir.

Osmanlı, ilk kuruluş döneminde Bizans, daha sonra da Batı kültürü ile yoğun bir ilişki içine girmiştir. İmparatorluk döneminde, özellikle 19. yüzyıldan sonra başlayan Batılılaşma - Batı'yı anlama, Batı'ya benzeme, Batı'ya özenme, Batı'dan etkilenme(Zorunlu ve isteyerek) - çabaları da, Türkiye'yi Batı kültürü içinde bir yer edinme sürecine sokmuştur.

Türk kültürünün bileşenleri olan ama Türk kültürünün kaynaklarından olmayan "Anadolu yerel kültürleri", Türk kültürünü değiştirip genişleterek Türkiye kültürüne dönüştürmüşlerdir.

Bu duruma göre, Türk kültürünü, Türkiye coğrafyası ile sınırlarsak "Türk kültürü" yerine "Türkiye kültürü" denilmesinde bir sakınca olmaması gerekir diye düşünüyorum.

"Türk Devleti" yerine "Türkiye Devleti" demek gibi...


cdenizkent


_______________ :

(1)
Şerafettin Turan, Türk Kültür Tarihi, 1990, ss.41-42
 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..