Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Aralık '12

 
Kategori
Dil Eğitimi
 

Türkçede anlatım bozuklukları

Türkçede anlatım bozuklukları
 

"Uygarlaşma Sürecinde Türkçe" konulu söyleşi, Türkay Korkmaz, Rasim Şimşek, Trabzon ,Eylül 1990


TÜMCENİN ANLAM BİLGİSİ BAKIMINDAN ÇÖZÜMLENMESİ

Bu bölümde, tümcede yer alan düşünceyi, duyguyu ortaya çıkarmak tümcenin anlatmak istediği konusunda amacına ulaşıp ulaşmadığını belirlemek, tümcenin öğelerinin Türkçe anlatımca yerinde kullanılıp kullanılmadığını araştırarak dilbilgisel bakımdan tümceyi incelemek ele alınacak  konular arasında olacaktır.

Türkçe anlatımdan, Türkçenin temel nitelikleri olan açıklık, duruluk, doğruluk, anlamsal, anlatımsal olarak konuya ilişkin duyguların, düşüncelerin Türkçenin  sözdizimine    göre anlatılması olduğu anlaşılmalıdır.Tümcede sözcüklerin gereksiz, özensiz, eksik ve çelişkili kullanılması,tümcenin duruluktan, anlam açıklığından uzaklaşmasına neden olur. Anlatım yanlışı bulunmayan bir tümce şu özellikleri   taşır:

Açık anlatım: Tümcedeki yargının kolay anlaşılması, tek   anlam taşımasıdır. Sözcüğün, deyimin, ekin, noktalama işaretlerinin yerinde kullanılması, anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılmaması, karşılaştırmaların doğru yapılması  ve dilbilgisi kurallarına uygunluk anlatımda açıklık sağlar.

Duru anlatım : Tümcenin gereksiz sözcük ve ekten arınmasıyla sağlanır. Aynı anlama gelen sözcük, sözcük öbeklerini aynı tümcede kullanmamak; eklerin, yardımcı eylemlerin tümceye kattığı anlamı gözetmek, onlarla aynı anlamı katan sözcüğü birlikte kullanmamak duru anlatımı sağlar.

Doğruluk: Tümcenin dilbilgisel kurallara uygunluğu ile sağlanır. Öğe uyumsuzluğu, eksiği, tamlama yanlışları, sözcüklerde yapı bozuklukları, düşüncenin yanlış sıralanması, yanlış bağlaç kullanma vb. yanlışlar tümceyi dilbilgisel kurallara aykırı yapar. Bu da tümcede anlatım bozukluğuna yol açar.

Bu nedenle anlatım bozukluğuna yol açmadan duyguların, düşüncelerin nasıl dile getirilmesi  gerektiği, bu    konuda ne gibi yanlışlıklar yapıldığını görelim.

ANLATIM BOZUKLUĞUNU GİDERME YOLLARI

Sözlü ve yazılı anlatımda duygu, düşünce, tasarım ve gözlemlerimizi tümceyle anlatırız. Tümce, yargı bildiren söz dizisi olduğu “Türkçede Tümce” başlığı altında incelenmişti. Şimdi bu yargılı anlatımda yapılan anlatım  yanlışlarının neler olduğunu, bunların nasıl giderilmesi gerektiğini örnek tümcelerden yola çıkarak görelim.

 Anlatım bozuklukları şu alanlarda görülmektedir:     

-Biçimce Anlatım Bozuklukları

1. Öğelerin tümcede yanlış sıralanışı (açıklık)

2. Tümcede öğe eksiği (doğruluk) 

3. Tamlama yanlışları (doğruluk)

4. Özne ile yüklemin sayı ve kişice uyuşmaması (doğruluk) 

5. Özne ile yüklemin olumluluk, olumsuzlukça  uyuşmaması (doğruluk)

6. Çatıca uyumsuzluk (doğruluk)

7. Gereksiz sözcük, ek kullanmak (duruluk)

-Anlamca Anlatım Bozuklukları

1.Anlamda belirsizlik (açıklık)

2.Anlamda tutarsızlık (açıklık)

 3.Tümceler arası anlamca karşıtlık (açıklık)

 4.Yazım yanlışları (doğruluk 

5.Yapıları yanlış olan sözcükler (doğruluk)

 

-BİÇİMCE ANLATIM BOZUKLUKLARI

Tümcenin kuruluşuna ilişkin anlatım bozukluklarını içerir.Şimdi bunları görelim:

-ÖĞELERİN TÜMCEDE YANLIŞ SIRALANIŞI

Geliyorum okuldan şimdi.

Örnek tümcede öğelerin sıralanışı anlamı bozacak ve yadırganacak biçimde.Tümceyi düzelterek şöyle yazabiliriz:

Şimdi okuldan geliyorum.

Bir örnek de bileşik tümceyle ilgili olsun:

Eğer bir yer bulmak istiyorsan çalışmak için, hemen    aramaya başlamalısın.

Bu tümceyi düzelterek şöyle yazabiliriz :                                        

Eğer çalışmak için bir yer bulmak istiyorsan, hemen aramaya başlamalısın.

Tümce, “ö-bt-dt-n-y” (özne, belirteç tümleci, dolaylı tümleç, nesne, yüklem)  genel kalıbına göre yazıldı. Türkçe anlatımda genel kalıp bu olduğundan tümcenin yanlışı bu kalıba   uydurularak düzeltildi. Tümce okunduğunda zorlama, kulağı tırmalama söz konusu değil artık.

Örnekler:

Ağrısız kulak delinir. / Kulak ağrısız delinir. 

Yeni eve taşınmıştık ki konuklar geldi. / Eve yeni taşınmıştık ki konuklar geldi. 

Yurt uğruna her kanını döken kahraman     ödüllendirilmelidir. / Yurt uğruna kanını döken her kahraman  ödüllendirilmelidir.

                                                             (Yaşar Kemal, Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana, s.65)

Askerler herkesi ikişer ikişer hücrelere götürüyordu. / Askerler herkesi hücrelere ikişer ikişer götürüyordu.

                                                                          (Tarık  Akan, Anne Kafamda Bit Var, s.99)

Haluk dönüp dimdik karısına baktı. / Haluk dönüp karısına dimdik baktı.

                                                                                           (Ahmet Altan, Aldatmak, s.183)

Odanın dışında bir yerden, sarkaçlı bir duvar saati dokuz kere zamanın ve hayatın geçiciliğini hatırlatarak dın dan vurdu. / Odanın dışında bir yerden, sarkaçlı duvar saati zamanın ve hayatın geçiciliğini dokuz kere hatırlatarak dın dan  vurdu.

                                                                                     (Orhan Pamuk, Yeni Hayat, s. 108)

Birden ateşli ateşli otobüs muavinlerinden söz ettik. / Birden otobüs muavinlerinden ateşli ateşli söz ettik.

                                                                                        (Orhan Pamuk, Yeni Hayat, s.165)

-TÜMCEDE ÖĞE EKSİĞİ

Senin bu işi başaracağına inanıyorum ve bekliyorum.

Örnek sıralı tümcede, “inanıyorum” yüklemi nesne istememektedir, çünkü geçişsiz eylemdir; “bekliyorum”  yüklemi ise nesnesiz kullanılamaz, çünkü geçişli eylemdir. Bu  açıklamaya göre tümceyi yeniden şöyle yazabiliriz:

Senin bu işi başaracağına inanıyorum ve bunu bekliyorum.

Başka bir öğenin eksikliğinden kaynaklanan örnek tümce:

İnsanımızı sevmeliyiz, güvenmeliyiz.

Sıralı tümcede yer alan “sev-” eylemi geçişli olduğundan   “insanımızı” sözcüğünü nesne olarak almıştır. Bu tümcenin ikinci yüklemi “güvenmeliyiz” geçişsiz eylemdir.Bu nedenle nesne almaz. Ancak bu eylem dolaylı tümleç istemektedir. Bu  eksiği “ona” sözcüğüyle giderebiliriz.

İnsanımızı sevmeliyiz, ona güvenmeliyiz.

Başka bir örnek tümcede belirteç tümlecinin kullanılmasından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu  görelim:

Ona buraya gelmeden önce mi, sonra mı telefon ettin.

Tümcede “gelmeden” anlam bozukluğuna yol açacak biçimde “önce”, “sonra” sözcüklerinin ikisiyle de birlikte  kullanılmaktadır. Bu kullanım yanlıştır. Bu yanlışlık “gelmeden önce”, “gelmeden sonra” biçiminde gözükmektedir. Bu mantıkça yanlışlığı belirteç tümlecindeki eksiği gidererek düzeltebiliriz. Doğru yazımı birlikte görelim:

Ona buraya gelmeden önce mi, geldikten sonra mı telefon ettin.

Düzeltide görüldüğü gibi “geldikten” sözcüğü gelince, “gelmeden önce.... geldikten sonra...” eksiği  giderilerek anlatım bozukluğu düzeltilmiş oldu.

 

Sürdürülecek...

 
Toplam blog
: 1064
: 732
Kayıt tarihi
: 24.03.12
 
 

Türkay KORKMAZ, umuda yolculuğu ertelemez. Mermeri delenin damlanın sürekliliği olduğunu bilir. Y..