Türkiye - İngiltere maçları

Televizyonda ne zaman İngiltere maçlarını görsem bir eziklik hissederim. Onlarla 10 defa karşılaştık. Bırakın gol atmayı bulduğumuz pozisyonlar 5'i geçmez. 1975 doğumluyum. 32 yaşına geldim. Bırakın ilk galibiyetimizi bir gol atıp maç 10-1 bitse bile çok mesut olacağım. Şimdi size o maçları hatırlatıp kendi anılarımla birlikte başka sözleri de yazacağım.

İlk maçımız 14 Kasım 1984 İstanbul İnönü Stadı. Kadromuz Yaşar, Cem, İsmail, Kemal, Yusuf, Müjdat, Ahmet, Raşit, İlyas, Tuncay, Erdal, Rıdvan şeklinde İngilizler de ise ünlü Shilton, Barnes, Robson var. Benim anılarıma gelince her milli maça olduğu gibi o maçta da basının şişirmesi ile o maça ümitli çıktığımız. İlk yarı 3-0 kapanınca TRT muhabiri seyircilerle konuşurken seyircilerin perişan halini hatırlarım. "Abi yeter be bu takımdan çektiğimiz." Diyen bir taraftar kendini tellere atmış güçlükle ayakta duruyordu. İngilizlerin bir golünden sonra Yaşar'ın da topun peşinden ağlarla kucaklaştığını bilirim.İhale Kaleci Yaşar'ın üstüne kaldı. O da sağolsun büyük bir olgunlukla anılarını hala anlatır. (İnsanın kendisiyle barışık olması büyük bir erdemdir.) Yaşar:

-Sahadaki 21 kişinin yüzü bana dönüktü , attığım tüm toplar duvara çarpmış gibi geri döndü, der.

İkinci maçımız 16 Kasım 1985, Wembley'de. Bu maçla ilgili anım ise Başbakan Turgut Özal'ın ziyaret için gittiği İngiltere'de Başbakan Thatcher'a :

-5'ten fazla olmasın, ricasıydı.

Gerçektende 8-0'dan sonra daha ağır bir yenilgi beklerken, güçlü kadrosuna bu sefer, Hoodle, Linekeer, Hataley gibi yıldızları ekleyen İngiltere 53. dakikaya kadar 5-0 yapıp kepenk kapattı. Yaşar ise:

-Otobüsümüz stada giderken hepimiz gergindik, otobüs durunca Abdulkerim koşmaya başladı, ne olduğunu, neden koştuğunu anlamadık. Meğer Wembley'e ayak basan ilk Türk futbolcusu olmak istiyormuş, dedi.

Kadromuz ise Yaşar, İsmail, Sedat, Raşit, Yusuf, Abdulkerim, Müjdat, Hasan, Ünal, Şenol, Selçuk şeklindeydi.

Bundan iki yıl sonra 29 Nisan 1987 yılında İzmir Atatürk Stadı'nda karşılaştık. Teknik heyetimiz Derwall-Mustafa Denizli ikilisi idi. Bu sefer rakip iyi analiz edilmiş maç kilitlenmiş 0-0 bitmişti. Hatırımda kalan tek olay Denizli'nin, Savaş'a :

-Kaleyi görünce vur, demesidir. O da vurdu kalecinin kucağına birkaç sert şut attı. Kadromuza yeni isimler eklenmişti. Semih, Erhan, Rıza, Savaş, Uğur, İskender, Feyyaz katılmıştı.

Bu maçın rövanşı ise çok acı olmuştu. 14 Ekim 1987'de Wembley'de aynı tarifeden 8-0 olmuştu. TRT spikeri bu maçta şov yapmış ben hatırlayamadım. Şunları demiş :

-Bir İngiltere atağını daha gol yiyerek savuşturduk. 90 dakika bitti İngilizler hala gol atıyor, gibi cümleler söylemiş. Bu sefer 8 golü Fatih yemiş. Yaşar yedek kaleciymiş. Onlar için gazeteler:

-Fatih ve Yaşar çok yakın arkadaşlar. Aralarında rekabet yoktur. YEDİKLERİ içtikleri ayrı gitmez, şeklinde yazmışlar. Kadromuzda pek bir değişiklik yoktu.

Aradan dört yıl geçti kurada yine İngiltere'yi seçtik. 1 Mayıs 1991 İzmir Atatürk'te karşılaştık.İngiliz takımına Seaman, Dixon, Wise, Platt, Pearse gibi yıldızlar katıldı. Biz de ise Hayrettin, Recep, Gökhan, Ogün, Muhammed, Ünal kadroya girdiler. Rıdvan 5-10 ameliyattan sonra nihayet en büyük koz olarak sahaya sürüldü. Şımarık Wise elle bir gol atarak maçı 1-0 kazandırdı.

Rövanş 16 Ekim 1991 yılında Wembley'de yapıldı. İngiltere'yi salladığımız, zorladığımız tek maç buydu. Ancak yediğimiz tek golle 1-0 yenik ayrıldık. İngilizler artık Türk futbolunun geliştiğini söylüyorlardı. Tugay, Oğuz, Turhan, Hami, Orhan ilk defa İngiltere'ye karşı oynadılar. Hatırladığım ise İngiliz gazetelerinin , hindi boğazımızda kalıyordu şeklinde yazmalarıydı. Bizim gazetelerin ise, Recep, Linekeer'i sahadan sildi, çimleri yoldurdu gibi ifadeler kullanmasıydı.

Artık alışkanlıktan olsa gerek yine karşımıza kurada İngiltere çıktı. Dünya kupası için mücadele edilecekti. İlk maç 18 Kasım 1992'de İngiltere'de Wembley'de yapıldı. Maçın başında kaçan bir gol ve sonra 4-0. Bülent ve Hakan yenilerimizdi. Onlarda ise Gascoigne, Sherer bize karşı ilk kez oynadılar. Hatırladığım olay ise, Gascoigne'in , Recep hakkında söylediği ağır sözlerdi.Şöyle demişti:

-Dua etsin ceza almayıp Hollanda maçında oynamak istiyorum. Yoksa ... çocuğuna ben yapacağımı bilirdim, demişti.

Rövanş ise 31 Mart 1993 günü İzmir'de yapıldı. Maçın başında İngiltere korner çizgisine yakın yerden serbest vuruş kazandı. Ön direğe orta yapıldı geriden çıkan Platt koşarak topa kafa vurdu. Gol olmuştu. Hakem düdükten önce vurulduğunu söyleyerek atışı tekrarlattı. Yediğimiz 31 golün içindeki en aptalca gol buydu. Çünkü tekrarlanan atış aynı şekilde yapılmış ön direğe orta, Platt kafayı vurmuş golü atmıştı.

Son iki maçımızı anlatmama gerek yok. Yakın tarihteydi. 32 yaşındayım ve İngiltere'ye ilk golümüzü atacak futbolcuyu çok merak ediyorum. Dile kolay İlyas, Erdal, Rıdvan, Selçuk, Şenol, Feyyaz, İskender, Uğur, Hasan, Tanju, Kayhan, Ali, Mehmet, Hami, Orhan, Hakan gibi golcülerimiz bu şerefe nasip olamadılar.