Türkiye, Suriye sınırında aleyhine oynanan oyunu gördü ve anladı... Şimdi operasyon zamanı...

 KUZEY SURİYE'YE YAPILACAK BİR OPERASYON VE OLUŞTURULACAK BİR "GÜVENLİKLİ BÖLGE", MİSAK-I MİLLİ'MİZİN SURİYE'DEKİ TOPRAKLARINI İÇİNE ALMALIDIR...(1) 

Bir hatırlatma...

10 gün kadar önce(16 Haziran 2015 günü), "ABD, Suriye sınırında PYD ile birlikte Türkiye aleyhine bir oyun oynuyor" başlığı altında bir blog yazmıştım. Bu bloğun sonunu da şöyle bağlamıştım:

"Umarım, ülkeyi yönetenler, Türkiye'ye oynanan bu oyunu görürler ve bozarlar... Eğer bu oyun siyasi yollardan bozulmazsa, bana göre, Türkiye "sınır güvenliğini" öne sürerek, Arap ve Türkmenleri de içine alacak bir "Güvenli Bölge" için, daha önceleri Kuzey Irak'a yaptığı gibi Kuzey Suriye'ye de sınırlı bir "askeri harekat" yapmalıdır".

x        x        x

Bugün(24 Haziran 2015) öğreniyoruz ki, ülkeyi yönetenler, Türkiye'ye yönelik bu oyunu görmüş olmalılar ki, 30 Haziran'da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında toplanacak olan Milli Güvenlik Kurulu'nda, IŞİD ve PYD'nin Türkiye'ye oluşturduğu tehdidi masaya yatıracaklarmış...

MGK öncesinde, Ankara'daki "güvenlik zirvelerinde" konu değerlendirilmiş ve Suriye sınırındaki PYD ve IŞİD tehlikesine karşı "Güvenli Bölge" ile ilgili iki seçenek masaya yatırılmış:(1)

1- Türk Silahlı Kuvvetleri, Suriye kuzeyinde IŞİD'i püskürtecek ve bir geçici "güvenlikli bölge" oluşturacak, daha sonra da elde ettiği bölgeyi Özgür Suriye Ordusu'na bırakacak.

2 - Özgür Suriye Ordusu, Esad'la olan mücadelesini aksatmadan, Türkiye'nin de desteği ile, IŞİD ve PYD bölgelerine yönelik operasyonlara ağırlık verecek...

30 Haziran'da toplanacak olan Milli Güvenlik Kurulu'nda, yukarıdaki seçenekler gündeme gelir mi, gelmez mi bilinemez ama, bana göre, bu iki seçeneğin çağrıştırdığı sonuç, Kuzey Suriye'de PYD yönetiminde bir bölgeye izin verilmeyeceğidir.

Türkiye'nin, bölgeye yapacağı sınırlı bir harekat sonrasında oluşturacağı "Güvenlikli Bölge"yi, Özgür Suriye Ordusu'na bırakması, PYD ve IŞİD'dan temizlenen bu bölgenin, kısa süreli değil; "kalıcı olacağı" izlenimini vermektedir... 

Bu arada, bölgeden Türkiye'ye zorunlu göçe zorlanan Türkmen ve Arapların da bölgeye geri dönmesi de, bu "kalıcılığın" şartları ve gerekçesi olacaktır.

Özgür Suriye Ordusu'na bırakılan bu bölgenin sınırlarına bakınca, bu bölgenin, Misak-ı Milli sınırlarımızın Suriye bölümüne denk geldiği görülür...

Sonuç :

Ortadoğu haritasının yeniden çizilmeye başladığı şu dönemlerde, Türkiye de, fırsatlardan yararlanmalı ve doğal sınırlarına ulaşmalıdır...(2)

ABD, Türkiye'nin sınırımızda bir "güvenli bölge" istemine sıcak bakmazsa ne olur?

Türkiye, aynen Kuzey Irak'ta olduğu gibi, Kuzey Suriye'de de,Türkmen, Kürt ve Araplardan oluşan bir "siyasi yapılanmaya" evet demek zorunda kalır.

Ama sonuç değişmeyecektir. Yakın ve orta vadede, "Kuzey Suriye" ve "Kuzey Irak" bir bütün halinde Türkiye'nin "doğal sınırları" içinde görülecektir...

Önümüzdeki 10 yıl içinde, IŞİD, PKK, PYD, PYG, ÖSO adları unutulacak güney bölgemizde, Birinci Dünya Savaşı sonrasında, masa başında cetvelle çizilen "yapay sınırlar", sosyolojik "doğal sınırlarına" kavuşacaklardır.

cdenizkent

 ----------------------  :

(1) "sabah.com.tr", 24 Haziran 2015

(2) Daha fazla ayrıntı için, (cdenizkent, "Ortadoğu haritası yeniden çizilirken Türkiye de, doğal sınırlarına ulaşmalıdır", milliyet.com.tr, 21 Eylül 2013)