- Kategori
- Haber
Türkiye-Çek maçı ve futbolumuzun garip halleri

Konuya uygunluğu
Fatih Terim düzenlediği basın toplantısı ile önüne gelen herkesi topa tuttu ve gazetecileri bir güzel azarladı hatta bununla kalmayarak maçlar bitip ülkeye döndüklerinde isim, isim hesaplaşacaklarını belirtti.Fatih Terim’i kızdıran sebep neydi peki. Hocaya göre bazı gazeteciler maç günü primi gündeme getirerek olumsuz bir ortam yaratılmasını sağlamışlar. İkinci sebep ise futbolcu anneleri kullanarak takım ve hoca eleştirilmek istenmiş. Başkaca birkaç sebep daha.
Bugün internette gazetelere şöyle bir baktım.Herkes zafer sarhoşluğu içinde.Bir kaç yazar ya da gazete konuya şöyle bir değinmiş geçmiş.Yani basın resmen Fatih Terim’in fırçasını sineye çekmiş gözüküyor.Hatta geçen hafta yazdıklarını unutarak Fatih Terim’e övgüler devam ediyor.
Zavallı ülkem ve zavallı Türk futbolu. Ne yorumcusu aklı başında tavır sergiliyor nede Milli takım hocası ve de futbolcusu.Herkes birbiri ile kinli ve nefret duyguları içersinde.Şansına gelen bir galibiyeti bile yorumlamaktan aciz bir basın ve şansına gelen bu galibiyetin arkasına sığınarak yıllardır bu takıma bir sistem bile oturtamamış çağdaş futboldan uzak hala mahalle futbolu oynayan bir milli takımın hocası.
İsviçre milli takım yardımcı hocası şöyle diyordu milli takımımız hakkında.”Türklerin ne oynadığını anlamak mümkün değil, bir bakıyorsunuz 3 forvet bir bakıyorsunuz forvette kimse yok, ben raporuma ne yazacağım ki”.Bazı arkadaşlar bu sözlerden acı duyacaklarına övünebilirler.Halbuki bu kadar kaliteli bir kadroya bu kadar kötü bir futbolu oynatmak çok büyük bir beceri istemediği gibi sistemsizlik övünülecek bir olay değil.Ayrıca Fatih Terim’e biat etmeyen ve bu nedenle kadro harici tutulan Fatih Tekke, Mehmet Topuz, Yıldıray ve Halil gibi futbolcularımızı da dikkate alırsak aslında Avrupa’nın üst düzey takımları ayarında bir kadromuz var ve bu kadro maalesef elenen takımlar dahil 16 takım içersinde ne oynadığı anlaşılmayan ve en kötüsü ile en iyi hali arasında bir maç içersinde dahi uçurum gibi fark olan bir takımın durumunu ne kimse ortaya koyuyor ne de bunu eleştiren bir spor yazarı çıkıyor.
Her şey de olduğu gibi futbolumuzda garip bir hallerde.En kötü sistemin dahi en iyi sistemsizlikten daha iyi olacağı aşikarken Çekler karşısında alınan şansına bir galibiyetin arkasına sığınılarak sistemsizlik adeta ödüllendiriliyor.Oynadığımız oyun o kadar çağdışı ve o kadar kötü ki düşünün yaş ortalaması 29.8 olan çekler karşısında adam gibi ilk şutumuzu 56.dakikada atabiliyoruz.Yaşlı futbolculardan kurulu olan çek takımı yağmurunda etkisi ile 60 dakikadan sonra yorgunluktan ayakta duracak halleri yoktu.Çek antrenörü o kadar büyük hatalar yaptı ki hani isteyerek takımımıza kaybetmek istese ancak bu kadarını yapabilirdi.
Bu koşullarda gelen galibiyetin arkasına sığınan Fatih Terim’de içten içe nefret ettiği bazı basın mensuplarından intikamını almakta gecikmedi.O bazı basın mensupları da bu tutum karşısında bir anda sessizliğe gömüldüler. Halbuki iki yıl önce Galatasaray’ın hocası Gerets ile bu yıl Fenerbahçe’nin hocası Zico’ya yapılanların yanında Fatih hocaya yapılanlar hiç kalır.
Kahramanlık türküleri(Birbirlerinden intikam alacağız çığlıkları arasında tabiî ki) ile kutladığımız bir maçı daha geride bıraktık.Sıra geldi Osmanlı orduları havasında Viyana’yı zapt etmeye.Yalnız dikkat edelim çekirge bir sıçrar, iki sıçrar sonra……!. Ne zaman akıllanıp yorumcusu ile hocası ile hatta futbolcusu ile bir bütün olup sorunlarımızı adam gibi konuşup futbolumuzu çağdaş bir çizgiye oturtacağız merak ediyorum doğrusu.
Ali İhsan Uğuz
17.06.2008