Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Haziran '17

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

Türkiye'de Fakirlik İhmal Edilmesin. Fakirlik, Adalet'den öncelikli karşılanacak bir ihtiyaçtır.

Türkiye'de Fakirlik İhmal Edilmesin. Fakirlik, Adalet'den öncelikli karşılanacak bir ihtiyaçtır.
 

Bizim Gönlümüz Zengin.


Maslow'a göre Fakirlik, Adalet'den daha öncelikli karşılanacak bir ihtiyaçtır. Türkiye Güneydoğusunda terörle uğraşır ve Suriye sınırına 3m'lik yüzlerce kilometreleik duvar örmeye çalışırken içeride de sorunlar devam etmektedir. Bu sorunların üst düzey olanları Adalet, İnsan Hak ve Hürriyetleri, Basın Özgürlüğü Haziran 2017 itibariyle gündemdedir. Ancak Adalet yanında çok daha yaşamsal düzeyde olan Fakirlik, İşsizlik gözden kaçmasın.

Türkiye'de nüfusun %20'ye yakını fakirdir. Dört (4) kişilik bir ailede bir çalışan varsa asgari ücretli yıllık geliri beş (5) bin $'ın altındadır. (1400TLx12ay=16800TL, 16.8/3.6=4700$) ve bu gelire sahip aile fakirdir. Fakirlik, Türkiye'de alım gücü daha yüksek dense de, kendisini ailelere fazlasıyla hissettirmektedir.

Fakir aileler genellikle işsizdir. İşsizlik artışı fakirliği daha da artırmaktadır. Büyük şehirlerde boşanmaların temel sebepleri münakaşa, iletişim eksikliği, ihanet yanında para yetmezliği/fakirliktir. Türkiye'de ortalama kişi başı yıllık geliri 10 bin $ sayarsak bu gelirin üçte biri veya daha azını kazananlar fakirliğin etkilerini  derinden hissetmektedir.

Türkiye'de üst gelirli sayılan nüfusun %20'si gelirin %46'sını almaktadır. En düşük gelire sahip %20 ise gelirin %6'sını almaktadır. Dipteki %20 ortalama yıllık gelirin üçte birinden daha az almakta (20/6=3.3) ve fakirlikle baş başa kalmaktadır.

Dört kişilik bir aile pahalı bir şehirde örneğin İstanbul'da yaşıyorsa bu ailenin yıllık geliri İşçi Sendikaları hesaplarına göre en az on beş (15) bin $ olmalıdır. (4500TLx12ay=54binTL 54/3.6=15 bin $). Yıllık gelir 4 kişi için ortalama 10bin $'dan  40 bin $ etmekte ve bunun üçte biri 13 333 $'dır. Bahsedilen dört kişilik aile geliri 15bin $'dan az ise büyük şehirde bu para ailenin okul, giyim, ev kirası, sağlık, beslenme ve ulaşım gibi temel ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalmaktadır.

İstatistiklere göre nüfusun %15'i yaklaşık 12 milyon nüfus sürekli fakirdir.  Fakirler büyük şehirlerin gecekondu semtlerinde, kırsal kesimde ücra köşelerde yaşamaktadır. Fakir çocuklar daha çok hastalanmakta, işitme ve görme bozuklukları daha çok olmaktadır. Fakir evleri, evde münakaşanın, huzurun olmadığı mekanlardır. Suça,  kötü alışkanlıklara yönelme daha sık görülmektedir. Fakirin ömrü daha kısadır ve mutsuzluğu daha fazladır. Çıkmayan piyangolar, süper loto'lar umuttur. Çocuk sayısı fazla ve Allah'a emanettir. 

Maslow'un yaklaşımına göre fakirliğin oluşturduğu sorunlar insanın temel ihtiyaçları kapsamındadır.  Yaşamak için gerekli olan su, yemek, barınak, giyecek uyku ihtiyaçları  en temel  ihtiyaçlardır. Bunu takiben kişinin işinin olması, gelirinin olması kendini ve ailesini güvende hissetmesi önemlidir. Kişinin ailesiyle, eşiyle, çocuklarıyla birlikte yaşaması, sosyalliğini ve mutluluğunu artırmaktadır. Bu ihtiyaçları daha üst ihtiyaçlar olarak sayabiliriz. Takiben yaşadığı  toplumda kendisinin değerli olması, saygın olması, var olan potansiyelini toplumda son düzeyine kadar kullanması gibi ihtiyaçları gelmektedir.

Kıbrıs harekatını İnönü'ye yazdığı mektupla önleyen ve Bizde popüler olmayan  ABD Başkanı Lyndon Johnson  (22 Kasım 1963) J.F. Kennedy suikastından sonra Başkan olmuş ve O'nun gölgesinde kaldığını hissetmişti. Ancak, Johnson, Başkanlık yemininden sonra "Amerika'da fakirliğe savaş açmıştır".  Johnson'un bu gayreti 1964 seçimlerinde Amerikan tarihinde en yüksek oy oranıyla (%61 oy, 50 eyaletin 44'ünde kazanarak) Başkan seçilmesini sağlamış ve rakibi Cumhuriyetçi Barry Goldwater'dan  on beş (15) milyon daha fazla oy almıştır.

"Büyük Amerikan Toplumu"nu oluşturmak Johnson'un hedefiydi. Konuyu Ocak 1964 yılındaki konuşmasıyla ABD gündemine sokmuştur. Özellikle fakiri bol, zencilerin olduğu bölgelerde sağlık merkezleri, hastalıklarla mücadele, yaşlılara yardım, eğitime önem  vermek, okullar açmak, gıda yardımı, suçla mücadele, fakir mahallelerde temel ihtiyaçları karşılayan evler, çevre düzenlemeleri  yaptırarak fakirliğe savaş açmış ve bu alanda bugünün dolarıyla on sekiz (18) trilyon $ harcamıştır.

Johnson döneminde ABD'de kişi başı yıllık gelir 27bin $ ve fakirlerin geliri üç (3) bin $ civarında olup nüfusun %19'u fakirdi. Bu mücadele sonrası ABD'de fakir oranı nüfusun %15'i altına inmiştir. ABD fakir sayısı 2008 finans krizi sonrası biraz artmıştır. 2017 itibariyle 44 milyona yakın fakir vardır. Fakirlik bağıl olarak ABD'de mutsuzluk sebebidir.

ABD'de fakirlik yardımı vardır. Hele hamile bir bayan kocası yoksa Devlet tarafından aile sayılıp korunmaktadır. Fakirlerin devlet yardımı sebebiyle iş bulsa bile çalışmadığı, ekonomiye yük olduğu şikayetleri vardır. Ayrıca, çalışanların vergi oranının yüksek olmasına fakirler sebep olarak görülmektedir. 

2016 Kasım seçimlerinde Trump fakirliği, işsizliği yok edeceği iddiasıyla oy almış ve ABD Başkanı olmuştur.

Fakirliğe karşı  Afrikalı lider Nelson Mandela'da Güney Afrika'da mücadele vermiştir.  2005 yılı G7 ülkeleri toplantısında "Fakirliği tarihe gömmek gerektiğini" belirtmiştir. Dünya nüfusunda 1.2 milyar insan fakirlikle yüz yüzedir. Bu insanlar hapistedir. Esirdir. Zincirle birbirine bağlanmıştır. Açıkçası "Fakirlik Hapishanesinde ömürlerini geçirmektedir". Mandela, kölelik ve ırkçılık nasıl tabii değilse fakirliği de insanın sebep olduğu bir yokluk olarak görmekte ve çare geliştirilmesinin şart olduğunu belirtmektedir

Bill Gates'e göre"Fakir doğmak Sizin suçunuz değil ama fakir ölmek Sizin hatanızdır".

Sonuca gelince; FETÖ kalkışması ve terörizm sebebiyle tutuklamalar, mahkumiyetler 150 bine yakındır. Aileleriyle birlikte olay 300-400 bin yurttaşımızı ilgilendirmektedir. İstenmeyen, toplumda "Bu mu Adalet" dedirten kararlar, haksızlıklar, adaletsizlikler, yanlışlıklar, kumpaslar halâ  olabilmektedir. Bunlar adalet adına mutlaka düzeltilmelidir. Toplumda her bir bireyimizin, bir diğerinden daha fazla menfaati veya hakkı olamaz. Kanun önünde hepimiz eşit olmalıyız. Suç ve ceza bireyseldir. Adalet için gösterilen çabalar önemlidir. Türkiye'mizin bu konuda uzun süreli, yıllarca sürecek çabalara, anlayış geliştirmeye, düzenlemelere, adaleti geliştirme programlarına ihtiyacı vardır. Uluslararası ihalelerde ne zaman yabancılar anlaşmazlık durumunda  "İsviçre Mahkemeleri" yerine "Ankara Mahkemeleri"ni kabul ederse kişisel olarak ülkemiz de adaletin olduğuna inanacağım. Adalet yanlış eylemlerin cezalandırılmasını, doğruların ayakta kalmasını sağlamalıdır. Adalet kanunlar yanında dürüst hakim, savcı, avukatlarla olmakta ve hepimize gerekmektedir.

Ancak on iki (12) milyon insanın fakirliği de önemlidir. Fakirliği yok edecek çözümler önerecek insanlara ihtiyacımız vardır. Partiler programlarında bu konuyu önemsemelidir. Fakir ailelerin beş (5) kişilik olduğunu varsayalım, bu beş milyona yakın (4.8 milyon) oy demektir (12milyon fakirx2/5=4.8). Biraz da topluma artı değeri olan iş yaratmayı, istihdamı düşünüp, birbirimize kızmak yerine fakirliği düşman edinelim. Mandela'ya göre "Fakirliği yenmek, hayır işi değil, adalet gereğidir".

 

 
Toplam blog
: 182
: 1556
Kayıt tarihi
: 14.10.12
 
 

Elektronik Y.Mühendisiyim. Teknik alan dışında Tasarruf ve tutumlu yaşam, Kişisel Finans Yönetimi..