Türkiye'den Nato'ya nota!..

Nato genel sekreterliğine Danimarka Başbakanı Rasmussen aday oldu.

Ancak, Türkiye'nin bilgisi dışındaki bu adaylık, Türkiye başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından olumsuz karşılandı.

Konuyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de "Dış politikada Türkiye tek seslidir" diyerek Erdoğan'a destek verdi.

Rasmussen'e karşı duruşun iki temel nedeni var:

1-Danimarka'dan yayın yapan PKK televizyonu Roj TV'nin, Türkiyenin ısrarlı girişimlerine rağmen yayınının kesilmemesi.

2-Karikatür krizinde Danimarka'nın tüm İslam alemini karşısına alan tutumu.

Türkiye, Rasmussen'in adaylığına karşı çıkarak hem kendi "milli" davasını savunuyor; hem de İslam alemindeki liderliğinin gereği olarak "dini" duyarlılığa sahip çıkıyor.

Türkiyenin bu kararlı çıkışı, NATO üyelirin şaşırtmışa benziyor. Ancak, Tayyip Erdoğan'ın Davos'taki tutumundan sonra, dış politikada kararlı duruş sergileyen biri olduğunu bütün dünya gibi NATO üyeleri de anlamış bulunuyor.

12 Eylüll'ün lideri Kenan Evren'in Yunanistan'ın NATO'ya dönüşünü Batılı dostların "hatırını sayarak" kolayca ve bir karşılık almaksızın onaylamasından sonra, Müttefikler Türkiyeden böylesine karşı çıkışlar beklemiyorlardı belli ki.

Ancak, Türkiye'nin Rasmussen'i "veto" ederek "dur" demesinden sonra NATO üyeleri bir samimiyet sınavına girmiş oldular: Ya Türkiye'ye rağmen bir yolunu bulup Rasmussen'i seçecekler ya da Türkiye'yi dinleyecekler.

Birincisi olursa, NATO'nun soğuk savaşın bitmesinden sonra kendisine yeni düşman olarak "İslamı" seçtiği iddiaları bir bakıma doğrulanmış olacak.

İkincisi olursa, NATO'nun yeni konseptinin "İslamı durdurmak" olduğu şeklindeki iddialar, en azından şimdilik, temelsiz kalacak.

Türkiye AKP iktidarı döneminde yakaladığı "iç istikrar" ve bunun karşılığı olan "dış itibar" bakımından tarihinin en verimli dönemini yaşıyor.

Ne var ki, her konuda olduğu gibi, bu konuda da, iç siyasi hesaplar nedeniyle dışarda elimizi zayıflatıcı girişimler olmasa..

Başbakan'ın, nerdeyse tüm dünyayı tırsıtan İsrail'e karşı, Davos'taki çıkışını "One minute" eğlencesi haline getirerek hafifletmek isteyen çevreler, NATO'ya karşı duruşunu da "Ra Ra Rasmussen.." şarkısı haline getirip göbek dansı yapmazlar umarım.

Ne de olsa, kendi ayağına kurşun sıkmak gibi bir eski adetimiz vardır bizim.