Türkiye'nin Gerçeği Deprem

Türkiye’nin Gerçeği Deprem

Ülkemiz genç oluşumlu bir kara parçası olduğu için deprem kaçınılmaz bir gerçektir. Yaşanan depremler kayıplar olsun ya da olmasın ülkece hepimizi zorlayan psikolojik sonuçlar doğurabilmektedir. Ancak depremden sonra birçok duyguyu bir arada yaşayabiliriz.

Deprem yaşandıktan sonra yaşanabilecek duygulara bakacak olursak;

Hüzün: Beklenmeyen bir şekilde yakınlarımızı, evimizi, işimizi kaybetmek ve hem fiziksel hem de psikolojik olarak bizi yaralayan bir durum karşısında en çok yaşanan duygu hüzün olmaktadır. Kaybedilen yakınlar için yas tutmak oldukça normal bir durumdur. Ancak bu durumun bizim mücadelemizi engellemesine izin vermemeliyiz.

Çaresizlik: Yaşanan deprem sonucu sığınabilecek güvenli bir yerin kalmaması, yıkılan evlerde bulunan kişilerin kurtarılması sırasındaki bekleyiş çaresizlik duygusunu beraberinde getirmektedir. Ancak bu durumlarda çaresizliğin yaşattığı hissi yenmek için arama kurtarma ekiplerine yardım veya yemek, giyecek vb. durumlarda herkese destek olmak oldukça önemlidir.

Olayları tekrar tekrar yaşama: Yaşanan deprem bireylerde travma yaşatabilir. Bu durumda uyurken ve otururken sanki tekrar deprem oluyormuş gibi hissedilebilir. Bu tekrar hissinin zamanla azalması gerekmektedir. Ancak azalma olmazsa, uyku problemleri uzun süre devam ederse bir uzmandan yardım almak gerekmektedir.

Bu duygulara öfke, suçluluk, çarpıntı, aşırı terleme, gerginlik, yorgunluk, tükenmişlik vb. duygular eşlik edebilir. Bu tarz duyguların yaşanması gayet normaldir.

Daha öncede belirttiğim gibi bu durumlar zamanla azalmaya başlar. Ancak azalma yoksa; uzun süre devam ediyor, duygular sizi esir ediyorsa bir uzmandan mutlaka yardım almak gerekmektedir.