Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Nisan '15

 
Kategori
Bilim
 

Türkiye'nin jeopolitik önemini etkiliyen ve artıran unsurlar - 2 : "Bor" madeni...

Türkiye'nin jeopolitik önemini etkiliyen ve artıran unsurlar - 2 : "Bor" madeni...
 

Gelecekte, Türkiye'nin en büyük jeopolitik gücü budur...Anacak aklılı bir şekilde kullanılabilirse...


DÜNYA "BOR MADENİ" REZERVİNİN %70'İNE SAHİP OLAN TÜRKİYE, BU BAKIMDAN KISKANILACAK BİR ÜLKDEDİR...(X)

Bu bakımdan da, Türkiye'nin "coğrafi konumu" ve bundan kaynaklanan "jeopolitiği" iştah açıcıdır... Bu tarihte de böyleydi; şimdi de böyle...

Jeopolitik; "Devletlerin coğrafi özellikleri ile siyasetleri arasındaki ilişkileri inceleyen bir bilim dalıdır".

Bir ülkenin coğrafi konumu, yerüstü ve yeraltı enerji kaynakları ile nüfusu, o ülkenin jeopolitiğine yön veren önemli unsurlardır.

Türkiye, sahip olduğu ve bulunduğu coğrafyanın kendisine bahşettiği bu jeopolitik kazanımları ile geçmişte olduğu gibi günümüzde de dünyanın en dikkat çekici ülkelerinden biri olmuştur.

Osmanlı döneminde, Osmanlı'nın parçalanmasına ve Ortadoğu'nun enerji kaynaklarına yönelik "Doğu Sorunu" ya da o günlerin söylenişi ile, "Mesele-i Şarkiye"nin daha sonra "Sevr Paylaşımı"na dönüşmesi, Türkiye'nin bulunduğu coğrafi konumunun belirlediği "iştah açıcı" jeopolitik öneminden kaynaklanmıştır.

Günümüzde ise. ABD'nin şekillendirdiği ve bana göre hala da vazgeçmediği ve de uygulamak için çırpındığı "Büyük Ortadoğu Projesi"nin altında yatan neden de aynıdır...

BOR MADENİNİN STRATEJİK ÖNEMİ...

-- Bor madeninin, gelecekte dünya çapında bir enerji kaynağı olması kuvvetle muhtemeldir. Çünkü, bor madeni, petrolün, kömürün, elektriğin ve giderek nükleer enerjinin yerini alabilecek özelliklere sahiptir.

-- Sanayi ve teknoloji geliştikçe "bor madeninin" kullanım alanlarının artabileceği ve bu nedenle de, ilerlemiş sanayileşme ve teknolojinin, "bor ürünlerine" olan bağımlılığının artabileceği yazılıp çizilmektedir.

--  Gelecekte, uzay araçlarında kullanılabilecek tek yakıtın, bor madeninden çıkarılabileceği düşünülmektedir.

-- Bilinen enerji santralları yerine "bor füzyon" santrallarının kurulabileceği de bilim adamlarının düşünceleri arasındadır.

TÜRKİYE BOR MADENİ ZENGİN BİR ÜLKEDİR...

Türkiye, dünyadaki bor rezervinin --farklı kaynaklara göre-- ortalama bir rakamla %70-75'ine sahiptir. Konu ile ilgilenen uzmanlar, yeni çalışmaları ile bu rezervin daha da artabileceğini söylemektedirler.. Dünyanın en büyük "rafine bor üreticisi" US. Boraks'ın kontrolündeki bor rezervleri(ABD ve Arjantin) ise sadece %11'dir.

İşte Türkiye'nin, "bor madeni rezervi" bakımından dünya ülkeleri arasında ilk sırada yer alması, ona jeopolitik bir güç sağlamaktadır. Türkiye, bu yeraltı stratejik zenginliğini akılcı bir şekilde jeopolitiğine yansıtırsa, dünya üzerinde söz sahibi bir ülke olması hiç de zor değildir.

Çünkü, 70-80 yıl sonra dünyadaki bor madeni rezervlerinin  biteceği ve Türkiye'nin bor madenine sahip tek ülke konumunda olacağı varsayılmaktadır.. Bu da, Türkiye'nin jeopolitik ve jeostratejik önemini  artıran diğer bir etmendir.

TÜRKİYE, BU KONUDA, ŞİMDİYE KADAR NE YAPMIŞTIR

Türkiye'de, daha önce de bilinmesine rağmen, ancak 1960'lı yıllardan itibaren, küçük ölçekli bazı firmaların bor madeni üzerinde yaptığı çalışmaları yetersiz olunca, 1978 yılında çıkarılan bir yasa ile Bor madeni ile ilgili tüm faaliyetlerin devlet adına Etibank tarafından yürütülmesine karar verilmiştir. Yani, mevcut anayasanın(1982) 168. maddesinin gereği yapılmıştır.

Bu madde özet olarak şöyledir : "Tabii servetler ve kaynaklar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Bunların aranması ve işletilmesi hakkı Devlete aittir. Devlet bu hakkını belli bir süre için, gerçek ve tüzelkişilere devredebilir..."

15 Haziran 1985'te, Milli Güvenlik Konseyi'nin, Maden Kanunu'nda yaptığı bir değişiklik ile bu kanuna, "Bor madeninin ihracatına ait usül esasların Bakanlar Kurulu'nca tespit edileceği" hükmü eklenmiştir.

Bor madeninin(bu arada uranyum, toryum madenlerinin) stratejik önemini iyi kavrayan devlet, 16 Şubat 1994'te yürürlüğe giren bir yasa ile bir önceki yasada(15 Haziran 1985) değişiklik yaparak, "Bor tuzları, Uranyum ve Toryum madenlerinin aranması ve işletilmesini devlet eliyle yapılır" kesin hükmünü getirerek bu madenlerin özelleştirilmesini engellemiştir.

TÜRKİYE, BU YASA DEĞİŞİKLİKLERİNİ NEDEN YAPMIŞTIR?

Belki de, ABD ve IMF, Bor madeninin özelleştirilmesi istemiş ve bu madene bir şekilde ortak olmak olmayı düşünmüş olabilir...Belki de, bu düşünceden dolayı, OYAK(Ordu Yardımlaşma Kurumu), Bor madeninin işletilmesine ve pazarlamasına talip olmuştur.

ABD'nin, Bor madeni nedeniyle, Türkiye'ni en sadık müttefiki olarak görmeye devam edeceği muhakkaktır. Acaba, ABD, bu madene sahip olmak için, Türkiye'nin bu madeni işletmesine engel olabilir mi?

Acaba, Türkiye, sahip olduğu Bor madeni nedeniyle, gelecekte, bugünkü petrol zengini ülkelerin durumuna düşebilir mi?

Türkiye'nin, bu nedenlerle, yukarıda belirttiğim yasal önlemleri almış olduğunu düşünüyorum.

SONUÇ VE KİŞİSEL ÖNERİLERİM...

Dünyadaki bütün ülkeler, özellikle yeraltı kaynaklarını "stratejik "olarak kabul eder ve bu doğrultuda gerekli önlemleri alır. Bu, genel bir uygulamadır ve durumu da yasalarla güvence altına alırlar. Yeraltı enerji kaynakları, bir hükümet sorunu ve politikası değil; bir devlet sorunu ve politikasıdır.

Türkiye'nin de, artık sahip olduğu yeraltı maden ve diğer enerji kaynaklarına özel bir ilgi göstermesi, bunların çıkarılması, işletilmesi ve  pazarlanması konusunda ciddi çalışmalar içine girmesi gerekir.

Türkiye, artık yabancı endüstrilerine hammadde hizmeti sağlayan bir sömürge ülkesi gibi olmaktan kaçınmalıdır.

Türkiye, ham ve  öğütülmüş bor madeni ihracatını kontrol altına alarak, bu madeni işleyen ülkeleri kendine bağımlı hale getirebilir.

Bor, Uranyum ve Toryum gibi stratejik madde niteliği taşıyan madenlerin özelleştirilmemesi(olumsuz), Anayasa'nın "değiştirilemez maddeleri" arasında yer almalıdır.

Bor ve ürünleri ile ilgili olarak, bugün için dünyada bir rezerv sorunu bulunmamaktadır.. Bunun için Türkiye'nin sahip olduğu rezerv büyüklüğü, bugün için fazla bir önem taşımamaktadır. Tüketim artış hızı, dikkate alındığında Türkiye ancak 70-80 yıl sonra, bor kaynağı bakımından dünyada tek olacaktır...(ortalama bir insan ömrü kadar olan bu süre, devlet ömrü için kısa bir süredir. Bunun için kimse  "ölme eşeğim ölme"  demesin) Bu nedenle, rezervden çok bu madeninin işletilmesi ve üretiminde üst seviyeye çıkmanın koşulları yaratılmalı ve bu konudaki teknolojik çalışmalar hızlandırılmalıdır.

Son deyiş :

Bu maden yüzünden Türkiye, gelecekte ya  kazançlı çıkacak ya da üzerinde çıkar oyunları oynanan bir ülke olacaktır. Türkiye'nin, bu olası durumları şimdiden düşünmesi ve jeopolitiğini buna göre, yine şimdiden şekillendirmesi gerekir.

cdenizkent

10 Nisan 2015

---------------------  :

(x) Bu blog, emekli olduktan sonra çalıştığım bir devlet kurumunda, hazırladığım bir raporun kısa bir özetidir...Bu konudaki çalışmaları, devletin ilgili birimlerinde titizlikle sürdürüldüğüne inanıyorum...Ama, siyaseten fazla prim getirmediği için, bu konunun, şimdiye kadar hiçbir siyasi partinin programlarında ve seçim öncesi propagandalarında yer aldığına şahit olmadım..

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..